En İyi Korku Filmleri: Uykuyu Size Haram Edecek 33 Film

Yapımcıları ve senaristleri en çok zorlayan film türü hangisi diye sorsanız, kesinlikle korku filmleri cevabı alırsınız. İyi bir korku filmi çekmek çok zordur. Ayrıca bununla da kalmaz, korku filmini milyonlarca insana izletmek de bir o kadar zordur. İnsanların çoğu korkmak için para vermeye ne gerek var mantığındadır, aslında bu insanların içindeki gerçek düşünce ise filmden korkmalarıdır.

İyi bir korku filmi, adı üstünde korkutmalıdır. Korkutmayı da görüntü efektleri veya sinemanın güçlü hoparlör sisteminden vurdukları sesler ile değil, bizzat senaryo ve oyunculuklar ile yapmalıdır. Türk yapımı korku filmlerinde maalesef senaryo ve oyunculuk yerlerde oluyor. Bu filmler genelde yüksek sesler, ani görsel efektler veya cin gibi dini temeli olan konular ile izleyicisini korkutmaya çalışıyor. Maalesef ülkemizden halen uluslararası arenada ses getirmiş bir korku filmi çıkmamıştır.

Korku filmleri içinde yine tüm kategorilerde olduğu gibi Amerikan yapımı filmler ön plana çıkıyor. İyi bir korku filmi izlemek istiyor fakat bir türlü bulamıyorsanız, aşağıdaki uykunuzu kaçıracak en iyi korku filmleri listesi de sizi bekliyor olacak. Bu filmleri tek başınıza veya grup halinde izleyebilirsiniz fakat eğer arkadaş grubunuz arasında filmle sürekli dalga geçme amacı güden birisi varsa, açın bir komedi filmi izleyin. Korku filmleri, çekimi kadar izlenmesi de zor filmlerdir. Sabır ve dirayet ister.

Korku filmleri listesinde mutlaka olması gerektiğini düşündüğünüz, fakat aşağıda bulamadığınız filmleri de bize gönderebilirsiniz. Uygun görülen filmler, hemen tanıtımları ile beraber listemize eklenecektir. Konumuz içerisinde 1990 ve öncesi yapımların olmayacağını da söyleyelim. Korku filmlerinde teknoloji de önemli olduğu için, bundan 30 yıl önce çekilmiş filmleri dönemine göre değerlendirmek zor olabilmektedir. Bu başlık için 1990 sonrasında çekilmiş en iyi korku filmleri isi de uygun olacaktır.

Let Me In (Kanıma Gir) (2010)

Eminim bir vampir filmi izlemenizin üzerinden bir hayli zaman geçmiştir. Öyleyse, tam yerine geldiniz zira Let Me In, hem iyi bir korku filmi hem de ana teması vampirler. Film, korku filmleri alanında tanınmış olan Matt Reeves imzası taşımaktadır.

Bir romandan uyarlanan filmde, Owen 12 yaşında ve içine kapanık bir çocuktur. Hikaye ise Owen’ın komşuşları olan Abby isimli küçük bir kızla tanışması ile başlamaktadır. Bu iki küçük çocuk arkadaş olurlar fakat Abby, sırlar ile dolu bir çocuktur.

Abby, normal bir çocuk değildir fakat Owen gibi içine kapanık bir çocuk bunu duyduğuna sevinmiştir zira okulda onun ile dalga geçen arkadaşlarından intikam alma fırsatı doğmuştur. Owen, Abby’yi hem çok sevmekte hem de ondan korkmaktadır. Bakalım bu ikilinin sonu nasıl gerçekleşecek? Gerçekten iyi bir korku ve gerilim filmi, mutlaka izlemenizi öneriyorum.

Kodi Smit-McPhee, Chloë Grace Moretz, Richard Jenkins, Cara Buono gibi ünlü oyuncular başroldeler.

Tremors (1990)

90’larda yaşamış olan Bilgilerinize okurları, bu filmi hemen hatırlayacaktır. Gerçekten efsane korku filmleri arasında gösterilebilir. Korku filmleri arasında kült olarak gösterilir ve filmi izleyenler genelde ileri ki yıllarda tekrar izlemek isterler.

