Panik Ataktan Nasıl Kurtulunur?

Panik atak yaşayan kişi sayısı, bundan 50 yıl önceye göre ciddi manada artmıştır. Kalabalıklaşan fakat sosyal medya sebebiyle ve yoğun şehirleşme ile iyice yalnızlaşan insanlar, sıklıkla psikolojik bunalımlara girebilmektedir. Panik atak, günümüzde çok sık görülen bir psikolojik rahatsızlıktır.

Öncelikle beyinde başlasa da daha sonra vücudun başka alanlarında da etkilerini gösterebilir. Panik atak hastalığının anahtar kelimesi ise kaygıdır. Hastalık genelde kişinin, yoğun bir kaygı duyması ile başlamaktadır. Bu kaygı herhangi bir şeye karşı olabildiği gibi hiçbir sebebi olmadan da başlayabilir.

Panik Atak Nedir?

Sebebi bilinmeyen kaygının oluşturduğu yoğun stres, kişide aniden ortaya çıkabilir. Bu evde otururken olabileceği gibi araç kullanırken veya bir iş toplantısında sunum yaparken de geçekleşebilir. Panik atağın aniden gelişmesi, kişinin kaygılarını daha da artırmakta ve bu sefer de bu ataklar yüzünden ek kaygılara sahip olmaktadır.

Tamamen psikolojik olmasına rağmen yoğun kaygı tüm organları etkileyebilir. Kişinin nefes alım dengesi bozulur, kalp çarpıntıları başlar ve baş dönmesi yaşayabilir. Elbette bu belirtiler, tüm panik atak vakıalarında ortaya çıkmaz. Her hastalık kişiye özeldir ve ona göre farklı belirtiler verebilir.

Panik atak psikolojik bir rahatsızlıktır fakat hastalar bunu çoğunlukla kabul etmez. Örneğin ara ara kalbi sıkışan hasta, kalbinde bir sorun olduğunu düşünür fakat kalbini sıkıştıran şey, beyindeki kaygının yol açtığı yoğun strestir. Hasta bu kaygıları taşımadığı takdirde, kalbi hiçbir şekilde sıkışmayacaktır. Panik atak önemli bir rahatsızlıktır ve mutlaka tedavi yollarının denenmesi gerekir.

Panik Atak Neden Ortaya Çıkar?

Bunun çok fazla sayıda cevabı olabilir ve bu cevaplar kişinin özel hayatındaki detaylarda da saklanmış olabilmektedir. Panik atak vakıalarına genel olarak bakıldığında ise maddi zorluklar, manevi sıkıntılar, hiçlik duygusu ve yaşanılan zor zamanların bu hastalığın ortaya çıkmasına sebep olduğu görülmüştür.

Özellikle çocukluk döneminde eziyet görmüş kişilerin bir çoğunda panik atak görülmektedir. Panik atak, öz güven eksikliği nedeni ile de ortaya çıkabilir. Özetle, bir kişi herhangi bir şey için kaygı duyuyorsa, bu kaygıların büyümesi sonuç olarak kişiyi panik atak çıkmazına götürecektir.

Panik Atak Belirtileri

Hastalık genel olarak genç kişilerde görülmekte veya başlamaktadır. Ağırlıklı olarak ergenlik sonrası dönem ile 25 yaş arasındaki kişilerde görülmektedir. Hastalığın en şiddetli görüldüğü kişiler ise 30 ile 40 yaş arasındaki orta yaş yetişkinlerdir.

Panik atak genetik yolla aktarılan bir hastalık değildir, en azından bu konuda kanıtlanmış bir veri bulunmamaktadır. Panik atak süresi, bazı insanlarda 1 dakika bazılarında ise 1 saate kadar sürebilmektedir.

Hastalığın en yaygın belirtileri ise şunlardır;

• Kontrolü kaybetme endişesi ve acaba beynimi ben kontrol etmiyor muyum hissi.
• Ölüme yaklaşma korkusu.
• Parmak uçlarında uyuşma veya elektriklenme hissi.
• Vücudu benimseyememe, başkasına aitmiş gibi hissetme.
• Aşırı terleme.
• Nefes alıp verirken zorlanma.
• Göğüs bölgesinde ağrı.
• Nabız artışı ve kalp çarpıntıları.

Panik Atak Tedavisi

Öncelikle panik atak rahatsızlığı olduğu anlaşılan kişi, alkol ve kafeinli içecekler tüketmekten kaçınmalıdır. Bu hastalıktaki en önemli şeylerden birisi uyku düzenidir, mutlaka düzenli uyumaya özen gösterin. Düzensiz uykuların, panik atak riskini ve kaygıları artırdığı bilinmektedir.

Sigara tiryakilerinin, sigarayı bırakması veya en azından yatmadan en az 2 saat önce son sigaralarını içmiş olmaları gerekmektedir. Panik atak rahatsızlığı bulunan kişiler, çok sıcak odalarda yatmamalıdır. 23 derece yeterlidir ve yatak odası mutlaka karanlık olmalıdır. Uykudan yine en az 2 saat önce tüm elektronik cihazlar ile ilişki kesilmelidir.

İşin tıbbi boyutunda ise ilaç tedavisi ve terapiler bulunmaktadır. Bu tedavinin amacı, kişideki kaygıların sebebini bulmaktır. Bu kaygıları tespit edip, kişiyi sevmediği her şeyden uzaklaştırarak, eski normal hayatına dönmesi sağlanmalıdır. Bu kaygılar azaldıkça, kişide kaygının sebep olduğu fiziksel sorunlar da kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Uzman hekimler, tedavi süresi boyunca antidepresan veya sakinleştirici ilaçları reçete edebilirler. Bu ilaçlar mutlaka düzenli kullanılmalı ve düzenli doktor muayenelerine gidilerek, kişinin ilaçlara verdiği tepkiler kontrol altında tutulmalıdır.