Fruktozun Zararları – Fruktoz İntoleransı Nedir?
Bir çeşit şeker olan fruktoz; meyveler, sebzeler ve tahıllarda bulunmaktadır. Vücudun enerji kaynaklarından birisi olan fruktoz, halk arasında meyve şekeri olarak da bilinmektedir. Doğal besinlerden alındığı zaman herhangi bir zararı olmayan fruktoz, doğal şekerler arasında en tatlı olan şeker türü olarak da bilinmektedir.
Fruktoz zararları ise endüstriyel olarak üretildiği zaman ortaya çıkmaktadır. Yapay olarak üretilen bu fruktozun, vücut için hiçbir yararı olmadığı gibi toksin madde olarak da kabul edilmektedir. Günümüzde bu zararlı fruktozun karaciğer hastalıklarında, yüksek tansiyonda, obezitede ve şeker hastalığında önemli bir rol oynadığı bilinmektedir.
Toksin bir madde olan endüstriyel fruktoz, kandaki ürik asit seviyesinin artmasına da neden olmaktadır. Sık kullanımında kansere yol açabilir ve böbrek taşlarının oluşumunu da destekler. Birçok hastalığa zemin oluşturan fruktoz, doğal olarak alınmadığı zaman kişiyi ölüme kadar götürebilir.
Doğal ve yapay fruktozun zararlarını ve faydalarını işleyeceğimiz konumuzun detaylarına geçelim.
Fruktoz Nedir?
Meyve şekeri olarak bilinen bu madde, onlarca besin çeşidi içerisinde doğal olarak yer almaktadır. 6 karbonlu bir basit şeker türü olan fruktoz; tatlı ve kristal bir yapıdadır. Su ve alkol içerisinde anında çözünmeye başlayan bu madde, doğal alındığı zaman faydalıdır. Zira meyvelerin doğal yapısı sayesinde, enerji vücut tarafından yavaş ve uzun vadede emilir. Bu sayede, vücudumuz yaşam fonksiyonları için gerekli olan enerjiyi elde eder.
Kristalin fruktoz, mısır şurubundan elde edilir ve içerisinde %100 oranında fruktoz barındırır. Üretilen gıdaların tatlandırılması için kullanılmaktadır.
Sükroz olarak bilinen tatlandırıcı basit şeker ise glukoz ve fruktozun eşit miktarlarda kullanımı ile üretilmektedir. En çok şeker kamışı ve şeker pancarında bulunmaktadır. Sofralarımızda kullandığımız şekerdir.
Fruktozun vücut tarafından emilimi, diğer şeker türlerine göre farklılık göstermektedir. Sadece karaciğer tarafından metabolizmamıza katılır ve normal hücrelerimiz tarafından kullanılamaz. Bu nedenle yapay fruktoz, vücut için zararlıdır. Yararsız olmakla kalmayıp, kanda bir toksin olarak da kalmaktadır.
Karaciğer gelen fazla fruktozu mecburen yağa dönüştürerek, zararlarını en aza indirmeye çalışır. Bu durum bir süre sonra karaciğer organına hasar vermeye kadar gidebilmektedir. Çok yavaş kullanılan bir enerji kaynağı olması nedeni ile vücutta yüksek miktarda insülin üretimine ve doğal olarak da şeker hastalığının ortaya çıkmasına neden olur.
Fruktoz vücutta uzun süre kalır ve bu sırada proteinler ile de etkileşime girer. Glukoza göre çok daha tehlikelidir. Bu girilen reaksiyon nedeni ile doku hasarları ve iltihaplanmalar ortaya çıkabilir. Bu durumda sayısız hastalığa zemin açabilmektedir. Vücuda alınan fazla fruktoz, aynı zamanda bağırsaklarda kurulmuş olan yararlı ve zararlı bakteri dengesini de bozarak, bağırsak hastalıklarının ortaya çıkmasına ve bağışıklık sisteminin çökmesine de neden olabilir.
Fruktozun Zararları
Mısır şurubu üretiminde cıva kullanılmak zorundadır. Cıva ise insan vücudu için çok güçlü bir zehir olarak kabul edilmektedir. Doğal olarak mısır şurubu tüketen kişilerin vücudunda da cıva birikmesine neden olur. Her yaştan insan için tehlikeli olan bu durum, çocuklar için ise çok daha fazla tehlikelidir.
Fruktoz tüketimi, kişinin çinko ve aminoasit gibi önemli yaşamsal gereksinimleri alımını engeller. İleri seviyede ise doku hasarına neden olur ve kansere zemin hazırlar. Vücut içerisinde mutasyona sebep olan en önemli etkenlerden birisi de endüstriyel fruktoz tüketimidir.
Yüksek fruktoz tüketimi kişiyi yorgun düşürecektir. Bunun sebebi ise karaciğerin aşırı çalışması ve şekeri, yağa dönüştürme çabasıdır. Fruktozun diğer zararlarını ve yol açtığı hastalıkları da maddeler halinde inceleyelim.
