Almancada En Çok Kullanılan Kelimeler, Cümleler ve Anlamları
Almanya’ya yapacağınız seyahat için şimdiden fazlasıyla heyecanlanıyor olabilirsiniz. Belki de seyahat için değil sadece kendinize göre mantıklı bir sebep için Almanca öğrenmek istiyor da olabilirsiniz. Bu yolda sizi kesinlikle destekliyoruz zira Almanca, günümüzün en çok kullanılan dillerinden bir tanesi.
Dünyada yaygın olması bir yana, Türkiye’nin de en çok ihracat ve ithalat yaptığı ülkenin Almanya olması, Almanca dilini çok daha önemli kılıyor. Bugün çok iyi Almanca konuşan birisinin işsiz kalması pek olası bir durum değil. Türkiye’ye gelen Alman turist sayısının da milyonlar ile ifade edildiğini düşünürsek, Almancanın bir diğer önemini de kavramış oluruz.
Peki, özet geçtikten sonra yazımızda neler olduğuna geçelim. Öncelikle 100 civarında en çok kullanılan cümle ile içeriğimize giriş yapacağız. Yani aşağıda göreceğiniz cümleler, Alman halkının veya Almanlar ile ilk kez konuşması gereken kişilerin, en çok kullanıldığı öbekler halinde seçilmiştir.
Elbette bu cümleler ile komple bir iletişim kurmak söz konusu olmayacaktır fakat güzel bir başlangıç olacağından emin olabilirsiniz. Cümlelerden sonra ise Almanca’da en çok kullanılan 1000 kelime ve onların anlamlarını göreceksiniz.
Artık daha fazla vakit kaybetmeden, Almanca’da en çok kullanılan 100 cümle ve onların anlamlarına bir bakalım. Bu arada cümle sayısı tam 100 olmayabilir zira daha fazla eklemeyi düşünüyorum.
Almanca’da En Çok Kullanılan Cümleler ve Anlamları
Bu cümleler ile şakır şakır konuşmanız söz konusu değil fakat en azından artık sözlüklere bağımlı kalmamış olursunuz. Telaffuz konusunda sorun yaşarsanız hemen Youtube üzerinden tüm kelimelerin telaffuzunu bizzat Almanlar tarafından izleyeceğiniz videolara göz atmanızı şiddetle öneririm.
Almanca malum biraz sert bir dil ve alışması zaman alacaktır. Karşımdaki insan ne der, acaba bana güler mi? gibi saçma soruları aklınızdan çıkarın. Her insan, kendi dilini konuşmaya gayret gösteren yabancıları takdir eder, bunu empati yaparak anlayabilirsiniz. Karşınızda zorla Türkçe konuşmaya çalışan ve sert bir aksanı olan Alman birisi olsa, bu hoşunuza gitmez mi? Elbette sempatik olur fakat kesinlikle komik olmaz. Sempatik olmanın neresi kötü? Almanca cümleleri listelerken, daha rahat anlamanız için kategorilere ayırdım.
Basit Merhaba, Selam ve Tanışma Cümleleri
Diyalog bir şekilde başlatılmalı değil mi? Bunun için aşağıdaki giriş cümle ve kelimelerini kullanabilirsiniz. İlk başta Almanca daha sonra da Türkçe çevirilerini yazacağım.
Hallo!
Merhaba, Selam!
Guten Morgen!
Günaydın!
Guten Tag!
İyi günler!
Guten Abend!
İyi akşamlar!
Ich heiße…
Benim adım…
Wie heißen Sie?
Adın nedir?
Wie geht’s?
Nasılsın?
Mir geht’s gut.
Ben iyiyim.
Mir geht’s nicht gut.
Ben iyi değilim.
Ich komme aus… [den Turkei].
Ben… [Türkiye’den geliyorum].
Wie lange bleiben Sie in [Deutschland]?
Ne kadar zaman buradasın.. [Almanya’dasın]?
Ich bin da für [eine Woche/zwei Wochen/drei Wochen].
Burada [1 hafta/2 hafta/3 hafta] kalacağım.
Bis später!
Sonra görüşürüz!
Tschüß
Güle güle!
Alışveriş Cümleleri
Almanya’ya gitmiş iseniz alışveriş yapmanız kaçınılmaz olacaktır. Kişisel ihtiyaçlarınıza ek olarak sevdikleriniz için de bir şeyler almak isteyebilirsiniz.
Almanya büyük bir ülke olduğu için bazen Türkiye’de olmayan şeyleri orada rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Aşağıda alışveriş yapmanızı daha kolay hale getirecek bazı kullanışlı cümleler bulunuyor.
Haben Sie Andenken?
Hediyelik eşyanız var mı?
Verkaufen Sie…?
…. satıyor musunuz?
Wie viel kostet das?
Bu ne kadar?
Ich kann nur X Euro bezahlen.
Ben sadece X Euro ödeme yapabilirim.
Ich habe nur X Euro dabei.
Yanımda sadece X Euro var.
Kann ich es für X Euro kaufen?
Bunu X Euro’ya satın alabilir miyim?
Haben Sie etwas Billigeres?
Daha ucuz bir şeyleriniz var mı?
Haben Sie das in einer [kleineren/größeren] Größe?
Daha [küçük/büyük] bedeni var mı?
Um wieviel Uhr [öffnet/schließt] das Geschäft?
