Fosfor Hangi Besinlerde Var? Fosforun Sağlığa Faydaları
Fosfor, kalsiyumdan sonra vücudumuzda en çok bulunan ikinci mineral olarak bilinmektedir. Birçok besinde doğal olarak bulunan fosfor, hazır gıdalar içerisinde de yer almaktadır. Çok önemli görevlere sahip olan bu değerli mineral öncelikle kas ve sinir fonksiyonlarını düzenlemek, doku ve hücre onarımı, kemik oluşumu, enerji üretimi, böbrek atıklarını filtrelemek ve onlarca farklı fonksiyon içerisinde bulunur.
Kandaki fosfor seviyesinin yüksek olması, kişi için tehlikeli olabilir. Fosfor yüksekliğinin sonuçları arasında eklem ağrıları, kalp hastalıkları ve kronik yorgunluk gibi sorunlar bulunmaktadır. Fosfor en çok baklagiller, kepekli tahıllar, et, tavuk, balık, koyu yeşil yapraklı sebzeler, patates, yumurta ve turunçgillerde bulunmaktadır.
Fosfor ile alakalı çok daha detaylı bilgiler için mutlaka yazımızın devamına da göz atmanızı öneriyorum.
Fosfor Nedir?
Vücudumuzdaki birçok doğal fonksiyonda görev alan bir elementtir ve ametal özelliğe sahiptir. Kokusu sarımsağa benzer ve doğada en çok bulunan elementlerden bir tanesidir. Her sağlıklı insan, yaşamına sağlıklı bir şekilde devam edebilmek için fosfor tüketmeye muhtaçtır.
İskelet yapısından, karaciğer fonksiyonlarına veya kalp atışından beyin işlemlerine kadar onlarca farklı alanda kritik görevler alır. Örneğin hücrelerimiz, ATP yolu ile enerji taşımak için fosfor kullanmak zorundadır. Vücudumuz, fosfor depolayabilir. Fosfor stoklarının %90’una yakını kemiklerde ve dişlerde depolanmaktadır. Geriye kalan kısım ise kan ve kas dokusunda stoklanır.
Fosfor Ne İşe Yarar?
Fosforun birçok görevi olsa da, ilk görevi güçlü kemikler ve dişler oluşturmaktır. Bunun hemen arkasından hücre ve doku onarımı, büyümesi ve bakımı için de gereklidir.
Fosfor, vücut sıvılarını dengeleyen bir elektrolit görev görmektedir. Sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına, hormonlarımızın dengeli olmasına, kasların kasılmasına, enerji depolama sürecine, enerjiyi aktarma sürecine, kalbin düzgün bir ritm alarak atmasına ve böbrek fonksiyonlarına kadar sayısız alanda fosfor kullanılmaktadır.
Yağ, karbonhidrat ve protein sentezleme sürecinde de fosfor kullanılmaktadır.
Fosforun Faydaları Nelerdir?
Büyüme ve gelişme için gereklidir. Örneğin gebelik sürecinde bebeğin DNA-RNA oluşumunda etkin rol oynar. Bebeğin beyin gelişimini de destekler. Bağırsak florasında yer alan ve bizim faydamıza çalışan sağlıklı bakterilerin gelişmesini sağlar, bu da sağlıklı bir sindirim sistemi demektir. Şişkinlik ve ödemi azaltır, kabızlık ve ishal durumlarının tetiklenmesini engeller ve vücudun genel pH seviyesini de dengeler.
Fosfor, metabolizma için de çok önemlidir. Hücrelerin enerji üretimini sağlar, enerjinin hücreler arasında aktarımına yardımcı olur ve hücre yenilenmesini destekler. Proteinlerin yapı taşları olan aminoasitlerin sentezlenmesinde de görev alır.
