Obezite ve Kanser İlişkisi Nedir? Aşırı Kilo Kanser Yapar Mı?
Aşırı kilolu olan kişiler, bu durumun şeker hastalığı, kalp sorunları veya yüksek tansiyon gibi hastalıklara neden olabileceğini genel olarak bilirler. Bilinmeyen ise aşırı kilonun, kanser riskini de artırıyor olmasıdır. Yapılan çalışmalara göre obezite ile kanser arasında kuvvetli ilişkiler olduğu kanıtlandı. Her yıl on binlerce insanın, aşırı kilolar nedeni ile kansere yakalandığı bilinmektedir. Her yıl ölümle sonuçlanan kanser vakıalarının, %20’si aşırı kiloya bağlı.
Aşırı kilo nedeni ile en çok pankreas kanseri, böbrek kanseri, rahim kanseri, kolon kanseri, boğaz kanseri ve meme kanseri sonuçlarına varılmaktadır.
Antik çağlarda insanların kilolu olması, hoş karşılanırdı zira kilolu insan demek, uzun süreli açlığa da dayanabilecek insan demekti. Günümüzde ise besinlere ulaşmak ve besinleri muhafaza etmek artık çok kolay. Dünyanın çok istisnai noktaları haricinde, açlıktan ölen insan sayısı hemen hemen yok. Obezite sorunu da zaten gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir.
Aşırı kilolu olduğunuz zaman vücudunuzdaki birçok nokta doğru çalışmaz ve bu da kanser oluşumuna zemin hazırlar ve doku mutasyonlarına neden olur.
Kilo Vererek Kanserden Korunabilir Miyim?
Kanser, vücudun herhangi bir yerinde gerçekleşebilir ve hücrelerin kontrolsüz büyümesi nedeni ile ortaya çıkar. Obezite, bu hücrelerin büyümesini ve uyarılmasını destekler. Bu da kanser hücrelerinin oluşumuna uygun zemin hazırlar.
Yağ hücreleri, hücre büyümesini uyarak leptin hormonunu salgılar. Bu hormon, kanser hücresinin oluşum riskini de artırmaktadır. Özellikle menopoz dönemi sonrasında yağlı bir vücuda sahip kadınlarda, meme ve rahim kanseri riski daha yüksektir.
Kilo vererek, neredeyse tüm kanser türlerine yakalanma riskinizi %20 ile %70 arasında düşürebilirsiniz. Bu oranlar kanser türüne göre değişmektedir.
Aşağıdaki önerilerimizi mutlaka dikkate alınız, özellikle kilo sorunu olan okurlarımızın dikkatle incelemesini öneriyorum.
Bel Çevresi Çok Kritik
Her sağlıklı insanın vücut kitle endeksi, metrekare başına 18 ile 25 kilogram arasında olmalıdır. Bunun üzerine çıkmak, yağın bel çevresinde konuşlanmasını sağlar. Sağlıksız beslenen kişiler, zayıf olsalar dahi göbek dediğimiz bel çevresi yağlanmalara sahip olabilirler. Bel çevresi kalınlığı, kadınlarda 80, erkeklerde ise 95 santimi geçmemesi gerekir.
Düzenli Spor Yapmanın Önemi
Hareketsiz yaşayan insanlar, obezite pençesine daha rahat yakalanırlar. Günümüzdeki işlerin de büyük bölümünün artık insanların oturduğu yerde yapabilecek şekilde olması, obezite sorununu ciddi manada artırmıştır.
İşten eve gelen insanlar ise televizyon ve dijital ekranlar karşısında yine oturarak vakit geçirmekte ve tüm güne oturarak son vermiş olmaktadır. Hareketsiz bir yaşam bir süre sonra sadece kansere değil onlarca farklı hastalığa da zemin hazırlamaktadır.
Sağlıklı bir yaşam için günde 30 dakikalık yüksek tempolu bir egzersiz yapmanız gerekir. Eğer herhangi bir sağlık sorununuz varsa, doktorunuza danışarak kendinize özel bir spor programı hazırlama yolunu izlemeniz gerekecektir.