Mağaza ne zaman [açılıyor/kapanıyor]?
Was möchten Sie?
Ne istersiniz?
Was suchen Sie?
Ne için bakmıştınız?
Darf ich mit Bargeld bezahlen?
Nakit ödeyebilir miyim?
Darf ich mit Kreditkarte bezahlen?
Kredi kartı ile ödeyebilir miyim?
Restoranda İletişim Cümleleri
Restoran deyip geçmeyin, yurt dışında artık restoranlar adeta hayatınızın bir parçası olacaktır. Günde 3 kez yemek yemeniz gerektiğini düşünürsek, restoran içerisinde kullanılacak olan temel iletişim cümlelerini bilmekte fayda var. Hem bu, doğru siparişi vermenize de yardımcı olacaktır.
Ich habe einen Tisch reserviert.
Bir masa rezerve ettirmiştim.
Kann ich bitte die [Speisekarte/Weinkarte] sehen?
Menüyü görebilir miyim?
Ich hätte gern…
Ben… istiyorum.
Was ist der Unterschied zwischen X und Y?
X ile Y arasındaki fark nedir?
Mit laktosefreier Milch, bitte.
Laktozsuz süt lütfen.
Ist das glutenfrei?
Bu glütensiz mi?
Haben Sie vegetarisches Essen?
Vejeteryan menünüz var mı?
Ein Glas Wasser, bitte.
1 bardak su lütfen.
[Mit/ohne] Sprudel, bitte.
Köpüklü/köpüksüz lütfen.
Ein Glas Leitungswasser, bitte.
1 bardak musluk suyu lütfen.
Kellner!/Kellnerin!
Garson!
Die Rechnung, bitte.
Hesap lütfen.
Frühstück
Kahvaltı
Mittagessen
Öğle yemeği.
Abendessen
Akşam yemeği.
Zum Wohl!
Şerefe!
Prost!
Şerefe!
Guten Appetit!
Afiyet olsun!
Salz
Tuz
Pfeffer
Biber
Zucker
Şeker
Scharf
Baharatlı
Süß
Tatlı
Sauer
Ekşi
Serviette
Peçete
Teller
Tabak
Gabel
Çatal
Löffel
Spoon
Messer
Bıçak
Glas
Bardak
Tasse
Fincan
Noch eine, bitte!
Bir tane daha lütfen!
Wo ist die Toilette?
Tuvalet nerede?
Herren/Männer
Erkek
Damen/Frauen
Kadın
Darf ich eine Quittung haben, bitte?
Hesabı alabilir miyim lütfen?
Almanca’da Yer Bulma ve Sorma
Almanya’nın yerlisi olmadığınız çok açık. O zaman bol bol kaybolacağınız da çok açık. Yer sormak veya tarif istemek, kibar olduğunuz müddetçe hiçbir şekilde ayıp değil. Aşağıdaki cümleler ile tanımadığınız insanlardan yardım isteyebilirsiniz. Özellikle taksiye bindiğinizde de kullanabileceğiniz cümleleri ekledim.
Wo?
Nerede?
Entschuldigung, wo ist…?
Pardon, …. neresi?
In welcher Richtung ist X?
X hangi yönde?
Ist es in der Nähe?
Yakın mı?
Ist es weit weg?
Uzak mı?
Wo ist der [Eingang/Ausgang]?
Çıkış/giriş nerede?
Bringen Sie mich bitte zu dieser Adresse.
Beni bu adrese götürün lütfen.
Zum Stadtzentrum, bitte.
Şehir merkezine lütfen.
Zum Bahnhof, bitte.
Tren istasyonuna lütfen.
Zum Flughafen, bitte.
Havaalanına lütfen.
Es ist da./Da ist es.
Orada.
Um die Ecke
Köşeyi dönünde.
Nach links
Sola.
Nach rechts
Sağa.
Geradeaus
Doğru gidin.
Oben
Yukarıda.
Unten
Aşağı katta.
Zurück
Geri
Halten Sie bitte hier an.
Burada durun lütfen.
Nord
Kuzey
Süd
Güney
Ost
Doğu
West
Batı
Alman Toplu Ulaşım Sisteminde Kullanılabilecek Cümleler
Tüm Almanya’yı baştan sona taksiler ile dolaşmayı düşünmüyor veya sürekli yürümek istemiyorsanız, mutlaka toplu ulaşım araçlarını denemeniz gerekecektir. Toplu ulaşım araçlarını kullanırken sormanızın muhtemel olduğu soruları aşağıda listeliyoruz.
Wo ist die Bushaltestelle?
Otobüs durağı nerede?
Wo ist die U-Bahn?
Metro durağı nerede?
Wie viel kostet eine Fahrkarte nach X?
X yerine bilet ne kadar?
Fährt dieser Zug nach…?
Tren …. gidiyor mu?
Wohin fährt dieser Bus?
Bu otobüs nereye gidiyor?
Darf ich bitte einen Stadtplan haben?
Şehir haritası alabilir miyim lütfen?
Darf ich bitte einen U-Bahnplan haben?
Metro ağı haritası alabilir miyim lütfen?
Können Sie mir das auf der Karte zeigen?
Harita üzerinde gösterir misiniz lütfen?
