Kolin Nedir? Kolin Vitamin Ne İşe Yarar?
Kolin, hücresel gelişim ve metabolizma dahil olmak üzere çeşitli vücut fonksiyonlarını destekleyen bir bileşiktir. Vücudumuz düşük miktarda da olsa kolin üretir fakat bunu çoğunlukla dışarıdan almak zorunda kalırız.
Kolin günümüzden 20 yıl kadar önce temel bir besin maddesi olarak kabul edilmiştir. Yapılan araştırmalar, çoğu insanın yeterli miktarda kolin alamadığını göstermektedir.
Günlük alım miktarının ne olması ve kolin vitaminin ne işe yaradığını anlatan yazımızı, hemen aşağıda bulabilirsiniz.
Kolin Nedir?
Kolin, hücre yenilenmesine destek olur ve birçok vücut fonksiyonunu da destekler. Vücudumuz her ne kadar bir miktar kolin üretiyor olsa da, bu bizim günlük kullanımımız için yeterli değildir. Bunun için kolin yönünden zengin olan besinleri, günlük beslenme programlarımıza dahil etmemiz gerekmektedir.
Kolin, çok sayıda faydası bulunan bir temel besin maddesidir. En çok bilinen faydalarını hemen aşağıda listeleyelim.
Hücre Onarımı: Hücrenin tüm zar ve yağ tabakasının yapımında kolin kullanılmaktadır.
DNA Sentezi: Birçok vitamin ve mineral ile birlikte işlenen kolin, DNA üretiminde ve gen diziliminde kullanılır.
Metabolizma: Yağların metabolizma içerisinde kullanılmasında, kolin gereklidir.
Sinir Sistemi: Kolin, vücudun sinir sistemi için de faydalıdır. Sinirleri etkiler ve birçok organın saat gibi çalışmasını sağlar. Bunlar arasında kalp atışı ve nefes alma işlevleri de bulunmkatadır.
Kolin, suda ve yağda çözünebilen bir moleküldür. Vücut bu sayede kolin maddesini çok rahat bir şekilde emer. Suda çözünen kolin molekülleri karaciğere gider ve vücut bunları lesitin adı verilen bir yağ türüne dönüştürür.
Kolin Ne İşe Yarar? Faydaları Nelerdir?
Kolin, birçok hayati vücut işlevini olumlu etkiler. Elbette farklı yararları da vardır, birer cümle ile bundan da bahsedelim.
Kolin tüketimi, beyin gelişimini destekler. En genci 70 yaşında olan bir grup denek arasında yapılan araştırma bize kolin tüketiminin, bu yaşlarda dahi belirgin bir şekilde bilişsel işleyişi olumlu etkilediğini göstermiştir.
Yapılan bir diğer araştırmaya göre kolin tüketiminin, kalp krizi ve felç riskini düşürdüğünü göstermiştir. Bu araştırmalar, yıllarca sürmüştür ve basit araştırmalar değildir.
Erkekler üzerinde yapılan bir araştırma ise kolin takviyesi alanların, akciğer ve karaciğer hastalıklarına daha az yakalandığını göstermiştir. Bu hastalığa sahip olanların ise semptomlarının hafiflediği görülmüştür.
Günlük Kolin Tüketim Miktarı Nedir?
Günlük kolin tüketim miktarı, kişinin cinsiyetine, yaşına ve genetiğine göre değişiklik gösterebilir. Genelde yaş ve cinsiyet önemsenir.
- 0-1 yaş arası erkekler ve kızlar: 125 mg/gün
- 1-3 yaş arası erkekler ve kızlar: 200 mg/gün
- 4-8 yaş arası erkekler ve kızlar: 250 mg/gün
- 9-13 yaş arası erkekler ve kızlar: 375 mg/gün
- 14-19+ yaş arası kızlar: 400 mg/gün
- 14-19+ yaş arası erkekler: 550 mg/gün
Gebeler için ise oranlar farklı olabilir. Bu konuda mutlaka doktorunuz ile görüşün. Aynı şekilde yukarıdaki rakamlar ortalama değerlerdir ve her kişi için optimum olamaz. Herhangi bir takviye almadan önce bir uzmana danışmanız zorunludur.
Kolin eksikliğini gidermek kalp-damar hastalıkları, Alzheimer, nörolojik hastalıklar, alkolden bağımsız karaciğer yağlanması ve kas hasarlarında olumlu etki bırakabilir.
Aşırı kolin tüketimi ise kusma, terleme, kötü vücut kokusu, karaciğer zehirlenmesi ve düşül tansiyona neden olabilir.
Kolin Hangi Besinlerde Var?
İnsanlar çok çeşitli besinlerden kolin alabilirler. Bebekler, doğduklarından itibaren anne sütünden veya formül mamalardan yeterli kolin maddesine ulaşırlar.
En değerli kolin kaynakları şunlardır;
- Dana eti.
- Balık eti.
- Tavuk eti.
- Hindi eti.
- Yumurta
- Soya.
- Brokoli.
- Patates.
- Mantar.
- Kinoa.
- Pirinç.
- Fındık.
Sadece kolin içeren takviyeler de mevcuttur. Ancak dediğimiz gibi mutlaka doktor önerisi ile bu takviyeleri kullanmanızı şiddetle öneriyorum.
Sadece basit bir kan testi yaptırarak, kandaki kolin miktarınızı ölçebilirsiniz. Bebeklerde kolin eksikliği çok sayıda nörolojik hastalığa ve gelişim bozukluklarına neden olabilir. Bu sebeple eğer bebeğiniz anne sütüne ulaşamıyorsa, mutlaka ayına uygun formül mama ile onu besleyiniz.
Bebeklere 6. aya kadar hiçbir şekilde katı gıda verilmemelidir. Sadece anne sütü veya yoksa formül mama yeterlidir.
Başlıklar
Cevap Bırak