Şeker En Büyük Düşman
Şeker veya şekerin dahil olduğu tüm besinlerden ve hazır gıdalardan uzak durmanız gerekiyor. Buna şeker kattığınız çay, kola, pastalar veya herhangi bir tatlı da dahildir. Şeker, en çabuk yağa dönüşen besindir ve özellikle rafine edilmiş karbonhidrat içermesi, kansere de zemin hazırlamaktadır.
Bitkiler En Büyük Dost
Şeker nasıl bizim düşmanımız ise sebze ve meyveler de en büyük dostumuzdur. Bunlara toprağın bize armağanı olan tahıllar ve baklagiller de dahildir. Bağırsaklar için faydalı olması bir yana kilo yönetimine de yardımcı olurlar. Bitki ağırlıklı beslenen kişiler daha rahat yağ yakar ve vücuttaki zararlı maddeleri daha çabuk dışarıya atarlar.
Aynı zamanda bitkilerde yer alan antioksidan bileşikler, kişinin kanser ile mücadelesini de güçlendirmektedir. Öyle ki her gün binlerce kişi farkında olmadan kanseri ilk aşamada yenmektedir. Buna belki o gün tükettiğiniz elma veya avokado neden olmuş olabilir. Bunu asla bilemezsiniz.
Kırmızı Et Faydalı Fakat Miktarı Önemli
Kırmızı et vücudumuz için çok faydalıdır zira içeriğinde yer alan protein ve demir, bizim için hayati önem taşır. Buna rağmen eğer obezite sorununuz var ise kırmızı et tüketimini sınırlandırmanız gerekir. Aşırı et tüketimi, kansere zemin hazırlamaktadır. Haftada yarım kilodan daha fazla kırmızı et tüketmeniz önerilmez.
Eti taze yemek en güzelidir. Tuzlanmış veya tütsülenerek kurutulmuş olan etler, kanser riskini artırmaktadır. İşlenmiş her türlü etten uzak durmanızda fayda var.
İçki Kötülüklerin Anasıdır
Araştırmalara göre alkol tüketen kişilerde ağız ve boğaz kanseri görülme riski çok yüksektir. Buna ek olarak göğüs, kanser, rektal ve ses teli kanserleri de alkol tüketen kişilerde daha çok görülmektedir. Bu kanser türleri özellikle erkeklerde daha yaygın şekilde görülmektedir.
Alkol oranı düşük diye aşırı tüketilen bazı alkol türleri, kilo alımına da neden olmaktadır. Sağlıklı bir yaşam için alkol tüketimini sadece istisnai günlerde yapmaya özen gösteriniz. Alkolün etkileri, sarhoşluk bittikten sonra ortadan bırakmaz. İçtiğiniz her kadeh, sizde kalıcı bir hasar bırakacaktır.
Tuz Kanser Yapar Mı?
Tuz elbette, bizim için çok faydalıdır ve özellikle güçlü kemikler için yeterince tuz tükettiğimizden emin olmamız gerekir. Aşırı tuz tüketimi ise mide ve boğaz kanseri riskini doğurmaktadır. Bu nedenle işlenmiş etler, konserve çorbalar veya cips gibi ürünlerden uzak durmak önemlidir.
Günde 2 gram tuz tüketimi, yeterlidir. 50 yaşı geçenler, 1 gram civarında tüketmelidir.
Takviyelere Muhtaç Olmayın
Takviyeler, sadece günü kurtarmak için kullanılır. Düzenli takviye kullanımı bir süre sonra vücudun besinler yerine takviyeleri talep etmesine neden olur ve bu da uzun vadede kişinin aleyhine işler. Vücudunuzu kanserden korumak için doğal yollar ile beslenmeniz önemlidir. Çok yüksek miktarda takviye almak da başlı başına bir kanser riskini doğurabilir.
Takviyeleri sadece doktor önerisi ile almalısınız. Kendi iradeniz ile takviye almak çok tehlikelidir.
Kanserden ve obeziteden korunmak için listelediğimiz önerilerimizin sonuna geldik. Siz de kendi obezite veya kanser öykünüzü, aşağıdaki yorum kutucuklarını kullanarak diğer okurlarımız ile paylaşabilirsiniz.
Başlıklar
Cevap Bırak