Otelde Kullanılacak Almanca Cümleler
Yurt dışında seyahat ediyorsanız, restoranlardan ve otobüslerden daha uzun süre kullanacağınız bir şey varsa, o da otellerdir. Oteller, artık sizin yeni eviniz olacağı için otel içerisinde ne konuşmanız gerektiğini bilmeniz de iyi olacaktır.
Aşağıdaki pratik cümleler ile otellerde rahatlıkla Almanca konuşabilirsiniz.
Ich habe eine Reservierung.
Rezervasyonum var.
Haben Sie noch ein Zimmer frei?
Boş odanız var mı?
Können Sie mir ein anderes Hotel empfehlen?
Başka bir otel önerebilir misiniz?
Ich hätte gern ein Zimmer.
Oda istiyorum.
Ich bleibe [eine Nacht/zwei Nächte/drei Nächte].
1 gece, 2 gece, 3 gece konaklayacağım.
Ist Frühstück inklusiv?
Kahvaltı dahil mi?
Können Sie mich um X Uhr wecken?
Beni X’te uyandırabilir misiniz?
Zimmerdienst
Oda servisi
Dusche
Duş
Einzelzimmer
Tek kişilik oda.
Klimaanlage
Klima
Schlüssel
Anahtar
Um wie viel Uhr muss man auschecken?
Otel çıkışı saat kaçta?
Almancada Yer Sormak
Seyahat ederken devlet kurumlarına, bankalara veya herhangi bir yapıya gitmeniz gerekecektir. Navigasyonun yetersiz kaldığı zamanlarda aşağıdaki cümlelerden faydalanabilirsiniz.
Wo ist die Bank?
Banka nerede?
Ist die Post im Stadtzentrum?
Posta ofisi, ilçe/şehir merkezinde mi?
Wo ist der beste Supermarkt?
En iyi market nerede?
Wo ist die leckerste Bäckerei?
En iyi fırın nerede?
Wo ist die nächste Tankstelle?
En yakın benzin istasyonu nerededir?
Ist der Bahnhof neben dem Fluss?
Tren istasyonu nehre yakın mı?
Ist der Flughafen weit weg?
Havaalanı uzakta mı?
Acil Durumlar İçin Almanca Cümleler
Seyahatlerinizde hiçbir zaman acil veya sorunlu durumlar içine düşmemenizi diliyorum fakat seyahatler genelde çok sıradan değil, biraz olaylı geçerler. İşte bu gibi durumlar için en sık kullanılan cümleleri aşağıda listeliyoruz.
Hilfe!
Yardım!
Ich brauche die Polizei.
Polise ihtiyacım var.
Ich habe [meine Tasche/mein Portemonnaie] verloren.
Kaybettim. [çanta/cüzdan].
Jemand hat meine Tasche genommen.
Birisi benim çantamı aldı.
Wo ist das Krankenhaus?
Hastane nerede?
Wo ist die Apotheke?
Eczane nerede?
Ich bin krank geworden.
Hasta oldum.
Haben Sie Aspirin?
Aspirininiz var mı?
Lassen Sie mich in Ruhe.
Beni yalnız bırak.
Fassen Sie mich nicht an!
Bana dokunma.
Es ist ein Notfall.
Bu bir acil durumdur.
Ich habe mich verlaufen.
Kayboldum.
Anlamadığınızda Kullanabileceğiniz Almanca Cümleler
Aslında en çok aşağıdaki cümleleri kullanacaksınız zira Almancayı halen öğrenme aşamasındasınız. Anlamadığınız zaman bunu belirtmeyi ve karşı tarafın daha yavaş konuşmasını istemeyi unutmayın.
Ich verstehe nicht.
Anlamadım.
Können Sie das bitte wiederholen?
Tekrarlar mısın lütfen.
Sprechen Sie Englisch?
İngilizce konuşabiliyor musun?
Ich spreche nur ein wenig Deutsch.
Çok az Almanca konuşabiliyorum.
Können Sie das übersetzen?
Bunu tercüme eder misin?