Böbrek Hastalıkları: Fruktoz tüketimi, böbrek taşı oluşumunu desteklemektedir. Vücuttaki kalsiyum ve oksalat atılımını desteklemesi, kandaki ürik asit seviyesinin yükseltmesi gibi durumlar gut hastalığına ve böbrek taşı rahatsızlığına zemin hazırlamaktadır.
Son yıllarda, eski asırlara nazaran çok fazla sayıda insanın böbrek taşı ile mücadele ediyor olmasının en büyük nedeni bu endüstriyel şekerlerdir.
Karaciğer Yağlanması: Aşırı fruktoz tüketiminin en çok zarar verdiği organ karaciğer olarak bilinir. Vücut hücreleri, fruktoz ile etkileşime geçemeyeceği için alınan tüm fruktoz, karaciğere gönderilir. Karaciğer de mecburen bu fazla miktardaki şekeri yağa çevirmeye çalışır.
Toksin bir madde olması nedeni ile bu süreçte aşırı fruktoz, organ dokularına zarar verir ve karaciğer zarar görür. Yüksek alkol tüketimi nedeni ile ortaya çıkan durumlar, fruktoz tüketiminde de karaciğer üzerinde görülmektedir. Karaciğer yağlanması, fruktoz tüketimi nedeni ile de görülmektedir. Sürekli tatlandırılmış içecekler tüketen kişilerde, karaciğer yağlanması riski çok yüksektir.
Yüksek Tansiyon: Aşırı fruktoz tüketiminin en önemli etkilerinden birisi de kan basıncının yükselmesidir. Bu durumda kişide yüksek tansiyon hastalığının çıkması da sürpriz olmayacaktır. Özellikle tuz ile beraber alındığında, hipertansiyon bir anda ortaya çıkabilir. Bu durum aynı zamanda diyabet ve obezitenin de temelini oluşturacaktır.
Kanser: Aşırı fruktoz tüketimi sonucunda kişide hücresel fonksiyonlarda bozulma, hücre mutasyonları ve DNA hasarları görülür. Kanser hücreleri, normal hücrelerimize göre çok büyüktür ve doğal olarak daha fazla enerjiye ihtiyaçları olur. Normal şartlarda vücuttan limitli enerji alabilen kanser hücreleri, fruktozun vücuda girmesi ile adeta bayram ederler zira aradıkları yoğun enerji kaynağı artık ayaklarına kadar gelmiştir.
Bu nedenle fruktoz tüketiminin kanser oluşumuna sebep olabildiği gibi zaten ortaya çıkmış erken evre kanserlerin de çok hızlı bir şekilde ilerlemesini sağladığını rahatlıkla belirtebiliriz. Fruktoz, direkt olarak karaciğere geldiği için kişide karaciğer kanserinin görülme riski de yüksek olacaktır. Buna ek olarak böbrek, pankreas, rahim, meme ve yemek borusu kanserlerini de tetiklediği bilinmektedir.
Diyabet: Fruktoz tüketimi, insülin direncine yol açar ve bu durum tip 2 diyabetine de zemin hazırlar. Normal insanlarda insülin yükselmesi, karbonhidrat tüketimi sonrasında görülmektedir. İnsülin hormonunun görevi, enerji kaynaklarının hücrelere giriş yapmasını sağlamaktadır.
Sürekli olarak fruktoz tüketimi ise vücudun insülin etkisine karşı direnç göstermesine neden olabilir. Bu durumda da kişi kana girmiş olan karbonhidratın hücrelere ulaşmasında sorun yaşayacaktır. Bu da orta ve uzun vadede kan şekeri seviyesinin sürekli yükselmesine ve kişinin şeker hastası olmasına neden olacaktır.
Obezite: Fruktoz tüketimi, hızlı bir şekilde leptin direncine sebep olmaktadır. Leptin hormonları, kişinin normal kilosunu muhafaza etmek ve doygunluk hissi duymamızı sağlamak ile görevlendirilmiştir. Leptin direncinin oluşması sonucunda kişideki tokluk hissi gider ve iştah artışı görülür. Bu durum obeziteye ve özellikle karın çevresinde yağlanmaya neden olacaktır.
Ürik Asit: Özellikle kan basıncı yüksek olan kişilerin fruktoz tüketmesi, kandaki ürik asit seviyesini artırmakta ve kansere neden olan serbest radikallerin de yükselmesine neden olmaktadır. Ürik asit artışı, kandaki nitrik oksit üretimini sınırlar. Bu durumda ana damar duvarlarının zayıflamasına ve birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Fruktoz Hangi Besinlerde Bulunur?
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi doğal meyve, sebze ve tahıllardaki fruktoz zararlı değildir. Fruktoz en çok incir, hurma, bal, pekmez, kuru meyveler, ahududu, portakal, çilek, böğürtlen ve kızılcıkta bulunur.
Buna ek olarak kiraz, elma, üzüm, kuşburnu, erik, ananas, greyfurt suyu, şalgam, enginar, domates suyu, vişne, şeftali, kivi, ıspanak, mantar, patates, mandalina, domates, limon, lahana, bamya, kuşkonmaz ve brokoli içerisinde de bulunmaktadır.
