En İyi Kitaplar Listesi (Heyecan Verici 22 Roman)

Bazı kitaplar vardır ki mutlaka ölmeden önce okunması gerekir. Bu kitapların neredeyse tamamı, güzel bir filmden aldığınız zevkin çok daha fazlasını verir çünkü kitabı okurken yönetmen siz, video oluşturucu ise beyninizdir. Kitap okumanın faydaları ise elbette film izlemeye göre çok daha fazla.

Okumayı alışkanlık haline getirenlerin muhtemelen zaten bildiği fakat tekrar okumanın da zarar getirmeyeceği en iyi kitaplar listesi, aşağıda sizi bekliyor. Yerli ve yabancı yazarlar tarafından kaleme alınmış 22 kitap ve tamamı heyecan verici romanlar olarak karşınızda.

Kürk Mantolu Madonna

Hayatta hangimiz tutkularımızın peşinden, gözümüzü karartıp koşmadık ki? Güçlü bir tutkunun eseri olan ve bir tutku hikayesini anlatan Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali‘nin kesinlikle en iyi eseri. Olanaksız aşk, uçlarda yaşayan insanlar ve zor soruların bulunduğu kitap, en iyi kitaplar listesinin 1 numarası olmayı kesinlikle hak ediyor.

Kitapta Raif Efendi, Maria Puder ve Rasim Bey, ana karakterler. Kürk Mantolu Madonna eserinin ana karakteri ise Raif Efendi. Kendi halinde ve efendi bir adam olan Raif Bey, çok sıkıntılı dönemler geçirse de bunu dışarıya belli etmeyen bir adamdır. Aynı zamanda kalbinden vurulmuş, sevdalanmıştır.

Defalarca okunsa bile, her okunuşta yeni tatlar alınabilen ve Türk edebiyatının en etkili ve naif eserlerinden bir tanesi. Kitabın son satırlarını okuduktan sonra, etkisinin kısa zamanda geçmeyeceğini ve içinizde tekrar okuma isteği uyanacağını göreceksiniz.

Şeker Portakalı

Jose Mauro de Vasconcelos‘un ve edebiyat dünyasının baş yapıtı olan Şeker Portakalı, en iyi kitaplar listemizin 2. sırasında olmayı sonuna kadar hak ediyor. Jose Mauro de Vasconcelos, yazarlıktan önce modellikten, garsonluğa kadar onlarca farklı işte çalışmış enteresan bir adam.

Şeker Portakalı, ana karakteri olan küçük Zeze’nin başından geçenleri satırlara aktarmaktadır. Kitap çok popüler olmasına rağmen, Jose Mauro de Vasconcelos’un Şeker Portakalı’nı yazması 2 hafta bile sürmemiştir. Kitabı 2 haftadan kısa bir sürede yazmıştır fakat 20 senedir her satırını beyninde düşündüğünü de itiraf etmiştir. Yani yazımı kısa, tarihi çok daha uzun bir eserdir.

Yetişkinlerin bile yaşamakta zorlanacağı bir hayatı yaşayan Zeze ve onun hayal gücü sizi çok etkileyecek. Gerçek hayatı çekilmez olan Zeze’nin, hayal dünyası ise mutluluklar ile doludur. Tıpkı listemizin ilk sırasındaki Kürk Mantolu Madonna gibi defalarca kez okunabilecek eserlerden bir tanesi. Adına kanıp çocuk kitabı olduğunu düşünmeyin, kaç yaşınızda olursanız olun sizi derinden etkileyecek edebi bir eserdir.

Suç ve Ceza

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski tarafından yazılmış en uzun 2. roman olma özelliğini taşıyan Suç ve Ceza, 19. yüzyıl Rusya’sının sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel yapısını satırlara işliyor. Raskolnikov’un yaptığı bir hata ve bu hata ile yüzleşirken yaşadığı iç çatışmalar, okurları derinden etkileyecek, Dostoyevski’nin kesinlikle en iyi romanı hatta baş yapıtı.

Raskolnikov toplum adına ve toplum faydasına olacağını düşündüğü, gerçekten de öyle olan bir cinayet işlemiştir. Fakat cinayette yanlış kişi, masum olanı öldürmüştür. Masum birisini öldürmenin verdiği iç ve psikolojik savaş, size sürükleyici bir roman armağan ediyor. Vicdanın adeta tanımını yapan, çok ince detaylar girmesi sebebiyle tecrübesiz okuyucuları hırpalayabilecek türden bir eser.