En Çok Kullanılan Almanca Kelimeler
- wie (gibi)
- ich (ben)
- seine (onun)
- dass (o)
- er (o)
- war (oldu)
- für (için)
- auf (üzerinde)
- sind (hangi)
- mit (ile)
- sie (onlar)
- sein (olmak)
- bei (en)
- ein (bir)
- haben (var)
- dies (bu)
- aus (itibaren)
- durch (tarafından)
- heiß (sıcak)
- Wort (sözcük)
- aber (fakat)
- was (ne)
- einige (bazı)
- ist (olduğu)
- es (o)
- Sie (sen)
- oder (veya)
- hatte (vardı)
- die ()
- von (arasında)
- zu (için)
- und (ve)
- ein (bir)
- bei (içinde)
- wir (biz)
- können (kutu)
- aus (dışarı)
- andere (diğer)
- waren (idi)
- die (hangi)
- tun (yap)
- ihre (onların)
- Zeit (zaman)
- wenn (eğer)
- werden (irade)
- wie (nasıl)
- sagte (dedim)
- ein (bir)
- jeder (her)
- sagen (söylemek)
- tut (yapar)
- Satz (set)
- drei (üç)
- wollen (istemek)
- Luft (hava)
- gut (iyi)
- auch (ayrıca)
- spielen (oyun)
- klein (küçük)
- Ende (son)
- setzen (koymak)
- Zuhause (ev)
- lesen (okumak)
- seits (el)
- Hafen (liman)
- groß (büyük)
- buchstabieren (harf harf kodlamak)
- hinzufügen (eklemek)
- auch (üstelik)
- Lande (arazi)
- hier (i̇şte)
- muss (şart)
- groß (büyük)
- hoch (yüksek)
- so (böyle)
- folgen (takip et)
- Akt (davranmak)
- warum (niye ya)
- fragen (sor)
- Männer (erkekler)
- Veränderung (değişiklik)
- ging (gitti)
- Licht (ışık)
- Art (tür)
- aus (kapalı)
- müssen (gerek)
- Haus (ev)
- Bild (resim)
- versuchen (deneyin)
- uns (bize)
- wieder (tekrar)
- Tier (hayvan)
- Punkt (puan)
- Mutter (anne)
- Welt (dünya)
- in der Nähe von (yakın)
- bauen (inşa etmek)
- selbst (öz)
- Erde (toprak)
- Vater (baba)
- jeder (herhangi)
- neu (yeni)
- Arbeit (iş)
- Teil (bölüm)
- nehmen (almak)
- erhalten (almak)
- Ort (yer)
- gemacht (yapılmış)
- leben (canlı)
- wo (nerede)
- nach (sonra)
- zurück (geri)
- wenig (küçük)
- nur (sadece)
- Runde (yuvarlak)
- Mann (adam)
- Jahr (yıl)
- kam (geldi)
- zeigen (göstermek)
- jeder (her)
- gut (iyi)
- mir (ben mi)
- geben (vermek)
- unsere (bizim)
- unter (altında)
- Name (isim)
- sehr (çok)
- durch (vasıtasıyla)
- nur (sadece)
- Formular (form)
- Satz (cümle)
- groß (harika)
- denken (düşünmek)
- sagen (söylemek)
- Hilfe (yardım et)
- niedrig (düşük)
- Linie (hat)
- abweichen (farklılık)
- wiederum (dönüş)
- Ursache (sebep olmak)
- viel (çok)
- bedeuten (anlamına gelmek)
- vor (önce)
- Umzug (hareket)
- Recht (sağ)
- Junge (oğlan)
- alt (eski)
- zu (çok)
- gleich (aynı)
- sie (o)
- alle (herşey)
- da (orada)
- wenn (ne zaman)
- nach oben (yukarı)
- Verwendung (kullanım)
- Ihre (sizin)
- Weg (yol)
- über (hakkında)
- viele (çok)
- dann (sonra)
- sie (onları)
- schreiben (yazmak)
- würde (olur)
- wie (sevmek)
- so (yani)
- diese (bunlar)
- sie (ona)
- lange (uzun)
- machen (yapmak)
- Sache (şey)
- sehen (görmek)
- ihm (onu)
- zwei (iki)
- hat (vardır)
- suchen (bak)
- mehr (daha)
- Tag (gün)
- könnte (could)
- gehen (gitmek)
- kommen (hadi)
- tat (did)
- Anzahl (numara)
- klingen (ses)
- nicht (yok hayır)
- am meisten (çoğu)
- Menschen (insanlar)
- meine (benim)
- über (üzerinde)
- wissen (bilmek)
- Wasser (su)
- als (göre)
- Anruf (telefon etmek)
- erste (ilk)
- die (kim)
- können (mayıs ayı)
- nach unten (aşağı)
- Seite (yan)
- gewesen (olmuştur)
- jetzt (şimdi)
- finden (bulmak)
- Kopf (kafa)
- stehen (durmak)
- besitzen (kendi)
- Seite (sayfa)
- sollte (meli)
- Land (ülke)
- gefunden (bulunan)
- Antwort (cevap)
- Schule (okul)
- wachsen (büyümek)
- Studie (ders çalışma)
- noch (yine)
- lernen (öğrenmek)
- Anlage (bitki)
- Abdeckung (kapak)
- Lebensmittel (gıda)
- Sonne (güneş)
- vier (dört)
- zwischen (arasında)
- Zustand (belirtmek, bildirmek)
- halten (tut)
- Auge (göz)
- nie (asla)
- letzte (son)
- lassen (let)
