Avokado Çekirdeği Kabuğunun Faydaları
Kolesterolü düşürmekten kilo vermeye yardımcı olmak gibi birçok faydası olan avokadonun yararları saymakla bitmiyor. Bununla birlikte, yeni bir çalışma, normalde attığımız meyvenin bir kısmından daha fazla fayda alınabileceğini gösteriyor: çekirdeğin kabuğu
Araştırmacılar, avokado çekirdeği kabuklarının virüsleri öldürmeye, kalp problemleriyle savaşmaya ve hatta kanseri tedavi etmeye yardımcı olabilecek çeşitli kimyasal bileşikler içerdiğini buldular.
Avokado hızla dünyanın favori meyvelerinden biri haline geliyor. ABD Tarım Bakanlığı’na göre, dünyada avokado tüketimi son on yılda iki kattan fazla arttı ve şu anda 1990’ların ortalarından neredeyse dört kat daha fazla avokado yiyoruz.
Avokado tüketiminin birçok sağlık faydası göz önüne alındığında, meyvenin popülaritesinde bir artış görülmesi çok şaşılacak bir durum değil.
2015 yılında yapılan bir çalışma, avokado tüketiminin aşırı kilolu veya obez insanlarda daha düşük “kötü” kolesterol ile ilişkilendirirken, diğer araştırmalar avokado tüketimini düşük metabolik sendrom riski ile ilişkilendirmiştir.
Tabii ki, bu tür faydalar avokado eti tüketimi ile olur, çünkü bu meyvenin kabuğu ve çekirdeği genellikle atılır. Bununla birlikte, yeni bir çalışma avokadonun en değerli bileşenlerini attığımızı gösteriyor.
Araştırmacılar avokado çekirdeği yağında, çoğu insan sağlığı için yararlı olabilecek ve birçoğu avokado çekirdeğinde bulunamayan 116 bileşik tanımladılar.
çekirdek kabuğu yağı ile özellikle ilgilenilen bazı bileşikler, behenil alkol, dodekanoik asit ve heptakosan idi. Behenil alkol antiviral ilaçlarda kullanılır, dodekanoik asidin “iyi” kolesterolü arttırdığı bilinmektedir ve heptakosan tümörleri öldürme özelliği vardır.
Araştırmacılar şimdi, yeni daha güvenli ilaçlar geliştirmek amacıyla avokado çekirdeği kabuğu yağında tanımladıkları bazı kimyasal bileşikleri değiştirmeyi planlıyorlar.
Avakodo Metabolik Sendromu Tedavi Ediyor
Metabolik sendrom, tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve inme gibi diğer sağlık durumlarının riskini artırabilecek bir risk faktörü kümesi olarak tanımlanır.
Risk faktörleri arasında abdominal obezite, düşük seviyelerde yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol veya “iyi” kolesterol – yüksek trigliserit seviyeleri, yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeri bulunur.
Bu risk faktörlerinden en az üçünün varlığı metabolik sendrom tanısı olarak kabul görür.
Sağlık Bakanlığına göre, metabolik sendrom Türkiye’deki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 23’ünü etkiler .
Sağlıklı bir diyetin benimsenmesi, metabolik sendromu önlemenin veya tedavi etmenin en iyi yollarından biri olarak kabul edilir. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda, avokadoların bu beslenme programının bir parçasını oluşturması gerektiğini gösteriyor.
Avokado, avokado ağacından veya Meksika ile Orta ve Güney Amerika’ya özgü Persea americana meyvesidir .
Bazı çalışmalar avokado’nun olası sağlık yararlarını kanıtlamıştır. Örneğin, 2014’te yapılan bir çalışma, öğle yemeğinde yarım avokado yemenin kilo kaybına yardımcı olabileceğini, daha yakın tarihli araştırmalar ise meyveyi kötü kolestrol olarak bilinen düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol seviyelerini düşürdüğünü buldu.
Bu faydalar, karotenoidler, yağ asitleri, kalsiyum , demir ve çinko gibi mineraller ve A, B, C ve E vitaminlerini içeren avakadoların biyoaktif bileşenlerine atfedilmiştir.
Avokado Kolestrol Seviyeleri Üzerinde Çok Güçlü Bir Etkiye Sahip
Araştırmacılar, avokadonun metabolik sağlık üzerindeki etkilerini araştıran çeşitli klinik çalışmaların sonuçlarını analiz ettiler.
Hosseinzadeh ve çalışma arkadaşları, meyvenin lipit seviyeleri üzerinde en güçlü etkiye sahip olduğunu buldular – HDL kolesterol, LDL kolesterol, toplam kolesterol ve trigliserit seviyeleri.
Örnek olarak, ekip 30’u sağlıklı bir lipit profiline ve 37’sinde hafif hiperkolesterolemiye sahip 67 yetişkinden oluşan bir çalışmaya grubu üzerinde gözlemler yaptıç 1 hafta boyunca avokado ile zenginleştirilmiş bir diyete yapıldıktan sonra, her iki grup da toplamda ve LDL kolesterol ve trigliserit düzeylerinde önemli düşüşler gösterdi.
Araştırmacılar, “Bu etkinin rapor edilen mekanizması, bazı lipoproteinlerin hidrolizinin ve bunların karaciğer ve pankreas gibi farklı dokular tarafından seçici alım ve metabolizmasının düzenlenmesiydi” diye açıklıyor.
“Başka bir olası mekanizma, lipit biyosentezinde yer alan enzimlerin indüksiyonu ile ilişkili olduğu bilinen karaciğer düz endoplazmik retikulumunun belirgin proliferasyonu ile ilgili olabilir.”
İnceleme ayrıca avokadonun kilo kaybı için faydalı olduğuna dair kanıtları da ortaya çıkardı. Araştırmacılar, 6 hafta boyunca her gün bir avokado yiyen aşırı kilolu veya obez yetişkinlerin vücut ağırlığında, vücut kitle indeksinde ( VKİ ) ve vücut yağ yüzdesinde önemli azalmalar yaşadığını belirten bir çalışmalar sundurlar.
Ek olarak, ekip, avokado tüketiminin hipertansiyonu olan hastalar arasında kan basıncındaki düşüşlerle ilişkilendiren bir dizi çalışmalar yaptı. Bulgular meyvenin aterosklerozu azaltmaya da yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bunun yanında plak birikiminin neden olduğu arterlerin daralması veya sertleşmesinede faydalı.
Özellikle, Hosseinzadeh ve çalışma arkadaşları, metabolik sağlığa fayda sağlayabilen sadece avokado meyvesinin etli kısmı değil, meyvenin kabuğu, çekirdeği ve yaprakları da çok faydalı olduğunu savundu.
Örneğin 2014 yılında yayınlanan bir çalışma, avokado yapraklarından ekstrakte edilen yağın bir dozunun ve LDL kolesterol ve kan basıncında azalmaya yol açtığını buldu.
Genel olarak, araştırmacılar avokadonun metabolik sendromla ilişkili risk faktörlerinin tedavisinde etkili olabileceği sonucuna varmaktadır, ancak daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Cevap Bırak