Kitabı okurken sık sık kendinizi Raskolnikov’un yerine koyduğunuzu hissedeceksiniz. Daha önce keşke okusaymışım diyeceğinizden şüphe olmayan Suç ve Ceza, en iyi kitap önerileri listesinin 3. sırasında.

Küçük Prens

Sadece çocukların değil, Küçük Prens kitabını okuyan yetişkinlerin de satırlar arasında kendilerinden bir şey bulabilecekleri bir eser. Öyle bir kitap ki, her sene okusanız dahi ilk heyecanla okumanız muhtemel, çocuk kitabı olduğu algısı mevcut olsa da kesinlikle öyle değil.

Her cümlesinde kişisel ilişkiler ve hayat hakkında adeta ders veren kitap, incecik olmasına rağmen bitirdikten sonra koca bir cilt okumuş hissiyatını verebiliyor. Kişisel gelişim adına içi boş ama kendi kalın kitapları okumak yerine, Antoine De Saint-Exupéry’in yazarken çok üzüntülü anlar yaşadığını söylediği Küçük Prens kitabını okumak çok daha mantıklı olacaktır.

Kitabın 300 farklı dilde çevrildiğini de hatırlatalım.

Simyacı

İspanya’dan Mısır Piramitleri’ne giden ve orada hazine arama amacı olan Santiago’nun felsefi hikayesine hazır olun. Paulo Coelho’nun 1988 yılında yayınladığı eser, içinde güzel nasihatler bulunan ve insanın yaşarken daima kalbini dinlemesi gerektiğini öğütleyen bir kitap.

Sürükleyici bir romandan ziyade, felsefi ve kişisel gelişim adına pozitif etki edecek bir roman arayanlar için önerebilirim. Herkeste farklı etki bırakması ile bilinen ve bugüne kadar 20 milyondan fazla insana ulaşan Simyacı, okuyanın hayatını derinden etkilemesi muhtemel bir eser.

Dünya malına koşarken ve onu en değerli hazine bilirken, Santiago’nun gerçek hazineyi keşfetmesini anlatan ve mutluluğun aslında çok yakında olduğunu bize öğreten gerçek bir baş yapıt.

Sefiller

Küçük bir kız olan Kozet üzerinden dönen Sefiller hikayesi, insanların sefalete düştüklerine neler yapabileceklerini anlatıyor. Her yetişkinin muhakkak okuması gereken Sefiller, çocuklar için de uygun bir romandır. Victor Hugo’nun baş yapıtı haline gelen kitap, Jan Valjan’ın yaşadığı tüm sefilliğe rağmen iyi bir insan olma çabasını bizlere aktarıyor.

Kitapta aşk, umut, hayal kırıklığı, mutluluk ve acı duygularını sonuna kadar hissedeceksiniz. Dünya edebiyatının en iyi romanlarından birisi olan Sefiller, hayatın acımasız gerçeklerini adeta yüzümüze vuruyor ve bunu yaparken bize aslında iyi bir ders veriyor. Bu nedenle okul müfredatlarının mutlaka bir parçası olması gerektiğine inanıyoruz.

Kütüphanenizde bulunuyorsa, üzerindeki tozu hafifçe silin ve hemen şimdi okumaya başlayın.

Fareler ve İnsanlar

Lennie ve George, evsiz iki kişidir. Sahip oldukları tek şey ise yine kendi aralarında kazandıkları dostluklarıdır. Bu iki dostun tek hayali ise bir arsa sahibi olmaktır fakat bunun için para biriktirmeleri gerekmektedir. Akıl yönünden biraz noksan olan Lennie, bu nedenle başını sürekli belaya sokmaktadır. Her beladan onu çıkarmasını bilen George, bu sefer onu kurtarmaya güç yetiremeyecektir.

Tek solukta okuyabileceğiniz bu kitap sizi George ve Lennie’nin hayallerinin peşinden koşturuyor.

Olasılıksız

Adam Fawer tarafından yazılan ve bir aralar neredeyse her 5 kişiden 1’inin elinde görmeye alıştığımız Olasılıksız, kesinlikle en iyi bilim kurgu romanlarından bir tanesi. Çok sayıda ödüle sahip olan eser, birkaç deney sonrasında David Caine isimli kahramanımızın kazandığı yetenekleri konu alıyor. Caine bir süre sonra bu tahminler sayesinde adeta geleceği de görebildiğini fark edecektir.

