Bağışıklık Sistemi Güçlendirme
Bağışıklık sistemi, vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan sistemin adına verilir, adeta vücudun silahlı kuvvetleri gibi de düşünülebilir. Ordumuz zayıflar ise, düşmanlarımızın sınırlarımız içerisine girip orada bize zarar verecek faaliyetler yürütmeleri çok daha kolay hale gelecektir.
Virüs, bakteri, patojen ve tümörleri çok iyi tanıyan bağışıklık sistemi, onları daha olumsuz işlevlerine başlamadan yok etmesi için tasarlanmıştır. Bu nedenle bağışıklık sistemimizi daima güçlü tutmalı ve onun gücünü zayıflatacak hareketlerden kaçınmalıyız. Zayıf bağışıklık sistemine sahip kişilerin grip, soğuk algınlığı ve hatta kansere dahi yakalanma ihtimalleri, sağlıklı bir bireye oranla çok daha yüksektir. Bağışıklık sistemi güçsüz olan kişilerin, mutlaka beslenme alışkanlıklarını ve yaşam biçimlerini gözden geçirmeleri zorunludur.
Zayıf düşmüş bir bağışıklık sistemi, özellikle enfeksiyon tabanlı hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Enfeksiyonun büyümesi, zaten zayıf olan bağışıklık sistemini daha da yıpratacak ve tamamen çökmesine neden olacaktır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasındaki en büyük etken, kötü beslenmektir.
Çok şeker tüketilmesi, yağlı beslenmek, alkol ve sigara tüketimi gibi durumlar kişinin bağışıklık sistemine zarar verecektir. Tüm protein çeşitlerinden dengeli bir şekilde faydalanmak, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek ise vücuttaki bu önemli sisteme destek sağlayacaktır.
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Vitaminler
Savunma mekanizması olan bağışıklık sistemi, en çok A, E, C ve B vitaminlerine ihtiyaç duymaktadır. Bunun yanında selenyum, çinko ve demir de yine en çok ihtiyaç duyduğu mineraller arasındadır.
Çinko: Virüsler ile savaşan bir mineral türüdür. Bağışıklık sisteminin birçok faaliyetinde önemli rol oynar. Çinko edinmek için gün içerisinde süt veya yumurta tüketmek yeterlidir. Akşam yemeklerinde de ev yoğurdu tüketilebilir.
Demir: Demir eksikliğinin görülmesi, vücuttaki lenf bezi yapısını bozacaktır. Demir, aynı zamanda bağışıklık sisteminde savaşçı olarak rol alan hücrelerin de en çok ihtiyaç duyduğu mineraldir. Demir eksikliği olan kişiler, beslenme süreçlerine mutlaka kırmızı et, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeleri dahil etmelidirler. Özellikle çok az et tüketen kişilerde, demir eksikliği görülmesi kaçınılmazdır. Bitkilerden alacağımız demir ile et ürünlerinden alacağımız demir arasında çok ciddi bir fark bulunmaktadır.
B12: En çok süt ürünlerinde ve tavuk, balık ve kırmızı etlerde bulunur. Enfeksiyona yakalanmamak için mutlaka vücutta bulunması gerekir. Bağışıklık sisteminin savaşçı hücrelerinin, enfeksiyon hücrelerini yok etmesi adına ihtiyaç duyduğu vitaminler arasındadır.
E Vitamini: Vücuttaki serbest radikallerin tutulmasında görev alır. En çok fıstık, badem ve susam da bulunur. Sabahları tahin-pekmez yiyerek, bağışıklık sistemi güçlendirilebilir.
C Vitamini: Antioksidan özelliği sayesinde, özellikle Kış mevsimlerinde vücudun en büyük destekçisidir. Turunçgiller haricinde maydanoz, kivi ve yeşil biberde bol miktarda bulunmaktadır. Kivi, portakal ve limondan dahi daha çok C vitamini içermektedir.
Betakaroten: Tıpkı E vitamini gibi serbest radikallerin tutulmasını sağlar. Yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunmaktadır.
A Vitamini: Akyuvarların güçlenmesini sağlar, bağışıklık sisteminin neredeyse her aşamasında kritik rol oynar. Eksikliği sonucunda kişide enfeksiyona bağlı hastalıkların çıkması kaçınılmazdır. Süt, balık ve yumurtada bol miktarda bulunmaktadır.
Serbest Radikaller Nedir?
Vücudumuza bazı besinleri aşırı aldığımız zaman besinler oksijenle yakılır ve elde edilenden enerjiden arta kalan besinler, serbest radikaller olarak vücut içerisinde kalır. Bunların sayısı çoğaldığı zaman hücre ve dokulara zarar vermeye başlar. Hatta DNA yapısında bile hasara yol açarlar. Özellikle sigara tüketen kişilerde, serbest radikallerin sayısı daha da artmaktadır.
Artış sürdükçe kişinin kalp ve damar hastalıklarına ek olarak kansere yakalanma riski de artar. Bunları yok etmek için antioksidan içeren besinler tüketmemiz gerekir. E Vitamini ve Betakaroten içeren besinler, bu yolda başı çekmektedir.