- Gedanken (düşünce)
- Stadt (kent)
- Baum (ağaç)
- überqueren (çapraz)
- Bauernhof (çiftlik)
- schwer (zor)
- Beginn (başla)
- Macht (belki)
- Geschichte (öykü)
- Säge (testere)
- weit (uzak)
- Meer (deniz)
- ziehen (çekmek)
- links (ayrıldı)
- spät (geç)
- laufen (koşmak)
- unterlassen Sie (yapamaz)
- während (süre)
- Presse (basın)
- Schließen (kapat)
- Nacht (gece)
- realen (gerçek)
- Leben (hayat)
- wenige (az)
- Norden (kuzeyinde)
- Buch (kitap)
- tragen (taşımak)
- nahm (aldı)
- Wissenschaft (bilim)
- essen (yemek)
- Zimmer (oda)
- Freund (arkadaş)
- begann (başladı)
- Idee (fikir)
- Fisch (balık)
- berg (dağ)
- Stopp (durdurmak)
- einmal (bir zamanlar)
- Basis (baz)
- hören (duymak)
- Pferd (at)
- Schnitt (kesmek)
- sicher (emin)
- beobachten (izlemek)
- Farbe (renk)
- Gesicht (yüz)
- Holz (ahşap)
- Haupt- (ana)
- geöffnet (açık)
- scheinen (görünmek)
- zusammen (birlikte)
- nächste (sonraki)
- weiß (beyaz)
- Kinder (çocuklar)
- Start (başla)
- bekam (var)
- gehen (yürümek)
- Beispiel (örnek)
- erleichtern (kolaylaştırmak)
- Papier (kâğıt)
- Gruppe (grup)
- immer (her zaman)
- Musik (müzik)
- diejenigen (bu)
- beide (her ikisi de)
- Marke (işaret)
- oft (sık sık)
- Schreiben (mektup)
- bis (a kadar)
- Meile (mil)
- Fluss (nehir)
- Auto (araba)
- Füße (ayaklar)
- Pflege (bakım)
- zweite (ikinci)
- genug (yeterli)
- Ebene (sade)
- Mädchen (kız)
- üblich (olağan)
- jung (genç)
- bereit (hazır)
- oben (yukarıdaki)
- je (hiç)
- rot (kırmızı)
- Liste (liste)
- obwohl (gerçi)
- fühlen (hissetmek)
- Vortrag (konuşma)
- Vogel (kuş)
- bald (yakında)
- Körper (vücut)
- Hund (köpek)
- Familie (aile)
- direkt (direkt)
- Pose (poz)
- verlassen (ayrılmak)
- Lied (şarkı)
- messen (ölçmek)
- Tür (kapı)
- Produkt (ürün)
- schwarz (siyah)
- kurz (kısa)
- Zahl (sayısal)
- Klasse (sınıf)
- Wind (rüzgar)
- Frage (soru)
- passieren (olmak)
- vollständig (tamamlayınız)
- Schiff (gemi)
- Bereich (alan)
- Hälfte (yarım)
- Stein (kaya)
- bestellen (sipariş)
- Feuer (ateş)
- Süden (güney)
- Problem (sorun)
- Stück (parça)
- sagte (söyledi)
- wusste (biliyordum)
- passieren (pas)
- seit (dan beri)
- obere (üst)
- ganze (bütün)
- König (kral)
- Straße (sokak)
- Zoll (inç)
- multiplizieren (çarpmak)
- nichts (hiçbir şey değil)
- Kurs (kurs)
- bleiben (kalmak)
- Rad (tekerlek)
- voll (tam)
- Kraft (kuvvet)
- blau (mavi)
- Objekt (nesne)
- entscheiden (karar ver)
- Oberfläche (yüzey)
- tief (derin)
- Mond (ay)
- Insel (ada)
- Fuß (ayak)
- System (sistem)
- beschäftigt (meşgul)
- Prüfung (ölçek)
- Rekord (kayıt)
- Boot (tekne)
- gemeinsam (ortak)
- goldenen (altın)
- möglich (mümkün)
- Flugzeug (uçak)
- statt (başkasının yeri)
- trocken (kuru)
- Wunder (merak etmek)
- Lachen (gülmek)
- tausend (bin)
- vor (önce)
- lief (ran)
- überprüfen (kontrol)
- Spiel (oyun)
- Form (şekil)
- gleichsetzen (eşitlemek)
- heiß (sıcak)
- Fehl (bayan)
- gebracht (getirdi)
- Wärme (sıcaklık)
- Schnee (kar)
- Reifen (lastik)
- bringen (getirmek)
- ja (evet)
- entfernt (uzak)
- füllen (doldurmak)
- Osten (doğu)
- malen (boya)
- Sprache (dil)
- unter (arasında)
- Einheit (birim)
- Macht (güç)
- Stadt (kasaba)
- fein (ince)
- sicher (belli)
- fliegen (sinek)
- fallen (düşmek)
- führen (öncülük etmek)
- Schrei (ağla)
- dunkel (karanlık)
- Maschine (makine)
- note (not)
- warten (bekleyin)
- Plan (plan)
- Abbildung (şekil)
- Stern (star)
- Kasten (kutu)
- Nomen (isim)
- Feld (alan)
- Rest (dinlenme)
- richtig (doğru)
- fähig (yapabilmek)
- Pfund (pound)
- getan (tamam)
- Schönheit (güzellik)
- Antriebs (sürücü)
- stand (durdu)
- enthalten (içermek)
- Front (ön)
- lehren (öğretmek)
- Woche (hafta)
- Finale (nihai)
- gab (verdi)