Besinleri daha rahat sindirmemizi ve besin içerisinde bulunan minerallerin daha rahat emilmesini sağlar. Besinlerin kullanılabilir enerjiye dönüştürülmesi, daha sonrasında ise karbonhidrat ve yağların emilmesi sürecini destekler.
B vitaminlerinin emilimine yardımcı olur. B vitaminleri, beyin üzerinde çok etkilidir. Fosfor eksikliği, bu nedenle kişide halsizlik, kas ağrıları ve kronik yorgunluk gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olur.
Yeterli fosfor tüketen kişilerde kireçlenme, diş problemleri, kardiyovasküler hastalıklar, demans, alzheimer, raşitizm, osteoporoz ve osteomalazi gibi hastalıklar daha az görülmektedir. Özetle, fosfor tüketen kişiler, kemik hastalıklarına daha az yakalanmaktadır.
Fosfor ve Beyin İlişkisi
Beyin, her saniyede milyonlarca hücresel ve sinirsel aktivitenin yaşandığı bir organımızdır. Bu kusursuz sistemi, sağlıklı bir şekilde işletebilmek için de fosfora ihtiyaç duyar. Fosforun beyin üzerindeki ana görevi ise nörolojik, hormonal ve duygusal tepkilerin korunmasıdır.
Beynin sadece işleyişinde değil gelişiminde de rol alır. Bu nedenle hamilelik döneminde de yeterli fosfor almak çok önemlidir. Fosfor eksikliği, çocuklarda gelişim bozukluklarına yetişkinlerde ise Alzheimer gibi yaşa bağlı hastalıkların ortaya çıkma riskini yükseltmektedir.
Fosfor ve Kemik İlişkisi
Kemiklerin gelişimi, onarımı ve oluşumu için vücudumuz en çok kalsiyum mineraline ihtiyaç duyar. Kalsiyumdan sonra için kemik gelişimi adına en çok fosfora ihtiyaç duyarız. İki mineralin dengesi de, kemik sağlığı için kritiktir. Fosfor, kalsiyum ile beraber kemik yoğunluğunun güçlenmesini sağlar.
Kemik yoğunluğunun güçlenmesi ise hem eklem ve kas ağrılarını önler, hem de kemik erimesi gibi yaşa bağlı çıkan ve 50 yaş üzeri kadınlarda yaygın olarak görülen sorunun ortaya çıkmasını engeller. Kemik yoğunluğu, aynı zamanda kemiklerin darbeye karşı da daha dayanıklı olmasını ve zor kırılmasını sağlar.
Fosfor ve Böbrek İlişkisi
Böbreklerin en önemli görevi, kanımızı temizleyerek bize zararlı olan veya işimize yaramayan maddeleri dışarıya atmaktır. Bu doğrultuda, kanda biriken toksinleri de idrar yolu ile dışarı atarlar ve aslında doğal olarak bir detoks süreci işletirler. Böbrekler, bu işlevleri yerine getirebilmek için en çok potasyum, fosfor ve magnezyuma ihtiyaç duyar. Böbreklerin iyi çalışmaması, kanda toksinler ile beraber fosforun da çok birikmesine neden olur.
Kanda fosfor birikmesi, kemik ve kalp hastalıklarına yol açabilir. Böbrek hastalığınız var ise normale göre daha az fosfor tüketmeniz gerekebilir. Böbrek hastaları, uzman bir diyetisyen ile görüşerek fosfor yönünden zengin besinleri ve özellikle işlenmiş gıdaları, beslenme programından çıkarabilir. Doktorunuz gerekirse fosfat bağlayıcı ilaç kullanarak, fosfor fazlalığını kontrol altına alabilir.
Fosfor ve Diş İlişkisi
Yazımızın birçok yerinde de belirttiğimiz gibi fosfor, kemik gelişiminde kritik bir görev almaktadır. Diş de doğal olarak bir kemik olduğu için, fosfor mineralinin dengeli tüketimi diş sağlığımız için de önemlidir.
