Lefkoşa Gezi Rehberi

Lefkoşa Hakkında Bilgiler

Yavru vatan olarak hep adını duyduğumuz fakat genel olarak hakkında pek fazla şey bilmediğimiz bir şehirdir Lefkoşa. Kıbrıs Adası‘nın tam ortasında yer alan bu güzel şehir, Türkiye haricinde hiçbir ülke tarafından tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nin başkenti konumundadır. Lefkoşa’nın en dikkat çeken özelliği ise Kıbrıs Rum Kesimi‘nin de başkenti olmasıdır.

Dünya’da iki ayrı ülkenin başkenti olan tek şehir konumundaki Lefkoşa, aynı zamanda 4 tarafı deniz ile çevrili adanın en kalabalık noktası olarak da bilinmektedir. Ada’nın ticari yoğunluğunun yarısı burada aktığı gibi, yine bölgenin kültürel açıdan da en zengin toprağıdır.

Lefkoşa’nın Kuzeyi’nin güvenliği Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından karşılanmaktadır. İki ülke arasında ise BM tarafından atanmış geçici bir güvenlik gücü kuvveti yer almaktadır. Şehrin 350 bin civarında nüfusu bulunmakta ve bunun sadece %30 kadarını Türkler oluşturmaktadır.

Yarı kurak bir iklime sahip olan Şehir, en çok Yaz aylarında turist çekmektedir. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında Akdeniz ikliminin etkisi altına girmektedir. Adanın en ılıman ve sıcak iklimine Lefkoşa sahiptir.

Lefkoşa Gezilecek Yerler

Bir ada kenti olmasına rağmen Başkent olmanın da getirdiği avantaj sayesinde, Lefkoşa’nın çok fazla sayıda gezilecek yeri bulunmaktadır. Eğer yakın zamanda bir Ada gezisi yapma planınız varsa, listenizde mutlaka aşağıdaki mekanlar da olmalıdır. Gelin hep beraber Lefkoşa’da gezilecek yerler listemizi inceleyelim.

Venedik Sütunu

Tamamıyla granit madeninden yapılmış olan bu 6 metre uzunluğundaki sütun, Lefkoşa’nın simgelerinden bir tanesidir.  Sütun zannedildiği gibi bugün bulunduğu yerde yapılmamıştır, ilk yeri Gazi Mağusa bölgesindeki Antik kenttir. Bundan 5 asır önce Kıbrıs adasının tamamını ele geçiren Venedikli denizciler tarafından yaptırılmıştır.  Oldukça değerli bir arkeolojik eser konumunda olunan Venedik Sütunu, daha sonra bugün bulunduğu yere getirilerek ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur. Venedik mimarisini yakından görme fırsatı sunan, basit fakat bir o kadar da etkileyici bir eser.

Mevlevi Tekke Müzesi

17. yüzyılda inşa ettirilen Müze, oldukça geniş bir alana yayılan küçük yapılardan oluşmaktadır. Müzenin birçok kısmı yıllar içerisinde tahribata uğramış olsa da halen oldukça değerli bir görevi sürdürmektedir. Türk sanat eserlerinin sergilendiği müze, Girne Kapısı‘nın hemen yanındadır. Müze aynı zamanda Kıbrıs-Türk Etnografya Müzesi olarak da bilinmektedir. Geçmiş yıllarda Ada’da yaşayan Türklerin günlük hayatını anlamamız açısından çok değerli eserlere sahip. Müze içerisinde çok sayıda bal mumu heykeli de bulunmaktadır.

Kumarcılar Hanı ve Büyük Han

Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa ettirilen Han, dev bir salon etrafına dizilmiş odalardan oluşmaktadır. Mimari açıdan etkileyici detayları bulunan handa, toplamda 40’dan fazla oda bulunmaktadır. Kumarcılar Hanı, halen ziyarete açıktır ve Asmaaltı Meydanı‘nda yer almaktadır.

Büyük Han ise meşhur Selimiye Camii’nin 50 metre yakınında yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olan Muzaffer Paşa’nın çıkartmasından sonra inşa ettirilen Büyük Han, Kumarcılar Hanı’na göre daha büyüktür. 60’dan fazla odası bulunan handa çeşitli dükkanlarda yer almaktadır. Bugün bir bardak çay içip, alışveriş yapabileceğiniz güzel otantik bir ortama sahiptir.

Selimiye Cami

Adanın en eski yapılarından bir tanesidir. 13. yüzyılda inşa ettirilen ve asırlarca kilise olarak kullanılan yapı, Osmanlı’nın adaya hakim olmasından sonra camiye çevrilmiştir. Aya Sofya Camisi olarak da bilinen yapının ilk adı ise St. Sophia Kilisesi‘dir. Çok ihtişamlı bir yapıya ve mimariye sahip olan Cami, geçmiş yıllarda Katolikler için hizmet vermiştir.