Çöl topraklarına sahip küçük bir kasabanın başı derttedir zira yerin altından gelen bir yaratık, tüm insanları yemeyi kendine hedef koymuştur. Ward ve Bacon ise bu canavarı durdurmak için uğraşan iki kahramandır. Film genelde gerilim ögeleri ile dolu olsa da, çok fazla komedi tadı da alacağınızı söyleyelim. Komedi ve korkunun çok iyi harmanlandığı filmler arasında bulunan Tremors, 90’ların teknolojisine göre bir başyapıt diyebiliriz.

Kevin Bacon, Fred Ward, Finn Carter, Michael Gross, dilimize Yeraltı Canavarı olarak çevrilmiş olan filmin başrol oyuncuları olarak karşımızda.

Busanhaeng (2016)

Kore yapımı olması nedeni ile ülkemizde çok ilgi görmemiş hatta vizyona bile doğru dürüst girmemiş olan Busanhaeng, Zombi Ekspresi olarak da bilinmektedir. Hollywood filmi olsa muhtemelen milyonlar tarafından izlenmiş olacak muhteşem bir korku filmidir. Özellikle uzak doğu filmlerine bir düşkünlüğünüz var ise, 2016 yılında çıkan Busanhaeng filmini hala izlemediyseniz büyük bir hata içerisindesiniz.

Film, aslında klişe bir zombi filmi fakat Koreliler çok güzel dokunuşlar yaparak filmi sıkıcı olmaktan çıkarmışlar ve ortaya güzel bir hikaye çıkmış. Malum güzel zombi filmi bulmak, iyi bir korku filmi bulmaktan bile daha zor, bulmuşken izlemek lazım.

Busanhaeng filminde baş karakterimiz Sok-woo, yoğun bir işte çalışmakta ve bu nedenle de kızını çok az görebilmekte, küçük çocuğunu ihmal etmektedir. Kızının doğum günü yaklaşır ve artık onun ısrarlarına dayanamayarak, boşandığı eşi ve kızının annesi olan kadına gitmek için Busan’a kalkan bir trene Seul’den biner.

Tren tam kalkacaktır ki, Kore’de zombi istilası başlar ve zehri kapmış olanlardan birisi de trenin içindedir. Kadının saldırdığı herkes virüsü kapar ve zombiye dönüşmeye başlar. Virüsün nereden ortaya çıktığı bilinmese de, hızla tüm ülkeye yayılmaya başlamıştır. Sok-woo ve kızı bir anda bu kaosun arasında kalmış ve onlar gibi olan binlerce insanla yaşam mücadelesine başlarlar.

La piel que habito (İçinde Yaşadığım Deri) (2011)

Kaliteli hikayeye sahip dram, korku ve gerilim filmleri arasında bulunan La piel que habito, bir Antonio Banderas filmi. Baderas filmde Dr. Robert Ledgard’ı canlandırıyor. Doktorun eşi bir trafik kazasında yanan araç içerisinde kalır fakat hayata tutunur. Hayatta kalmış olsa da çok ciddi yanmıştır ve görünüşünü tamamen kaybetmiştir.

Ledgard ise evindeki laboratuvarda 12 yıl boyunca çalışır ve bu çalışmalar sonucunda bir deri üretir.  Fakat olay bu kadar basit değildir zira karısı, yandığı araçta aslında Ledgard’ın kardeşi ile kaçmaktadır. Karısı yüzünü gördükten sonra canına kıysa da Ledgard durmayacaktır. Daha sonra kızına tecavüz edecek adamı bulup, karısına çevirecektir.

İnanılmaz bir senaryoya sahip olan film, tek solukta bitecek korku filmleri arasında.

What We Do in the Shadows (2014)

Çok orijinal ve özgün bir konunun muhteşem bir şekilde işlendiği What We Do in the Shadows filminde, hep geceleri ortaya çıkan ve korkutucu olarak bildiğimi vampirlerin, arta kalan zamanlarda nasıl yaşadıklarını izliyoruz.