Zararlı fruktoz içeren besinler ise;
- Enerji içecekleri
- Kahve kremaları
- Turşular
- Ekmekler
- Gazlı ve gazsız içecekler
- Atıştırmalıklar
- Soslar
- Çeşniler
- Bisküviler
- Gevrekler
- Konserve meyveler
- Meyve suları
- Meyveli yoğurtlar
- Soslar
- Şekerli sodalar
- Meyveli sodalar
gibi hazır ve birçoğu ambalajlı besin içerisinde bulunmaktadır.
Günlük Fruktoz Tüketimi Ne Kadar Olmalıdır?
Fruktoz, doğal yollar ile tüketildiği zaman zararlı değildir. Elbette bunun da bir sınırı vardır. Örnek vermek gerekirse, eğer siz bir oturuşta 1 litre sıkma greyfurt suyu veya domates suyu içerseniz, elbette günlük fruktoz alım sınırınızı yıkmış olursunuz. Aynı şekilde reçel veya marmelat gibi ev yapımı ürünler de çok sınırlı tüketilmelidir.
Günlük tüketim, 30 gramı aşmamalıdır. Bazı araştırmalar ise 60 grama kadar sorun olmadığını göstermektedir. Elbette bu rakamlar, kişinin fiziki ölçülerine ve günlük aktivitesine göre de değişecektir. Ortalama olarak günlük enerji miktarının %5’inin şekerden alınması kabul edilebilmektedir.
Zararlı fruktozlar ise yoğun şeker içerirler. Örneğin tek bir kutu meyve suyu, günlük fruktoz ihtiyacının daha fazlasını tek başına taşımaktadır. O meyve suyunun size zarar vermemesi veya en az zarar vermesi için, 24 saat boyunca 1 gram dahi şeker tüketmemeniz gerekecektir ki bu çoğu zaman mümkün değildir. Şekerin neredeyse her besinde bulunduğunu hatırlatalım. Tatlı olmayan salça ve limon gibi ürünlerde dahi şeker bulunmaktadır.
Fruktoz İntoleransı Nedir?
Bağırsak yüzeyinde bulunan sindirim hücrelerinin, fruktozu doğru bir şekilde parçalayamaması fruktoz intoleransına neden olmaktadır. Bu da bağırsak içerisinde fruktoz kalmasına ve bağırsak sisteminin bozulmasına neden olur. Son yıllarda oldukça yaygın görülen bir durumdur.
Çok daha nadir rastlanan türü ise kalıtsal olanıdır. Bu durumda ise vücut, fruktozun sindirilmesi için gereken enzimi hiç üretemez. Bu durumda kişinin, fruktozdan tamamıyla uzak bir yaşam sürmesi gerekecektir. Milyonda 30 oranında görülmektedir.
Fruktoz İntoleransı Neden Olur?
Bağırsaklardaki fruktozun doğru yerle taşınamaması ve sindirilememesi sonucunda, kalın bağırsakta fruktoz birikmesi yaşanır. Bu da çeşitli bağırsak sorunlarına yol açar. Bu emilim bozukluğuna iltihaplı hastalıklar, stres, kolit, çölyak hastalığı, Crohn hastalığı ve bağırsaklardaki bakteri dengesizlikleri yol açabilir.
Ayrıca kişinin sürekli işlenmiş gıda tüketmesi de fruktoz intoleransına neden olabilir.
Fruktoz İntoleransının Belirtileri Nelerdir?
- Demir eksikliği
- Sürekli halsizlik
- Kusma
- İshal
- Karın ağrısı
- Gaz
- Şişkinlik
- Mide bulantısı
Bu emilim bozukluğunun kişide kaygı ve depresyona da yol açtığını gösteren araştırmalar bulunmaktadır.
Fruktoz İntoleransı Nasıl Tedavi Edilir?
Durumun teşhisi için günümüz tıp dünyasında hidrojen nefes testi uygulanmaktadır. Teste girecek kişi 1 gün önceden karbonhidrat alımını sınırlar ve test sabahı da hiçbir şey tüketmez. Test için yüksek fruktoz miktarına sahip bir içecek verilir. İçim sonrasında belirli aralıklar ile nefes testi uygulanır. Toplam test süresi birkaç saat sürebilir.
Eğer fruktoz intoleransı durumu varsa, yaşamınızı değiştirmeniz zorunludur. Bu durumdaki olan kişilerin mısır şurubu, rafine bal ve işlenmiş ürünlerden uzak durması gerekir. Doktorunuzdan veya ayrı biz uzman diyetisyenden, kendinize özel bir beslenme listesi hazırlamasını talep edebilirsiniz.
Fruktoz tüketiminin zararlarından bahsederek, sizleri bu konuda aydınlatmaya çalıştık. Konuya yapacağınız katkıları ve bizlere yönelteceğiz soruları, aşağıdaki yorum kutucuğunu kullanarak iletebilirsiniz.
Bunun yanında daima sağlıklı bir hayat yaşamak için dengeli beslenmenin önemini de anlamak istiyorsanız, daha önce sizler ile paylaştığımız dengeli beslenmenin önemi başlıklı ve oldukça faydalı yazımıza da bir göz atabilirsiniz.
Başlıklar
Cevap Bırak