Bilim, aksiyon ve edebiyatın muhteşem karışımı şeklinde okuyuculara sunulan eser, oldukça sürükleyici romanlar arasında yer alıyor. Kitabı okuduktan sonra hayatınız değişmeyecek fakat kesinlikle okuduğunuz anlarda hayatınız çok güzelleşecek. Tek solukta okunacak fakat okurken sıkmayacak bir roman arayanlar için ilk tavsiyem ‘Olasılıksız’ olacaktır.

Uçurtma Avcısı

Emir ve Hasan, Kabil’de büyüyen iki çocuktur fakat bu iki çocuğun arasında dağlar kadar fark vardır. Biri zengin bir iş adamının, diğeri ise bir temizlikçinin çocuğudur. Kabil’i Ruslar işgal eder ve zengin olan Emir, babası ile beraber Amerika’ya göç eder. Geçmişinden bir türlü kaçamayan Emir, Hasan’ı unutamaz.

Kabil gibi bir kültür merkezinin de yok edilişine şahit olduğumuz kitap, olağanüstü bir dostluk hikayesini bize armağan ediyor. İki insan arasındaki sonsuz sevgi, çok çarpıcı bir hikaye ve sade bir anlatım ile sizi bekliyor.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört

47 gibi çok genç bir yaşta ölmesine rağmen hayatına muhteşem eserler sığdıran George Orwell’in en büyük baş yapıtlarından birisi hiç şüphesiz ki 1984 romanı. Kahramanları kusurlarla dolu olan 1984, birçok roman gibi mutlu son kaygısı da taşımayan bir eser.

Romanı okuduktan sonra çok fazla ders çıkaracak ve kesinlikle birkaç hafta etkisinden kurtulamayacaksınız. Hakkında en fazla konuşulan baş yapıtlardan birisi olan 1984, aynı zamanda yakın geleceğe dair en iyi distopya romanı olarak da gösterilmektedir.

Dönüşüm

Yayınlanmasının üzerinden 1 asırdan fazla zaman geçmesine rağmen, dönüşüm adlı roman Franz Kafka’nın muhteşem anlatım sanatı ile hala adından söz ettirmektedir. Burjuva dünyasının mide bulandırıcı detaylarını satırlara çok iyi döken roman, aynı zamanda toplumun çürümüş noktalarına da parmak basıyor.

Kitabın kahramanı Samsat, bir sabah uyandığında kendini böcek olarak bulacaktır. Başına gelenlerden sonra toplum tarafından dışlanması ve son derece sade bir dille kaleme alınmış. Psikolojik roman sevenlerin kesinlikle özümseyeceği bir eser olan Dönüşüm, çok kısa olması sayesinde birkaç saatte bitirilebilecek bir eser.

Tutunamayanlar

Türk Edebiyatı denince akla gelen ilk eserlerden bir tanesi olan Tutunamayanlar, Edebiyat dünyasına farklı bir solu ve yeni bir heyecan getirmiştir. Adeta tüm klişelere meydan okuyan Oğuz Atay, Turgut’un intihar eden arkadaşı Selim’in hikayesini anlatıyor.

Özellikle iç ses konuşmaları ile ilerleyen hikaye, Oğuz Atay’ın ağır kalemi sayesinde okuyucuyu zorlayacak nitelikte. Kalın olması nedeni ile bir çok okurun başlama konusunda ön yargılı olduğu eser, sayfalarca noktalama işareti kullanılmaması ile de farklı bir dil bilgisi yapısına sahip.

Hayvan Çiftliği

Çağdaş Klasik eserler arasında girmiş olan Hayvan Çiftliği, 1984’ün de yazarı olan George Orwell tarafından kaleme alınmıştır. 40’lı yıllarda ortaya çıkan reel sosyalizm eleştiri olan kitap, kendi alanında kesinlikle bir baş yapıttır. Kitabın adından da anlaşılacağı gibi hikaye bir hayvan çiftliğinde geçer fakat burada hayvanlar ciddi manada sömürülmektedir. Buna karşı isyan çıkaran hayvanların tek amacı ise eşitliklerin olduğu bir toplum oluşturmaktır.