4 vampir, modern hayata nasıl uyum sağlayabilir? Bir korku filmi ancak bu kadar eğlenceli olabilir, aslında What We Do in the Shadows bir komedi filmi fakat içerisinde vampirlerin olduğu bir sinema filmini mutlaka bu listeye eklemem gerekirdi. 1000 yıllık vampir klişelerinin muhteşem harmanlandığı film, düşük bütçeli bir Yeni Zelanda filmi olmasına rağmen senaryosu ile kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Filmde Jemaine Clement, Taika Waititi, Cori Gonzalez-Macuer, Jonny Brugh gibi oyuncuları izliyor olacağız.

El orfanato (2007)

Türkçeye yetimhane olarak çevrilen film, izledikten sonra üzerinizde etki bırakacak korku filmleri arasında. 2000 yılından sonra çekilmiş en başarılı korku ve gerilim filmleri arasında gösterilen El orfanato, fantastik unsurlar içermesine rağmen çok etkileyici bir hikayeye sahip. İspanyol – Meksika ortak yapımı olan bir filmde, öksüz ve yetim çocuklar ile dolu bir yetimhaneyi izliyoruz.

Her türlü ızdırap ve korku hissini barındıran bu yetimhanede tek eksik olan şey ise anne şefkatidir. Laura, bu yetimhanede büyümüş ve artık çocuk sahibi olan, mutlu bir kadındır. Eşi ve çocuğu ile tekrar yetimhaneye döner ve kapalı olan bu yapıyı restore ederek, engelli çocuklar için bir yaşam alanı haline getirmek ister.

Hereditary (2018)

Gizemli ve iyi senaryolu bir korku filmi olan Hereditary, Türkiye’de Ayin ismi ile vizyona girmiştir. Film aslında klişeler ile dolu diyebilirim fakat bunları sunumu açısından kesinlikle özgün ve izlenmeye değer. Filmde direkt olarak karşınıza korku ögeleri çıkmıyor, ilk önce karakterler izleyiciye dramatik unsurlar ile tanıtılıyor.

Filmin ana konusu ise kızını geri getirmeye çalışan bir anne. Bir başyapıt olur mu bilemem fakat kesinlikle baştan aşağıya kalite kokan bir korku filmi sizi bekliyor.

Senaryosu Ari Aster tarafından yazılmış olan 2018 yapımı filmin oyuncu kadrosunda Toni Collette, Milly Shapiro, Gabriel Byrne  gibi isimler bulunmaktadır.

Rec (2007)

Korku filmleri izleyemiyor ve koltuktaki battaniyeye güveniyorsanız, maalesef bu filmden sizi battaniye koruyamayabilir. Gerçek bir korku filmi arayanlara her daim önerdiğim Rec, Türkiye’de ölüm çığlığı ismi ile vizyona girmiştir. Korkmam ben diyenleri bile korkutan korku filmlerinden bir tanesidir. Özellikle filmin son dakikalarına doğru tüm kaslarınızın gerildiğini hissedecek, yerinizden kıpırdayamayacaksınız.

Filmde ilk olarak gazeteci Angela’yı görüyoruz. Kariyerindeki istediği fırsat artık ayağına gelmiş, önemli bir haberi yakalamıştır. Gittikleri yerde yaşlı bir kadının ev kazası geçirdiğini düşünürler fakat gerçek çok farklıdır.

Bana göre kesinlikle bir korku filmi başyapıtı olan bu İspanyol yapımı filmin hem senarist hem yönetmen koltuğunda Jaume Balaguero oturmaktadır. Başrol oyuncuları ise Manuela Velasco, Ferran Terraza, Jorge-Yamam Serrano  gibi ünlü isimler.

Pi (1998)

Filmin baş karakteri olan Max, bir matematik meraklısı ve dahi bir adamdır. Takıntısı olan bölüm ise pi sayısıdır ve bu sayıya göre hayatını belirlemektedir. Max’a göre doğadaki her şey, sayısal bir temele oturtulabilir.

Bu sırrın peşine düşen çılgın Max, formülü sonunda ortaya çıkarır ve fakat ulaştığı sonuç tüm dünyayı kökünden sarsabilir. Sean Gullette filmde muhteşem bir performans sergiliyor. Pi filmi aynı zamanda yönetmen ve senarist koltuğunda oturan Darren Aronofsky imzası taşımaktadır.