- grün (yeşil)
- oh (aman)
- schnell (hızlı)
- entwickeln (geliştirmek)
- Ozean (okyanus)
- warme (ilık, hafif sıcak)
- kostenlos (ücretsiz)
- Minute (dakika)
- stark (kuvvetli)
- besondere (özel)
- Geist (us)
- hinter (arkasında)
- klar (açık)
- Schwanz (kuyruk)
- produzieren (üretmek)
- Tatsache (gerçek)
- Raum (uzay)
- gehört (duymuş)
- beste (en iyi)
- Stunde (saat)
- besser (daha iyi)
- wahr (doğru)
- während (sırasında)
- hundert (yüz)
- fünf (beş)
- merken (hatırlamak)
- Schritt (adım)
- früh (erken)
- halten (ambar)
- Westen (batı)
- Boden (zemin)
- Interesse (faiz)
- erreichen (ulaşmak)
- schnell (hızlı)
- Verbum (fiil)
- singen (şarkı söyle)
- hören (dinlemek)
- sechs (altı)
- Tabelle (tablo)
- Reise (seyahat)
- weniger (az)
- Morgen (sabah)
- zehn (on)
- einfach (basit)
- mehrere (birkaç)
- Vokal (ünlü)
- auf (karşı)
- Krieg (savaş)
- legen (yatırmak)
- gegen (karşısında)
- Muster (desen)
- schleppend (yavaş)
- Zentrum (merkez)
- Liebe (aşk)
- Person (kişi)
- Geld (para)
- dienen (servis)
- erscheinen (görünmek)
- Straße (yol)
- Karte (harita)
- regen (yağmur)
- Regel (kural)
- regieren (yönetmek)
- ziehen (çek)
- Kälte (soğuk)
- Hinweis (ihbar)
- Stimme (ses)
- Energie (enerji)
- Jagd (av)
- wahrscheinlich (muhtemel)
- Bett (yatak)
- Bruder (erkek kardeş)
- Ei (yumurta)
- Fahrt (binmek)
- Zelle (hücre)
- glauben (inanmak)
- vielleicht (belki)
- pflücken (almak)
- plötzlich (ani)
- zählen (saymak)
- Platz (kare)
- Grund (neden)
- Dauer (uzunluk)
- vertreten (temsil etmek)
- Kunst (sanat)
- Thema (konu)
- Region (bölge)
- Größe (boyut)
- variieren (farklılık göstermek)
- regeln (yerleşmek)
- sprechen (konuşmak)
- Gewicht (ağırlık)
- allgemein (genel)
- Eis (buz)
- Materie (madde)
- Kreis (daire)
- Paar (çift)
- umfassen (dahil etmek)
- Kluft (bölmek)
- Silbe (hece)
- Filz (keçe)
- groß (büyük)
- Kugel (top)
- noch (henüz)
- Welle (dalga)
- fallen (düşürmek)
- Herz (kalp)
- Uhr (ben)
- vorhanden (mevcut)
- schwer (ağır)
- Tanz (dans)
- Motor (motor)
- Position (pozisyon)
- Arm (kol)
- breit (geniş)
- Segel (yelken)
- Material (malzeme)
- Fraktion (kesir)
- Wald (orman)
- sitzen (oturmak)
- Rennen (yarış)
- Fenster (pencere)
- Speicher (mağaza)
- Sommer (yaz)
- Zug (tren)
- Schlaf (uyku)
- beweisen (kanıtlamak)
- einsam (yalnız)
- Bein (bacak)
- Übung (egzersiz)
- Wand (duvar)
- Fang (yakalamak)
- Berg (dağ)
- wünschen (dilek)
- Himmel (gökyüzü)
- Board (yazı tahtası)
- Freude (sevinç)
- Winter (kış)
- sa (oturdu)
- geschrieben (yazılı)
- wilden (vahşi)
- Instrument (müzik aleti)
- gehalten (tuttu)
- Glas (bardak)
- Gras (çimen)
- Kuh (inek)
- Arbeit (iş)
- Rand (kenar)
- Zeichen (işaret)
- Besuch (ziyaret etmek)
- Vergangenheit (geçmiş)
- weich (yumuşak)
- Spaß (eğlence)
- hell (parlak)
- Gases (gaz)
- Wetter (hava)
- Monat (ay)
- Million (milyon)
- tragen (ayı)
- Finish (bitiş)
- glücklich (mutlu)
- hoffen (umut)
- blume (çiçek)
- kleiden (giydirmek)
- seltsam (garip)
- Vorbei (gitmiş)
- Handel (ticaret)
- Melodie (melodi)
- Reise (gezi)
- Büro (ofis)
- empfangen (teslim almak)
- Reihe (kürek çekmek)
- Mund (ağız)
- genau (kesin)
- Zeichen (sembol)
- sterben (ölmek)
- am wenigsten (en az)
- Ärger (sorun)
- Schrei (bağırmak)
- außer (dışında)
- schrieb (yazdı)
- Samen (tohum)
- Ton (ton)
- beitreten (katılmak)
- vorschlagen (önermek)
- sauber (temiz)
- Pause (mola)
- Dame (bayan)
- Hof (avlu)
- steigen (yükselmek)
- schlecht (kötü)
- Schlag (darbe)
- Öl (sıvı yağ)
- Blut (kan)
- berühren (dokunma)
- wuchs (büyüdü)
- Cent (sent)
- mischen (karıştırmak)
- Mannschaft (takım)
- Draht (tel)
- Kosten (maliyet)
- verloren (kayıp)
- braun (kahverengi)
- tragen (giyinmek)
- Garten (bahçe)