Serbest radikallerin en iyi şekilde tutulmasını sağlamak adına besin çeşitliliği önemlidir. Kişi sadece sebze ağırlıklı veya sadece et ağırlıklı beslenmek yerine, çok fazla besin çeşidini haftalık menüsünde bulundurmalıdır.
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Besinler
Meyve ve sebzelerin birçoğunda antioksidan maddeler bulunur. Bu da enfeksiyon hastalıkları ve kanser başta olmak üzere, birçok hastalığı daha oluşmadan yok eder. Yukarıda vitamin ve minerallerden bahsettik, şimdi de bağışıklık sistemini güçlendiren besinleri listeleyelim.
Ekinezya: Bakterilerin yayılmasını engeller ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle soğuk algınlığı rahatsızlıklarında etkilidir.
Ihlamur: Soğuk algınlığı şikayetlerinde etkilidir, ayrıca kas ağrıları üzerinde de faydalı olduğu bilinmektedir.
Kuşburnu: İçerisinde bulundurduğu antioksidan ve antienflamatuar maddeler sayesinde soğuk algınlığı hastalıklarının tedavi sürecinde tüketilebilir.
Nar: Çok faydalı olan meyvenin, kanser üzerinde dahi etkili olduğu ispatlanmıştır. Çekirdeği ile tüketilmesi ve hatta çekirdeklerin dişler ile çiğnenmesi de önerilmektedir.
Yeşil Çay: Siyah çaya oranla çok daha fazla antioksidan içerir. Kanser üzerinde etkilidir ve aynı zamanda yağ yakımını kolaylaştırarak fazla kilolardan kurtulunmasını destekler.
Zerdeçal ve Zencefil: Kanser üzerinde etkili olan bu bitkiler aynı zamanda enfeksiyon hastalıklarında da kullanılabilir.
Probiyotikler: En çok yoğurt ve kefirde bulunurlar. Yoğurtla beraber patlıcan, soğan, sarımsak veya pırasa tüketmek, probiyotik bakterilerin sindirim sistemimizi daha iyi düzenlemesini sağlayacaktır. Kansere karşı da etkisi olduğu bilinmektedir.
Omega 3: Bir yağ asitidir ve en çok balıkta bulunur. Özellikle akciğer ve meme kanseri üzerinde etkili olduğu konusunda araştırmalar mevcuttur.
Domates: Mevsiminde yani topraktan çıkan domateslerde bol miktarda likopen bulunur. Bu maddenin birçok kanser üzerinde etkili olduğu bilinmektedir.
Portakal: İçerisindeki karoten maddesinin, kansere karşı etkili olduğu bilinmektedir. Aynı şekilde mandalina, limon ve greyfurt da karoten maddesini içermektedir.
Soğan ve Sarımsak: Bu iki kuvvetli besin de içerisinde allilik sülfit içermektedir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, tümör oluşumunu engeller ve en önemlisi serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlarlar. Mide kanseri üzerinde de etkili olduğunu gösteren fakat henüz ispatlanmamış çalışmalar bulunmaktadır.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Ne Yapmalıyız?
- Bitki çaylarını birbirine karıştırmak yerine teker teker tüketmeli ve günde 2 fincandan fazla tüketmemeliyiz. Öncelikli olarak kuşburnu ve ıhlamur çaylarını tercih edebiliriz.
- Günde en az 1.5-2 litre su tüketmemiz, bağışıklık sistemi için en önemli konulardan birisidir.
- Beyaz ekmekten uzak durmalı, mutlaka tahıllı ekmekler alışkanlık haline getirilmelidir.
- Haftada en az 1 kere balık tüketilmelidir.
- Market yoğurdu yerine, ev yoğurdu tüketilmeli. Kefir, hayatımızın bir parçası haline getirilmelidir.
- Kuru baklagillerin, haftada en az 2 kere tüketilmesi gerekir. Sadece yemeklerde değil, salatalarda dahi kullanılarak, kullanımı artırılmalıdır.
- Ceviz, badem, kaju ve fındık gibi doğal yağ içeren yemişler tüketilmelidir. Günde 100 gramı fazlası ile yeterlidir.
- Kış aylarında bol meyve ve yeşillik tüketilmelidir.
- Portakal, mandalina veya limon gibi meyvelerin kendisi tüketilmeli, suyu içilmemelidir.
- Kış aylarında bol miktarda nar tüketilmelidir.
- Et yemeklerinin yanında, brokoli gibi sebzeler eklenerek, besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Özellikle yine et yemeklerinde, bol miktarda soğan ve sarımsak kullanılmalıdır.
- Yaz aylarında her gün mutlaka domates tüketilmelidir. Kış aylarında domatese ulaşım çok zor olduğu için yaz mevsiminden domatesler kurutularak veya kavanozlar yardımı ile saklanarak, Kış aylarında da tüketimi sağlanmalıdır.
- Her gün mutlaka en az 1 adet meyve tüketilmelidir. Meyvenin ne olduğunun önemi yoktur, mevsimine göre en uygun meyve tercih edilmelidir.
Başlıklar
Cevap Bırak