Grindhouse (2007)

Tam 3 saat süren bir korku-aksiyon filmine hazır mısınız? Mike bir katildir ve aracının içerisinde ölüm geçirmeyen bir mekanizma yaptırmıştır. Bu mekanizma sayesinde, hiçbir trafik kazası sebebiyle ölmez. Bu sayede istediği insanı bu şekilde öldürebilmektedir. Yine bir gün bir gece kulübünde gözüne kestirdiği 4 kadını bu şekilde öldürmeye karar verir fakat kadınları tanımış olsa, bu belaya bulaşmamak için arkasına bile bakmadan kaçacaktır.

Robert Rodriguez ve Tarantino’nun birlikte çektikleri Grindhouse, bol miktarda şiddet ve aksiyon içermektedir. Çok farklı bir film olması ve senaryo kalitesi nedeni ile mutlaka izlenmesi gereken korku filmleri arasında olması gerektiğini düşünüyorum.

Orphan (2009)

Bazı korku filmleri vardır ki insanı gerer fakat sakin izleyebilirsiniz. Orphan o tür filmlerden değil, filmin sesine sizin de çığlıklarınız karışacak. Uyutmayacak, ertesi gün bile akıldan çıkmayacak olan bir yapım. Gerilim filmi olmasının hakkını da sonuna kadar veren Orphan, sinema tarihinin en korkunç çocuklarından olan Esther’in hikayesini konu alıyor.

Kate ve John, bebeklerini henüz doğamadan kaybeder. Perişan halde olan çift, bir de Kate’in şeytani ruhlar ile tanışması ile iyice dağılır. Bu handikapı aşmak için bir çocuk evlat edinirler ve bu çocuk yetimhanede yaşayan Esther’dir. Bu kız çocuğu normal değildir ve büyük sırlara vakıftır. Kate, bu durumu fark eder fakat eşi John’a Esther’in yüzünü bir türlü gösteremez. Zaten artık her şey  için çok geçtir.

It Follows (2014)

Klişelerden uzak bir korku filmi izlemek istiyorsanız, doğru filme geldiniz. Türkiye’de Peşimdeki Şeytan ismi ile vizyona girmiş olan filmde, Jay isimli bir genç kızı izliyoruz. Jay, bir gün hoşlandığı bir genç ile şehir dışına gider. Sıradan bir kız olmasına rağmen hayatı bu gezi sonrasında değişecektir. Uyandığında bir harabede, baygın halde kendini bulur.

Sıradan kızın hayatı adeta kabusa dönüşmüştür. Kendisini izleyen ürkütücü bir şey vardır. Muhteşem bir korku filmi olmasa da, çok iyi bir gerilim filmi olduğunu kesinlikle söyleyebilirim.

The Descent (2005)

Film, rafting yapan 3 kadının görüntüsü ile başlamaktadır. Kadınlardan birisinin eşi ise, kızı ile beraber bu görüntüyü izlemektedir nehrin kenarından. Gerçekleşen kaza sonrasında Sarah, bir hastane odasında uyanır. Bir gezi esnasında mağaraya düşen arkadaş grubu, orada mahsur kalırlar ve orada maalesef yalnız değillerdir.

Bir süre sonra grup, kendi arasında da tartışmaya başlar ve artık herkes tek başına kalmıştır. Konu olarak biraz zayıf fakat germe açısından çok başarılı bir film. Neil Marshall tarafından yazılıp yönetilen filmin oyuncu kadrosunda Shauna Macdonald, Natalie Mendoza, Alex Reid  gibi isimler bulunmaktadır.

Don’t Breathe (2016)

Son yıllarda çıkan en iyi gerilim-korku filmlerinden bir tanesi. Tamamen karanlıkta olduğunuzu hayal edin ve karşınızda da görme engelli bir katil var. Sizce ne yapardınız?

Hikayede, bir grup genç kör ve zengin bir adamın evini soymaya karar verir. Çok basit gibi görülen iş, kabusa dönüşecektir. Ev sahibi kördür fakat aynı zamanda çok tehlikeli bir adamdır. Kör adam savaş gazisidir ve tecrübeli bir askerdir. Eve girenlerin tüm avantajlarını ise, evdeki elektriği keserek yok edecektir.