- gleich (eşit)
- gesendet (gönderilen)
- wählen (seçmek)
- fiel (düştü)
- passen (uygun)
- fließen (akış)
- Messe (adil)
- Bank (banka)
- sammeln (toplamak)
- sparen (kayıt etmek)
- Kontrolle (kontrol)
- dezimal (ondalık)
- Ohr (kulak)
- sonst (başka)
- ganz (oldukça)
- pleite (kırdı)
- Fall (dava)
- Mitte (orta)
- töten (öldürmek)
- Sohn (oğul)
- See (göl)
- Moment (an)
- Maßstab (ölçek)
- laut (yüksek sesle)
- Frühling (bahar)
- beobachten (gözlemek)
- Kind (çocuk)
- gerade (düz)
- Konsonant (ünsüz)
- Nation (ulus)
- Wörterbuch (sözlük)
- milch (süt)
- Geschwindigkeit (hız)
- Verfahren (yöntem)
- Orgel (organ)
- zahlen (ödeme)
- Alter (yaş)
- Abschnitt (bölüm)
- Kleid (elbise)
- Wolke (bulut)
- Überraschung (sürpriz)
- ruhig (sessiz)
- Stein (taş)
- winzig (minik)
- Aufstieg (tırmanış)
- kühlen (güzel)
- Entwurf (dizayn)
- arm (fakir)
- Menge (çok)
- Versuch (deney)
- Boden (alt)
- Schlüssel (anahtar)
- Eisen (demir)
- Einzel (tek)
- Stick (çubuk)
- Wohnung (düz)
- zwanzig (yirmi)
- Haut (cilt)
- Lächeln (gülümseme)
- Falte (kırışık)
- Loch (delik)
- springen (atlama)
- Kind (bebek)
- acht (sekiz)
- Dorf (köy)
- treffen (karşılamak)
- Wurzel (kök)
- kaufen (satın almak)
- erhöhen (yükseltmek)
- lösen (çözmek)
- Metall (metal)
- ob (olup olmadığını)
- drücken (it)
- sieben (yedi)
- Absatz (paragraf)
- dritte (üçüncü)
- wird (acak)
- Hand (bekletilen)
- Haar (saç)
- beschreiben (tanımlamak)
- Koch (pişirmek)
- Boden (zemin)
- entweder (ya)
- Ergebnis (sonuç)
- brennen (yanmak)
- Hügel (tepe)
- sicher (kasa)
- Katze (kedi)
- Jahrhundert (yüzyıl)
- betrachten (düşünmek)
- Typ (tip)
- Gesetz (kanun)
- Bit (bit)
- Küste (sahil)
- Kopie (kopya)
- Ausdruck (ifade)
- still (sessiz)
- hoch (uzun boylu)
- Sand (kum)
- Boden (toprak)
- Rolle (rulo)
- Temperatur (sıcaklık)
- Finger (parmak)
- Industrie (sanayi)
- Wert (değer)
- Kampf (kavga)
- Lüge (yalan)
- schlagen (dövmek)
- begeistern (heyecanlandırmak)
- natürlich (doğal)
- Blick (görünüm)
- Sinn (duyu)
- Hauptstadt (başkent)
- wird nicht (alışkanlık)
- Stuhl (sandalye)
- Achtung (tehlike)
- Obst (meyve)
- reich (zengin)
- dick (kalın)
- Soldat (asker)
- Prozess (süreç)
- betreiben (işletmek)
- Praxis (uygulama)
- trennen (ayrı)
- schwierig (zor)
- Arzt (doktor)
- Bitte (lütfen)
- schützen (korumak)
- Mittag (öğle vakti)
- Ernte (ekin)
- modernen (modern)
- Elementes (eleman)
- treffen (vurmak)
- Schüler (öğrenci)
- Ecke (köşe)
- Partei (parti)
- Versorgung (arz)
- deren (kimin)
- lokalisieren (yerleştirmek)
- Rings (halka)
- Charakter (karakter)
- insekt (böcek)
- gefangen (yakalandı)
- Zeit (dönem)
- zeigen (belirtmek)
- Funk (radyo)
- Speiche (konuştu)
- Atom (atom)
- Mensch (insan)
- Geschichte (tarihçe)
- Wirkung (efekt)
- elektrisch (elektrik)
- erwarten (beklemek)
- Knochen (kemik)
- Schiene (demiryolu)
- vorstellen (hayal etmek)
- bieten (sağlamak)
- zustimmen (anlaşmak)
- so (böylece)
- sanft (nazik)
- Frau (kadın)
- Kapitän (kaptan)
- erraten (tahmin)
- erforderlich (gerekli)
- scharf (keskin)
- Flügel (kanat)
- schaffen (yaratmak)
- Nachbar (komşu)
- Wasch (yıkama)
- Fledermaus (yarasa)
- eher (daha doğrusu)
- Menge (kalabalık)
- mais (mısır)
- vergleichen (karşılaştırmak)
- Gedicht (şiir)
- Schnur (sicim)
- Glocke (çan)
- abhängen (bağımlı)
- Fleisch (et)
- einreiben (ovmak)
- Rohr (tüp)
- berühmt (ünlü)
- Dollar (dolar)
- Strom (akış)
- Angst (korku)
- Blick (görme)
- dünn (ince)
- Dreieck (üçgen)
- Erde (gezegen)
- Eile (acele)
- Chef (şef)
- Kolonie (koloni)
- Uhr (saat)
- Mine (mayın)
- Krawatte (kravat)
- eingeben (girmek)
- Dur (majör)
- frisch (taze)
- Suche (arama)
- senden (göndermek)
- gelb (sarı)
- Pistole (tabanca)