Düzenli fosfor tüketimi diş minesini güçlendirir, çene kemiğini destekler ve diş eti sağlığını korur. Fosfor eksikliği olan kişilerde diş çürümeleri daha çok görülmektedir. Özellikle dişlerini gelişim çağında olan çocuklar, fosfor zengini besinler tüketmelidir.
Fosfor Hangi Besinlerde Var?
Fosfor, en çok kalsiyum içeren besinlerde ve protein besin gruplarında yer almaktadır. Bu da aslında bize fosfor tüketmek için ayrı bir çabaya girmemize gerek olmadığını göstermektedir. Kaliteli protein tüketimi ve kalsiyum alımı, doğal olarak fosfor alımını da sağlayacaktır. Biraz daha detaya inelim ve fosfor en çok hangi besinlerde var, onu inceleyelim.
Not olarak şunu da belirtelim. Birçok mineralde de olduğu gibi, hayvansal gıdalardan aldığımız fosforu, bitkisel gıdalardan aldığımız fosfora göre çok daha rahat metabolizmamıza katarız. Aşağıdaki besinler, yüksek oranda fosfor içermektedir.
- Karaciğer
- Pastırma gibi işlenmiş etler.
- Ayçiçeği.
- Fındık.
- Badem.
- Fasulye ve diğer baklagiller.
- Tam tahıllar.
- Kepekli pirinç
- Dondurma, kuru meyve.
- Çikolata
- Yumurta.
- Peynir.
- Süt.
- Yoğurt.
- Patates.
- Sarımsak.
- Bezelye ve brokoli.
- Kabak çekirdeği.
- Soya sütü.
- Kırmızı et.
- Tavuk.
- Hindi eti.
- Balık.
- Deniz ürünleri.
Yukarıdaki besinler kadar olmasa da elma, çilek, havuç, üzüm, salatalık, su, badem ve pirinç sütü gibi besinlerde de fosfor bulunmaktadır.
Doğal ortamda büyüyen kümes hayvanlarında, doğal olmayan ortamlarda büyüyenlere göre daha az fosfor bulunur.
Günlük Fosfor İhtiyacı Nedir?
Fosfor ihtiyacı, kişinin yaşına göre değişmektedir.
- 6. aya kadar: 100 mg
- 12. aya kadar: 275 mg
- 3. yaşa kadar: 460 mg
- 8. yaşa kadar: 500 mg
- 18. yaşa kadar: 1250 mg
- 18’den sonra 700 mg
Hamile ve emziren kadınlar için de 700 mg fosfor yeterlidir.
Fosfor Eksikliği Nedir? Neden Olur?
Yetersiz beslenme veya bazı iç ve dış etkenler nedeni ile fosfor miktarı, kanda azalabilir. Bu duruma tıp dilinde hipofosfatemi denmektedir.
Fosfor eksikliği çok nadir görülür. Çünkü hemen hemen tüm besinlerde vardır ve bağırsaklar tarafından çok rahat emilir. Aşağıdaki faktörler, fosfor eksikliğine neden olabilir.
- Anoreksiya.
- Fosfor içeren besinleri hiç tüketmeme.
- D vitamini eksikliği
- Düşük proteinli beslenme.
- Paratiroid hormon yüksekliği.
- Kalsiyum yüksekliği.
- Aşırı alkol tüketimi.
- Aşırı insülin kullanımı.
Fosfor Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
- Sinirlilik.
- Kaygı.
- Halsizlik.
- Karıncalanma.
- Ciltte matlaşma, renk solgunluğu.
- Konsantrasyon bozukluğu.
- Kemik yoğunluğunun düşmesi ve güçsüzlük hissi.
- İştahsızlık.
- Eklem ve kas ağrıları.
Fosfor eksikliği fibromiyalji, gelişme sorunları, diş hastalıkları, çocuklarda raşitizm ve yetişkinlerde kemik erimesi gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Fosfor Eksikliği Nasıl Tedavi Edilir?