Eğer klostrofobi rahatsızlığınız var ise, Don’t Breathe filmi size göre olmayabilir. Filmdeki oyunculuklar muhteşem, kesinlikle ucuz bir korku filmi sizi beklemiyor. Kör savaş gazisi ise Stephen Lang tarafından canlandırılmakta. Diğer oyuncular ise Dylan Minnette, Jane Levy, Daniel Zovatto, Sergej Onopko ve Jon Donahue. 2016 yılının en iyi gerilim filmi.

The Conjuring 2 (2013)

Korku filmlerini sevmiyor musunuz? O zaman The Conjuring 2, ilk korku filminiz olabilir. Korku seansı filmlerinin ikinci serisi olan The Conjuring 2, 2013 yılının en başarılı korku filmi. Ed ve Lorraine, dünyaca ünlü bir çifttir ve işleri doğa üstü olayları aydınlatmaya çalışmaktır.

Yeni işleri ise 4 çocuklu bir annenin evidir. Bu bekar anneye, kötülüklerin en başındaki bulaşmıştır. İzleyeyim mi diye 1 dakika bile düşünmeyin, bana güvenin pişman olmayacaksınız. James Wan tarafından yönetilen filmin başrol oyuncuları Vera Farmiga, Patrick Wilson, Madison Wolfe.

Låt den rätte komma in (Gir Kanıma) (2010)

İsveç yapımı olan korku filminde, hor görülen bir ergenin hikayesini izliyoruz. Bu hor görülen ergen, arkadaşı vasıtası ile kendisine kötülüğü dokunan her şeyden intikam almak ister. Klişelerden çok uzak olan ve özgün bir hikayeye sahip olan Låt den rätte komma in filmde, Oskar’ın hikayesini izleyeceğiz.

Oskar, bir gece tuhaf bir kızla tanışır ve Eli ismindeki bu garip kız ile çok iyi anlaşmaya başlar. Eli’nin elbette bir sırrı vardır, Eli aslında bir vampirdir. Oskar’a karşı hep iyi davransa da, onun için tüm kötülüğünü başkalarına yağdırmaya hazırdır. Film festivallerinde de gösterilmiş olan Låt den rätte komma in, sanat filmi olarak da geçmektedir. İsveç, tüm dünyaya korku filmi alanında ne kadar iyi olduğu bir kez daha kanıtlamıştır.

Vampir filmlerine ön yargılı olanlar, kesinlikle Låt den rätte komma in filmini izlemekten geri durmasınlar. Filmin ana teması kesinlikle kan ve vampirler değil.

Pitch Black (2000)

Underrated korku filmleri arıyorsanız, Pitch Black kesinlikle bu listede her zaman var olacaktır. Bir grup yolcu, uzay gemisi ile seyahat etmektedir. Bir sorun sonrasında, uzay gemisi ıssız ve sessiz bir gezegene inmek zorunda kalır.

Gezegende hiçbir yaşam belirtisi yok zannedilir fakat işin gerçeği öyle değildir. Güneşin tutulması ile beraber ortaya kana susamış yaratıklar çıkar ve gezegenlerine gelen bu misafirlere de hiç iyi davranmak niyetinde değillerdir.

Filmin kadrosunda Radha Mitchell, Cole Hauser, Vin Diesel gibi ünlü oyuncuları izliyoruz. Yönetmen koltuğunda ise David Twohy oturuyor.

Dawn of the Dead (2004)

Korku filmleri denince akla gelen ilk ögeler elbette zombiler, yani ölüler oluyor. Ana, genç ve çok güzel bir hemşiredir. Hastanedeki işi bitince, çok sevdiği kocasının da yaşadığı evine gider ve kocası ile seviştikten sonra uyur. Ertesi gün, kocası öldürülür fakat hayata geri döner.

Mahalle zombiler tarafından basılmıştır ve bu yaratıklardan kurtulmaya çalışan bir avuç insan arasında Ana da bulunmaktadır. Bir AVM’ye sığınan grup, kendilerini korumaya çalışırlar fakat bu o kadar da kolay olmayacaktır. Kaos giderek büyümektedir. Çok sağlam gerilim filmlerinden bir tanesi. Klasik bir zombi filmi diye düşünülmemeli.