Hayvanlar insanları devirmeyi başarmışlardır fakat durum hiç de planladıkları gibi gitmeyecektir. Tarihsel bir gerçeği eleştirme amacı ile kaleme alınmış olan kitap, mutlaka okunması gereken romanlar arasında. O nedenle hikaye adına daha fazla detay vererek, Hayvan Çiftliği romanından alacağınız zevki azaltmamayı istiyorum.

Çalıkuşu

1922 yılında yazılmış olan romanın kalemi Reşat Nuri Güntekin‘dir. Türk Edebiyatı’nın baş yapıtlarından biri haline gelen Roman’ın, dizileri ve filmleri çekilmiştir. Osmanlı’nın son yıllarında geçen hikayesinin ana kahramanı ise Feride’dir. Feride’nin hatıra defteri şeklinde yazılan Roman, oldukça duygusal bir hikayeye sahip olsa da aynı zamanda o dönem ki toplumun sorunlarına da parmak basmıştır.

O dönemde bir kadın olarak ayakta durmanın ne zor olduğunu Çalıkuşu romanı ile daha iyi anlayacağız. Feride ile Kamran’ın birbirlerine duydukları sevgi ise göz yaşlarınızın sızmasına neden olacak. Çünkü insan daima en sevdiği ile sınanır.

Martı Jonathan Livingston

Okuduktan sonra kesinlikle sizde hoş bir seda bırakacak bir hikaye. En yükseğe uçabilmeyi kendine amaç edinmiş bu martı ile yazar, insanlara mesajlar veriyor. Özellikle cesaret ve ileri görüşlülük gibi mesajları ile toplumun neden gelişemediğini irdeliyor.

Kalıplara sıkışıp kalan, kendi hayatında dahi bariz bir ilerlemeye sağlayamayan ve korkular ile yaşayan insanların kesinlikle okuması gereken bir baş yapıt. Roman adeta onlarca kişisel gelişimi kitabını çöpe attıracak nitelikte, düşüncelerinin ve bedeninin zincirlerini kırmalısın prensibi ile ilerliyor.

Bin Muhteşem Güneş

Uçurtma Avcısı ile dünya edebiyat sahnesinde kalıcı bir yer edinen Khaled Hosseini, ikinci romanı olan Bin Muhteşem Güneş ile de kendi kişisel kalitesini bir kez daha kanıtlamış oldu. İki kadının kesişen yaşamları ve aralarındaki muhteşem dostluk, kitabın ana teması.

Dostluk üzerine kalemini en iyi hareket ettirebilen yazarlardan birisi olan Khaled, aşk ve insanlığı da muhteşem yansıtmış. Afganistan’ın içinde bulunduğu kaos dolu ortam ve müslümanlar ile komünizm yanlılarının yarattığı iç savaş. Baştan sona dram ve iki kadının çektiği sıkıntılar, gözlerinizdeki yaş damlalarını hareketlendirecek.

Yabancı

Nobel ödüllü Albert Camus tarafından kaleme alınan Yabancı, hala en çok satan kitaplar listesinin vazgeçilmez eserlerinden bire tanesi. Romanın baş kahramanı Meursault ve kahramanımızın hayatı oldukça sıradan. Özellikle kitabın ilk sayfalarında, bu kadar sıradan bir hayatı neden okuyorum düşüncesine kapılabilirsiniz fakat sayfalar ilerledikçe durum farklı bir hal alacak.

İçsel düşüncelerinde kaybolacağınız kahramanımız, bizi çok sarsacak bir hikayeye sahip. Bu kitap aslında bir hiç kimsenin hikayesi. Toplum tarafından sırf farklı düşündüğü için ‘hiç kimse’ olarak görülenlerin hikayesi.

Nietzsche Ağladığında

Sürükleyici fakat bir o kadar da ağır bir roman. Hem Edebi hem de psikolojik yönü ağır basan eser, kesinlikle üzerinde çok çalışılmış bir kitap. Kitabın genel olarak diyaloglar ile oluşturulmuş olması da okunabilirliği artırıyor. Psikoloji ve Felsefenin adeta harmanlandığı eserde, hayata dair çok fazla mesaj çıkarmak mümkün.