Fosfor eksikliği belirttiğimiz gibi çok nadir görülür. Beslenme düzeninin bozuk olması da, eksikliğin altında yatan en yaygın nedendir. Tek yönlü beslenmekten kaçınmalı, beslenme programımız her türlü vitamin ve minerali alacağımız şekilde dizayn edilmelidir.
Alkol tüketimi mutlaka sınırlanmalıdır. Alkol bağımlısı olan kişiler, bir süre sonra fosfor tüketiyor olsalar da bundan faydalanamazlar. Doktor, genel sağlık kontrollerini yaptıktan sonra eksikliğin nedenini bulmaya çalışacak ve takviye verecektir.
Çok ileri fosfor eksikliği vakıalarında ise elektrolit şeklinde fosfor takviyesi, direkt vücuda enjekte edilebilir. Fosfor eksikliği olup olmadığını anlamak için fosfat testinin yapılması gerekmektedir.
Fosfat Testi Nedir?
Bir besin tükettiğimizde, açığa çıkan fosfor bağırsaklarda oksijen ile etkileşime girer ve burada fosfat ortaya çıkar. Kan testi de, bu fosfatın ölçümünü yapmaktadır. Kandaki fosfat miktarı, aynı zamanda kalsiyum seviyesini de etkiler. Kalsiyum ne kadar yükselirse, fosfat miktarı da o kadar düşecektir.
Fosfor eksikliğini anlamlandırmak için hekimler D vitamini ve paratiroid hormonu seviyesinin de ölçümünü talep edecektir. PTH, kandaki fosfor ve kalsiyum seviyelerini düzenlemektedir. Aynı şekilde D vitamininin daha fazla emilmesini sağlamaktadır.
Kemik hastalıkları, şeker hastalığı, böbrek ve karaciğer hastalıkları kandaki fosfor seviyesinin anormal çıkmasına neden olabilir. Bu hastalıklarınız konusunda doktorunuzu mutlaka bilgilendiriniz.
Kimler Fosfor Takviyesi Almalıdır?
Fosfor, öncelikle kişinin kendi iradesi ile alabileceği bir takviye değildir. İlaçlar ile çok kolay etkileşime girebilir. Bu nedenle mutlaka doktor önerisi ile fosfor takviyesi almanız gerektiğini unutmayınız.
Birçok insan, hayatı boyunca hiç fosfor takviyesine ihtiyaç duymaz zira fosfor zaten günlük tükettiğimiz birçok besinde bulunur. Kemik sorunları, 50 yaşı geçmiş ve menopoz dönemine girmiş kadınlarda daha sık görülür. Fosfor eksikliğinin de bu aralıkta görülmesinin nedeni, kemik erimesini telafi etmek adına kullanılan yüksek kalsiyum içerikli takviyelerdir.
Bu nedenle kemik erimesi yaşayan hastalara, kalsiyum takviyeleri yerine kalsiyum-fosfat takviyeleri verilmesi daha isabetli olacaktır.
Fosfor Türleri Nelerdir?
Fosfor, doğada 3 farklı türde bulunmaktadır. Bu ana formlara ek olarak birçok allotropu da mevcuttur.
Beyaz fosfor: Kayalardan üretilir ve zehirlidir. Karanlıkta parlar.
Kırmızı fosfor: Beyaz fosfordan meydana gelir. Isı ve güneşin etkisi ile beyaz fosfor, kırmızıya dönüşür. Zehirli değildir ve karanlıkta parlamaz.
Siyah fosfor: Beyaz fosfor basınç altına girdiği zaman oluşur. Elektrik iletmesi ile bilinmektedir.
Fosforun alt türleri ise aşağıda listelenmiştir.
- Disodyum fosfat
- Trisodyum fosfat
- Sodyum tripolifosfat
- Tetrasodyum pirofosfat
- Magnezyum fosfat
- Potasyum fosfat
- Monosodyum fosfat
- Fosforik asit
- Sodyum heksametafosfat
Fosfor Yüksekliği Neden Olur?