1408 (2007)

John Cusack, Samuel L. Jackson, Mary McCormack, Tony Shalhoub gibi güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip olan film, 2007 yılında vizyona girdi. Bir yazarın hayal gücünün nasıl gerçeklere dönüştüğünü gördüğümüz filmde, Mike Enslin’in hayatına misafir oluyoruz.

Genelde doğa üstü ve fantastik olayları yazan yazar, Doplhin Oteli’nin 1408 numaralı odasında kalmaktadır. Bir süre sonra yazar, bu odanın normal olmadığını anlayacaktır. Normal olmamasının sebebi ise bir mitin şifresi olan oda numarasıdır. Gerilim filmleri arasında kesinlikle önemli bir yeri olan 1408 filmini mutlaka izleyin, pişman olmayacaksınız.

28 Weeks Later (2007)

Filmin ilk serisi olan 28 Gün Sonra yapımından 5 yıl sonra beyaz perdeye aktarılan 28 Hafta Sonra filminde, Rage virüsünün İngiltere’de yayılmasını görüyoruz. Bu kaos bitmiş ve artık halk evlerine dönmeye başlamıştır. Amerika ordusu da destek amaçlı İngiltere’ye gelmiştir.

Herkes artık huzura erdiğini zannettiği anda sinsi virüs Rage, bir kişide saklanmaktadır ve harekete geçecektir. Gerilim ve korku sahnelerinin çok fazla olduğu 28 Weeks Later, mutlaka izlenmesi gereken son dönem korku filmleri arasında bulunuyor.

10 Cloverfield Lane (2016)

Michelle önemli bir trafik kazası geçirir ve kendine geldiğinde yerin altındaki bir sığınakta olduğunu fark eder. Sığınakta ise iki adam vardır ve yukarıda bir kimyasal saldırı olduğunu ve dışarıya çıkamayacaklarını ona söyler. Film boyunca müthiş bir psikolojik gerilimin ortasında bulacaksınız kendinizi.

Filmin tek zayıf olan yanı ise finali. Eğer finaller konusunda takıntılı değilseniz, keyifle yani daha doğrusu gerilerek izleyeceğiniz bir korku filmi sizi bekliyor.

The Mist (2007)

Bazı filmler vardır, izlendiği süre boyunca bir türlü anlam verilemez fakat öyle bir sonla biter ki, ekranı kapatmadan 10-15 dakika boyunca oturduğunuz yerde öylece kalıp, hayatın anlamını sorgularsınız. İşte The Mist, bu filmlerin belki de bayrak taşıyanıdır.

Stephen King’in romanından uyarlanan filmde, bir sis dalgasının bir kasabayı korkunç bir hale getirmesini izliyor olacağız. Filmin ana fikri çok basit fakat izleyici üzerindeki etkisi çok büyük.

Scream (1996)

Casey, bir lise öğrencisidir ve bir gün tuhaf bir telefonu açar. Telefonun karşısındaki sesi tanımaz. Bu arada bir cinayet işlenmiştir ve polis ile medya bu olayın üzerine gitmektedir. Bir seri katil, birçok genci arka arkaya öldürmeye başlamıştır.

Bu olaydan haberdar olan bir grup genç, katille baş başa kalmıştır. Gerilim dolu sahnelerde, bu gençlerin hayatta kalma mücadelelerini izleyeceğiz. Katil, gençler ile adeta oyun oynamaktadır. Wes Craven tarafından yönetilen filmin oyuncu kadrosunda Neve Campbell, Courteney Cox, David Arquette  gibi isimler yer almaktadır.

Constantine (2005)

Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamayacağınız bir aksiyon-korku filmi. Angela Dodson, ikizi olan kız kardeşi Isabel’in ölümünün bir intihar olmadığını düşünür ve bunu kanıtlayabilmek için dedektif John Constantine’den yardım ister.

Isabel koyu bir dindardır ve o nedenle Angela, kardeşinin intihar etme ihtimalini görmemektedir. Dedektif John ise şeytan avlayabilen, tuhaf ve sihirli bir adamdır. John’da zamanında intihar etmiş ve bu nedenle cehenneme gitmiştir. Tek umudu ise tekrar dünyaya gelebilmiş olması ve burada iyilikler yaparak Cennet’e kavuşmaktır.