İnsanın kendini anlama çabası ve hayatı yorumlama güdüsüne destek olan çarpıcı bir kitap. Özellikle Nietzsche ve Doktor arasında geçen diyalogların verdiği keyif, kitabı bir çırpıda bitirmenizi sağlayacak.

Hayatınızda hiç aslında değer olmayan şeylere takıldığınız oldu mu? Öyle ki bazılarımız bir hiç uğruna çok değerli varlıklarımızı veya ‘şeylerimizi’ heba edebiliyoruz değil mi? İşte bu gibi içimizde olan düşünceleri, satırlarda görmek ve aslında hastanın doktor mu? yoksa Nietzsche mi? olduğuna karar vermek kitabı güzel kılan detaylardan.

Puslu Kıtalar Atlası

İhsan Oktay Anar tarafından kaleme alınan eser, kurgusu oldukça sağlam ve akıcı bir dile sahip bir roman. Yerli romanların, kurguları düşünüldüğünde kesinlikle farklı bir yeri hak eden Puslu Kıtalar Atlası, tek düze kitaplardan sıkıldım diyen okurlar için birebir.

Farklı ve birbirinden ilginç hikayeleri işleyen kitap, bu hikayeleri birleştirmesi ile de çarpıcı bir final yapıyor. Hayal gücünüzü fazlasıyla kullanacak ve okuduktan sonra hayatınıza adeta renk geldiğini fark edeceksiniz.

Nutuk

Türk Milleti, tarih boyunca daima bağımsız ve örnek alınarak yaşanan bir millet olmuştur. Çok kez büyük zorluklar ile karşılaşmış fakat asla buyundurluk altına girmemiştir. Girmemiştir çünkü içerisinden daima kendisini, bağımsızlığa ulaştıracak bir kahraman çıkarmasını bilmiştir. Bu şerefli milletin son kahramanı da hiç şüphesiz ki Mustafa Kemal Atatürk olmuştur.

Bağımsızlıktan yoksun bir millet, ne kadar zengin olursa olsun utanılacak halde demektir. Türk Milleti korunmak, yaşamak ve büyümek için daima kendi çözümlerini oluşturmayı bilmiştir.

Nutuk; Kurtuluş Savaşı‘nın öyküsünü en iyi anlatan ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından kaleme alınmış bir eser. Dönemini anlatmakla kalmayıp adeta Türk milletinin gelecek asırlarına dahi yok çizen Nutuk, her Türk gencinin mutlaka okuması gereken bir kitaptır.

Koku

Kitabın adı rastgele değil konu ile direkt alakalı olarak konmuş. Kokunun insan üzerindeki etkisini fazlası ile irdeleyen kitap, farkında olmadığımız duyu özelliklerini bize hatırlatıyor. Hikaye açısından kesinlikle sıra dışı olan eser, betimlemeleri ile de ufuk açacak ve hayal kurduracak cinsten. Kitabın ayrıca filmi de çekilmiştir.

Kitabı okurken istemsiz olarak etrafı sürekli koklama ihtiyacı duyacaksınız. Öyle ki psikolojik olarak olmayan kokuları bile anımsayacaksınız. Ayrıca birçok romanın aksine, Koku kitabı muhteşem bir final ile son noktayı koyuyor.

Satranç

Stefan Zweig’ın en çok okunan romanı çünkü oldukça kısa, sadece 71 sayfadan oluşuyor. Kitap bir yolcu gemisinde geçiyor. New York’tan yola çıkan gemi Buenos Aires’e doğru yola çıkmıştır. Yolcular arasında ise dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic bulunmaktadır.

Gemide bulunan ve oyuna ilgi duyan zengin bir iş adamı, şampiyona ücreti karşılığında satranç oynamayı teklif eder. Olayların akışını değiştirecek olan ise onları izleyen Dr. B. isimli karakterdir. Bu karakter Gestapo tarafından bir odaya kapatılmış ve yıllarca o odada esir kalmıştır. Odada bulunan tek şey ise bir satranç kitabıdır ve tahta olmamasına rağmen, Dr. B. bu oyunda adeta uzman seviyesine gelmiştir.

Şampiyon ile oynama fırsatı bulan adam onu ezici bir şekilde yener ve tekrar oynamak ister. Rövanş oynama isteği, hikayeyi çok farklı bir sona götürecektir. Gerilim romanları arayanlar için kesinlikle etkili ve mutlaka okunması gereken bir eser.