- erlauben (izin vermek)
- Druck (baskı)
- tot (ölü)
- Stelle (yer)
- Wüste (çöl)
- Anzug (takım elbise)
- Strom (şimdiki)
- Aufzug (asansör)
- stiegen (gül)
- ankommen (varmak)
- Stamm (ana)
- Spur (izlemek)
- Elternteil (ebeveyn)
- Ufer (kıyı)
- Teilung (bölünme)
- Blatt (tabaka)
- Substanz (madde)
- begünstigen (iyilik)
- verbinden (bağlamak)
- nach (posta)
- verbringen (harcamak)
- Akkord (kiriş)
- Fett (şişman)
- froh (memnun)
- Original (orijinal)
- Aktie (pay)
- Station (istasyon)
- Papa (baba)
- Brot (ekmek)
- aufladen (şarj etmek)
- richtig (uygun)
- Leiste (bar)
- Angebot (teklif)
- Segment (bölüm)
- Sklave (köle)
- ente (ördek)
- Augenblick (anlık)
- Markt (market)
- Grad (derece)
- besiedeln (doldurmak)
- küken (civciv)
- liebe (sayın)
- Feind (düşman)
- antworten (cevap)
- Getränk (içki)
- auftreten (meydana)
- Unterstützung (destek)
- Rede (konuşma)
- Natur (doğa)
- Angebot (menzil)
- Dampf (buhar)
- Bewegung (hareket)
- Weg (yol)
- Flüssigkeit (sıvı)
- protokollieren (kütük)
- gemeint (demek)
- Quotient (bölüm)
- Gebiss (diş)
- Schale (kabuk)
- Hals (boyun)
- Sauerstoff (oksijen)
- Zucker (şeker)
- Tod (ölüm)
- ziemlich (güzel)
- Geschicklichkeit (beceri)
- Frauen (kadin)
- Saison (sezon)
- Lösung (çözüm)
- Magnet (mıknatıs)
- Silber (gümüş)
- danken (teşekkür)
- Zweig (şube)
- Spiel (maç)
- Suffix (sonek)
- insbesondere (özellikle)
- Feige (incir)
- ängstlich (korkmuş)
- riesig (kocaman)
- Schwester (kız kardeş)
- Stahl (çelik)
- diskutieren (tartışmak)
- vorwärts (ileri)
- ähnlich (benzer)
- führen (kılavuz)
- Erfahrung (deneyim)
- Partitur (gol)
- apfel (elma)
- gekauft (satın)
- geführt (led)
- Tonhöhe (zift)
- Mantel (ceket)
- Masse (kitle)
- Karte (kart)
- Band (grup)
- Seil (halat)
- Rutsch (kayma)
- gewinnen (kazanmak)
- träumen (rüya)
- Abend (akşam)
- Zustand (şart)
- Futtermittel (besleme)
- Werkzeug (araç)
- gesamt (genel toplam)
- Basis (temel)
- Geruch (koku)
- Tal (vadi)
- noch (ne de)
- doppelt (çift)
- Sitz (oturma yeri)
- fortsetzen (devam et)
- Block (blok)
- Tabelle (grafik)
- Hut (şapka)
- verkaufen (satmak)
- Erfolg (başarı)
- Firma (şirket)
- subtrahieren (çıkarmak)
- Veranstaltung (etkinlik)
- besondere (belirli)
- viel (anlaştık mı)
- schwimmen (yüzmek)
- Begriff (terim)
- Gegenteil (karşısında)
- Frau (kadın eş)
- Schuh (ayakkabı)
- Schulter (omuz)
- Verbreitung (yayilmiş)
- arrangieren (düzenlemek)
- Lager (kamp)
- erfinden (icat etmek)
- Baumwolle (pamuk)
- geboren (doğmuş)
- bestimmen (belirlemek)
- Quart (kuartet)
- neun (dokuz)
- Lastwagen (kamyon)
- Lärm (gürültü, ses)
- Ebene (seviye)
- Chance (şans)
- sammeln (toplamak)
- Geschäft (dükkan)
- Stretch (uzatmak)
- werfen (atmak)
- Glanz (parlaklık)
- Immobilien (özellik)
- Spalte (kolon)
- Molekül (molekül)
- wählen (seçmek)
- falsch (yanlış)
- grau (gri)
- Wiederholung (tekrar et)
- erfordern (gerektirir)
- breit (geniş)
- vorbereiten (hazırlama)
- Salz (tuz)
- Nase (burun)
- mehreren (çoğul)
- Zorn (öfke)
- Anspruch (i̇ddia)
- Kontinent (kıta)
Almanca’da en çok kullanılan 100 cümle ve yine en çok kullanılan 1000 kelime içeriğimizin sonuna geldik. Sormak istediğiniz tüm soruları, hiç çekinmeden iletebilirsiniz.
Başlıklar
- 1 Almanca’da En Çok Kullanılan Cümleler ve Anlamları
- 2 Basit Merhaba, Selam ve Tanışma Cümleleri
- 3 Alışveriş Cümleleri
- 4 Restoranda İletişim Cümleleri
- 5 Almanca’da Yer Bulma ve Sorma
- 6 Alman Toplu Ulaşım Sisteminde Kullanılabilecek Cümleler
- 7 Otelde Kullanılacak Almanca Cümleler
- 8 Almancada Yer Sormak
- 9 Acil Durumlar İçin Almanca Cümleler
- 10 Anlamadığınızda Kullanabileceğiniz Almanca Cümleler
- 11 En Çok Kullanılan Almanca Kelimeler
Cevap Bırak