Isabel’in ölümü ise çok gizemlidir zira işin içerisinde şeytanlar vardır. John onlara savaş açacaktır. Keanu Reeves, Rachel Weisz, Shia LaBeouf gibi ünlü isimlerin bulunduğu Alman-Amerikan yapımı filmin yönetmen koltuğunda ise Francis Lawrence oturmaktadır.

The Ring (2002)

90’lar neslinin korkulu rüyası haline gelmiş olan film, birçok çocuğun kendi başına odada uyuyamamasına neden olmuştur. Hatta birçok çocuk ve genç izleyici, televizyon ile aralarına bir süre mesafe koymuştur, neme lazım içinden küçük bir kız çıkıp hayatımızı kabusa çevirebilirdi.

The Ring yani halka filminin hikayesinde, insanların seyrettiği bir kaset, izleyeni 7 gün sonra öldürmektedir. Bir rivayet gibi görülse de gençlerin patır patır ölmeye başlaması, insanlar üzerindeki şüpheyi de artırmıştır. Rachel ise bu gizemli olayın sırrını çözmekte kararlıdır. Bu durumu çözmek isterken, kaseti de küçük oğlu ile birlikte izlemiştir. Rachel bu gizemi artık 7 gün içinde çözmek zorundadır yoksa ölüm onu ve küçük oğlunu hayattan koparabilir. Gore Verbinski tarafından yönetilen filmde Naomi Watts, Martin Henderson, Brian Cox, David Dorfman gibi ünlü oyuncuları izleyeceğiz.

A Quiet Place (2018)

Son çıkan korku filmlerinin kesinlikle en iyisi olan A Quiet Place, bizi çok farklı ve etkili bir senaryo ile karşılıyor. 2 çocuklu bir aile, kırsal bölgede ve şehir hayatından uzak mutlu bir yaşam sürmektedir. Filmin başında izlediğimiz bu ailede, tuhaf bir şeyler vardır zira aile hiç konuşmamaktadır. Hatta tüm aile birbirleri ile işaret dilini kullanarak anlaşmaktadır.

Bu başlangıçta sadece izleyicide şüphe uyandırsa da, asır gerçek çocuklardan birisinin bir lambayı devirmesi ile ortaya çıkacaktır. Aile, sesin peşinden gelen bir varlığın tehlikesi altındadır ve bu düşen lamba, aileye çok ağır bedeller ödetecektir. Jump scare filmleri ile karıştırılmaması gereken muhteşem bir yapım. Oyuncu kadrosu da bir hayli güçlü olan Sessiz Bir Yer filminde Emily Blunt, John Krasinski, Millicent Simmonds  gibi isimleri izleyeceğiz. Oyuncular arasında bulunan John Krasinski, aynı zamanda filmin yönetmen koltuğunda oturuyor.

The Others (2001)

Birçok sağlam korku filmi izleyicisi için kült niteliğinde olan The Others, Nicole Kidman efsanesinin muhteşem oyunculuğunu bizlere sergilemektedir. Filmde cinsel içerikli hiçbir sahne yok, küfür yok ve en ilginci hiç kan yok fakat inanılmaz bir gerilim ve korku filmi sizi bekliyor.

İkinci Dünya Savaşı bitmiş ve Amerika’da bu savaşın yaraları sarılmaktadır. Grace ise New Jersey’de yaşamaktadır ve bu savaşta eşini kaybetmiştir. Grace’in çocuklarının güneşe alerjisi vardır bu nedenle karanlık bir evde yaşarlar.

Tüm film bir evin içinde geçmektedir. Eve gelen güvenilmez çalışanlar ve Anne’nin hayali arkadaşı, sizi koltuğunuza zıplayacak bu harika filmin sadece bazı parçaları.

The Cabin in the Woods (2011)

Film aslında çok kullanılan bir klişe olan bir arkadaş grubunun ormanlık alanda tatile çıkması ile başlamaktadır. Bu 5 kafadar, ormanın derinliklerinde terk edilmiş bir kulübe bulurlar. Başlangıçta her şey güzeldir, kafadarlar göle girerler ve yaptıkları parti ile çılgınca eğlenirler. Bir süre sonra ise kulübede bir şeylerin ters gittiğini fark edeceklerdir.