Barbarlık Müzesi

Bugün müze olarak kullanılan ev, Türklerin yoğun bir şekilde yaşadığı Kumsal Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Kıbrıs, 21 Aralık 1963 tarihinde, insanlık tarihinin gördüğü en acımasız katliamlardan birisine şahit olmuştur. Kanlı Noel olarak bilinen gecede, çocuk veya kadın olmalarına bakılmaksızın Türk vatandaşlarına karşı acımasız bir saldırı başlatılmış, insanlar vahşice öldürülmüşlerdir.

Katliamlar o gece ile sınırlı kalmadı ve sonraki gecelerde de devam etti. 24 Aralık gecesinde ise bu katliamların en şiddetlisi, bugün Barbarlık Müzesi olarak bilinen bu evde yaşandı. O tarihte evde bir TSK mensubu olan Binbaşı Nihat İlhan ve ailesi yaşamaktaydı. O gece Binbaşı evde yoktu fakat ailesi evdeydi.

O gece ev kurşun yağmuruna tutuldu ve ev halkı banyoya saklanarak kendilerini korumaya çalıştılar. Kurşunlamak ile yetinmeyen caniler, eve zorla girdiler ve banyoyu da tarayarak, tüm aileyi ve çocukları katlettirler. Ailenin bazı mensupları ağır yaralı bir şekilde kurtulmuştur. Müze içerisinde 7 oda bulunmakta ve bu odalar, o geceki halleri ile durmaktadır. Ayrıca müzenin bahçesinde de şehit edilen aile üyeleri için anıtlar dikilmiştir.

Ev sahibi olan Nihat İlhan, 2016 yılında ve 92 yaşında vefat etmiştir.

Kıbrıs Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Adanın kumsalları çok güzel, hava ise genel olarak her zaman ılıman ve yazları adeta Antalya gibi sıcak.

Kıbrıs aslında küçük bir Las Vegas, yani bir kumarhaneler ülkesi. Oyun oynayan herkes için yeme içme tamamen ücretsiz, en azından birçok kumarhane bu şekilde hizmet veriyor. Kumar oynayacaksanız sadece eğlenmeye odaklanın, hırs yapmanın hiç esprisi yok. Yemek parası gibi düşünün, kaybederseniz de takılmayın, emin olun bu şekilde çok daha güzel bir akşam geçirirsiniz.

Kıbrıs halkının Türkçe’si biraz gariptir ama siz garipsemeyin. Konya-Kütahya karışımı tuhaf bir şiveleri var.

Kıbrıs’ta yeme-içme pahalı olsa da alkol, sigara ve yakıt ucuzdur. Türkiye’ye kişi başı 3 şişe getirebiliyorsunuz, daha fazlası hava alanında kalır.

Neredeyse tüm bankalarımızın şubeleri var, Türk tarafında sadece Türk lirası harcanıyor. Elbette döviz kullanımı da var fakat temel para, tıpkı buradaki gibi Türk lirası.

Sadece Türkiye Cumhuriyeti Kimliği ile ülkeye gidebiliyorsunuz, bu sizi yanıltmasın zira uçaklar Dış Hatlar bölümünden kalkıyor.

Kıbrıs’ta Ne Yenir?

Kıbrıs’ın en ünlü yemeklerinden bir tanesi Şeftali Kebabı. Adı sizi yanıltmasın zira içinde hiç şeftali yok. Mesleği Şef olan Ali isimli bir kişi yüzünden, böyle bir isim takılmış kebaba. Kıyma merkezli bir et yemeği. Fiyatlar ortalama seviyede diyebiliriz, yaygın olarak bilinen yüksek fiyatlar ile karşılaşmıyorsunuz. Ayrıca kahvaltı fiyatları, Türkiye’ye göre daha uygun. En azından turizm bölgelerimize göre.

Bunun haricinde Kıbrıs’ta onlarca çeşit deniz ürünü bulunmakta. Herhangi bir balıkçı restoranına gidip ziyafet çekebilirsiniz. Kumarhane kültürünün de olması nedeni ile balıkçıların neredeyse tamamı alkollü, alkolsüz balıkçılar da var fakat biraz aramanız gerekecek.

Lefkoşa’ya Nasıl Gidilir?

Ercan Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra Lefkoşa’ya ulaşmak için KIBHAS otobüslerini kullanmanız gerekiyor. Ulaşım maliyeti ise 20 lira. Taksiler çok pahalı, o yüzden maddi durumunuz çok rahat olmadıkça taksilere bulaşmayın. Şehir içi ulaşım için Kombos adı verilen minibüsler kullanılıyor.