Kanda normalden daha fazla fosfor bulunuyorsa, bu hiperfosfatemi durumunu gösterir. Fosfor yüksekliği, genel olarak böbrek rahatsızlığı olan kişilerde görülmektedir. Fosfor yüksekliğinin en yaygın nedenleri aşağıda listelenmiştir.
- Kemoterapi ilaçları.
- Diyabetik ketoasidoz.
- Karaciğer hastalıkları.
- Böbrek yetmezliği.
- Fosfat içeren ilaçlar.
- Kalsiyum veya magnezyum yetersizliği.
- D vitamini fazlalığı.
- Fosfor içeren gıdaların aşırı tüketilmesi.
Kanda fosfor seviyesinin yükselmesi, kalsiyum stoklarımızı eritir. Bu durum bir süre sonra damarlarda, akciğerde ve kalpte kalsiyum birikmesine neden olur. Bu da damar sertliği, damar kireçlenmesi, kalp krizi, felç ve hatta ölüme yol açabilir. Vücuttaki tüm mineral ve vitamin dengesini bozabilir.
Fosfor yüksekliği durumu ile karşı karşıyaysanız; bira, işlenmiş gıdalar, kuru yemişler, balık, karaciğer, işlenmiş etler, gazlı içecekler, çikolata, süt ürünleri ve baklagillerden bir süre uzak durmanız gerektiğini unutmayınız.
Fosforun Zararları Nelerdir? Fosfor Yan Etkileri
- Çok yüksek dozlarda fosfor tüketimi, D vitamini sentezini engeller ve kalsiyum emilimini zorlaştırır.
- Fosforun kanda aşırı yükselmesi, kasların kalsiyumla birleşmesine neden olur ve bu da doku sertliği, hatta doku ölümlerine neden olabilir.
- Kanda çok fazla fosfat dolaşması, toksik etki yaratabilir. Mide bulantısı, kusma, ishal ve kabızlığa da yol açabilir.
- Yüksek fosfor, kemiklerdeki kalsiyumu kana çeker ve bu da kemik erimesine, kas ve eklem ağrılarına neden olur.
- Fosfat sadece besinlerde değil birçok kimyasal ürün içerisinde de bulunur. Örneğin temizlik malzemeleri içerisinde bulunan fosfat, tenle temas etmesi durumunda egzama ve cilt mantarlarına neden olabilir.
- Fosfat içeren temizlik ürünleri ile yıkanan yeme içme gereçleri, eğer iyi durulanmaz ise mide sorunlarına yol açabilir.
Fosfor hakkında söyleyeceklerimiz bu kadar. Aklınıza takılan her şeyi, aşağıdaki yorum kutucuğundan bizlere sorabileceğinizi unutmayın.
Başlıklar
- 1 Fosfor Nedir?
- 2 Fosfor Ne İşe Yarar?
- 3 Fosforun Faydaları Nelerdir?
- 4 Fosfor ve Beyin İlişkisi
- 5 Fosfor ve Kemik İlişkisi
- 6 Fosfor ve Böbrek İlişkisi
- 7 Fosfor ve Diş İlişkisi
- 8 Fosfor Hangi Besinlerde Var?
- 9 Günlük Fosfor İhtiyacı Nedir?
- 10 Fosfor Eksikliği Nedir? Neden Olur?
- 11 Fosfor Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
- 12 Fosfor Eksikliği Nasıl Tedavi Edilir?
- 13 Fosfat Testi Nedir?
- 14 Kimler Fosfor Takviyesi Almalıdır?
- 15 Fosfor Türleri Nelerdir?
- 16 Fosfor Yüksekliği Neden Olur?
- 17 Fosforun Zararları Nelerdir? Fosfor Yan Etkileri
Cevap Bırak