Lost dizisinin de yazarlığını yapan Drew Goddard’ın ilk sinema filmi olan The Cabin in the Woods, başarılı bir korku-gerilim hikayesini bizlere iletiyor. Oyuncu kadrosunda Kristen Connolly, Chris Hemsworth, Anna Hutchison gibi ünlü isimler bulunmaktadır.

28 Days Later (2002)

Serinin ilk filmi olan 28 Days Later, İngiltere’yi tehdit altına almış olan bir virüsü konu almaktadır. Maymunlardan yayılan virüse yakalanan insanlar, hastalanır ve insanlık için sorun olmaya başlarlar.

Danny Boyle’nin en başarılı yapımlarından birisi olan 28 Days Later filminde Cillian Murphy, Naomie Harris, Christopher Eccleston gibi ünlü yıldızlar rol almaktadır.

Saw (2004)

Efsane serinin ilk filmi olan Testere, sıra dışı bir katılın kurbanları ile adeta dalga geçerek hayatın değerini anlatma takıntısını konu almaktadır. Kurbanlarına ölümcül oyunlar oynayan katil, oyunları geçebilen kurbanlarına hayatı bahşetmektedir.

Oyunların kuralları ise çok katıdır. Katilin amacı ise kurbanlarının yaşamak için neleri feda edebileceğini görmektir. Bu filmde Adam ve Gordon, boş bir odada uyanırlar. Odanın ortasında intihar etmiş bir adam vardır, kendini başından vurmuş ve kanlar içerisinde yatmaktadır. Olayı çözmek için katil, Adam ve Gordon’a 8 saat vermiştir. Eğer çözemezlerse ikisi de ölecektir.

Split (2016)

Keven, çoklu kişilik bozukluğu hastalığına yakalanmış bir adamdır ve 23 farklı alter egosu bulunmaktadır. Bu karakterlerin hepsi farklıdır ve tehlikelisi ise suça meyilli olanıdır. Bir market önündeki 3 kız kardeşi kaçıran Kevin, onları evin bodrumuna bağlar.

Her kız ile farklı bir egosunu konuşturan Kevin, giderek kafa karışıklığı yaşamakta ve kafası karıştıkça daha da tehlikeli bir hal almaktadır. Kızların kaçmak için tek yolu ise Kevin’in iyi niyetli alter egolarına ulaşmaktır. Oyuncu kadrosunda James McAvoy, Anya Taylor-Joy, Haley Lu Richardson, Jessica Sula gibi ünlü isimler bulunan filmin yönetmeni ise M. Night Shyamalan.

It (2017)

Küçük bir kasabada yaşayan 7 çocuk, okullarında dışlanan içine kapanık öğrencilerdir. Pennywise, kurbanlarının korkularına göre şekillenebilen bir yaratıktır. Bu 7 çocuğa bulaşan Pennywise, onlara hayatlarının en korkunç dakikalarını yaşatacaktır.

Büyük beklentiler ile çıkmış fakat o beklentiyi tam karşılamamış bir korku filmi. Yine de 2017’de çıkan en iyi korku filmi diyebiliriz.

Get Out (2017)

Filmin ana karakteri, Chris isimli zenci gençtir. Sevgilisi Rose ile sıradan ve mutlu bir hayat yaşayan Chris’in hayatı, Rose’ın ailesinin evine gittiğinde değişecektir. Bu evde bir tuhaflık vardır. Chris, bir süre sonra eve gelen her zencinin kaybolduğunu öğrenmiştir.

Bunun üzerine evden bir an önce ayrılmaya karar verir fakat artık kurtulması hiç o kadar da kolay olmayacaktır. Daniel Kaluuya, Allison Williams, Bradley Whitford gibi ünlü yıldızların bulunduğu film, Jordan Peele imzası taşımaktadır.

En iyi korku filmleri içeriğinin sonuna geldik. Bu listeye eklenmesini düşündüğünüz filmleri bizlere ileterek, konumuzun daha zenginleşmesini sağlayabilirsiniz. Sizce gelmiş geçmiş en iyi korku filmi hangisidir? Ayrıca bu listede olmaması gerektiğini düşündüğünüz filmleri de mutlaka bize yazın. Şimdiden tüm okurlarımıza iyi ve korku dolu seyirler diliyorum.

---