Cilt Yaşlanmasını Geciktirmek

Yaşlanmayı Ertelemek

Kadın veya erkek olmamız fark etmeksizin, hepimiz cildimizin daha geç yaşlanmasını ve kırışmasını isteriz. Yumuşacık bir cilt, elbette bizi olduğumuzdan daha genç ve canlı gösterecektir. Gençlikte bu konu hiç aklımıza dahi gelmiyor ve hatta cildimizi hor kullanıyor olsak da, 40’lı yaşlardan sonra özellikle kadınların bir numaralı gündemlerinden bir tanesi cilt yaşlanmasını geciktirmek olacaktır.

50 yaşında 18 yaşınızdaki cilde sahip olmak istiyorsanız, şimdi sayfamızı kapayabilirsiniz çünkü böyle bir şey teorik olarak imkansız. Fakat cilt kırışıklıklarını erteletmek, azaltmak ve cildin daha canlı görünmesini sağlamak elbette mümkün.

Cildinizi daha diri göstermek için kozmetik ürünlerine para akıtmak gibi yöntemlerden kesinlikle uzak durun. Cildin yaşlanmasını ertelemek, ona iyi bakmaktan ve onu iyi beslemekten geçmektedir.

Cilt Kaç Yaşında Kırışmaya Başlar?

Doğduğunuz saniyeden itibaren yaşlanmaya başlarsınız. Tıpkı sizin gibi cildinizin de, bir önceki günden daha genç olması mümkün değildir. Dış etkenler, stres, pis hava, kimyasallar gibi etkenler ile cildimiz sürekli bir saldırıya maruz kalmaktadır. Özellikle son yıllarda artan dengesiz beslenme de bu yaşlanma durumunu giderek hızlandırmıştır.

Hücrelerimiz iyi beslenemediği için doğal olarak cilt hücrelerimiz daha erken ölecek ve yorulacaktır. Unutmayın, ‘ne yerseniz, o’sunuz’.

Deri, en büyük organımızdır ve büyün vücudumuzu tepeden tırnağa sarar. Derimizin altındaki dokular ise cilt sağlığı için hayati öneme sahiptir. Bu dokuların iyi beslenmesi ve muhafaza edilmesi, erken kırışıklıkları önleyecektir.

Cilt 30 yaşından sonra yaşlanmaya bariz bir şekilde başlar. Bu yaştan sonra kendini yenilemeye çok da özen göstermeyen cilt hücreleri, 40 yaşından sonra bunu hepten bırakmaya yüz tutarlar. Bu nedenle 40 ve 50’li yaşlardan sonra kırışıklıklarda inanılmaz bir artış görülmektedir. Etrafınızdaki bazı insanların 70 yaşında bile ciltlerinin pamuk gibi olduğunu veya hiç kırışmadığını görebilirsiniz. Bu insanlar ciltlerine iyi bakmış olabilecekleri gibi genetik açıdan da şanslı olabilirler.