Paranoya Nedir? Paranoyak Kimlere Denir?
Paranoya, ortada gerçekçi hiçbir durum veya kanıt olmamasına rağmen kişinin kendini tehdit altında hissetme durumudur. Paranoyak kimseler sürekli izlendiğine, dinlendiğine ve düşmanları tarafından zarar göreceğine inanır. Bu durum kendini yüksek kuşku ve etrafındaki kimseye güvenmeme şeklinde göstermektedir. Az şiddette paranoya, çoğumuzun başına hayatımızın bazı dönemlerinde gelebilir ve bu doğaldır. Hastalık haline gelmesi ise paranoya durumunun süreklilik arz etmesi ile başlar.
Tamamen psikolojik sorunlar ile ortaya çıkabileceği gibi, paranoya durumunu uyuşturucu kullanımı da tetikleyebilir. Paranoyak insanlar sürekli bir öfke, korku ve şüphe halindedir. En sevdiklerine bile güvenmeyip, onların kendisini aldattığını düşünebilir. Paranoyak bir koca, aslında kendisine çok sadık olan karısının kendisini aldattığını düşünebilir veya paranoyak bir öğrenci, sınıftaki herkesin onunla alay etmek istediği şüphesine düşebilir.
Paranoya tedavisi çoğu zaman kolay olmaz zira kişi kendisinin hasta olduğunun farkında değildir ve bunu genellikle kabul etmez. Bu durum da, doğal olarak tedavi sürecini zorlaştıracak ve uzatacaktır. İlaç tedavisi önemlidir, kişinin bu korku ve şüphelerden kurtulması için ilaç tedavisine ek olarak, aile ve arkadaş desteği görmesi de önemlidir. Kişi hastalığı nedeni ile yakınlarına çok kırıcı cümleler kurabilir. Bu durumun hastalık nedeni ile olduğu bilinmeli ve hastaya kötü davranılmamalı veya aynı dozda cevap verilmemelidir.
Paranoya Nedir?
Kişinin etrafındaki insanlara karşı, hiçbir mantıklı dayanağı olmayan şüphe duyması ve güvenmemesi durumudur. Kişi adeta bu paranoyak sanrılar ile yönetilmektedir. Gerçek dışı düşünceler, tedavi edilmediği takdirde kişinin hayattan tamamen kopmasına neden olacaktır. Öyle ki, paranoyak kişiler etrafındaki insanların her hareketini çok farklı yönlere yoracaktır.
Örneğin siz paranoyak bir arkadaşınıza bir bardak su verirseniz, o muhtemelen suyu içmeyecek ve sizin onu zehirlemeye çalıştığınızı düşünecektir. Elbette bu tip örneklerin, geçerliliği yoktur zira hastalık her kişide, farklı şekilde ortaya çıkmaktadır. Paranoyak kimseler, sürekli bir senaryo yazma halindedir ve bu senaryolar olabildiğince kötülük ve karamsarlık içerir. Genel olarak etrafındaki insanlara zarar verme yönünde olmaz, daha çok etrafındaki insanların ona zarar vereceği yönde olur. Bu güvensizlik durumu, bir süre sonra kişinin sosyal hayatını olumsuz etkiler ve kişi daha da içine kapanır. Fiziksel olarak hiçbir sorunları yoktur fakat beyinleri, adeta kontrolü yitirmiştir.
Bir kişiye paranoyak tanısı konulabilmesi için hastalığın en az 30 gündür ve sürekli olarak devam ediyor olması gerekir. 30 günden az durumlar, geçici olabilir ve birçok sağlıklı insanda da dönemsel olarak ortaya çıkabilir.
Yazımızın bu kısmına kadar, paranoya nedir konusunu açıklamaya çalıştık. Sırada bu hastalığın neden ortaya çıktığı, belirtileri ve tedavi seçenekleri yer almaktadır.
Paranoya Neden Olur?
Paranoyanın ortaya çıkma nedeni, tamamen kişinin hayatı ile ilişkilidir. Hastalığın nedeni için özellikle hastanın son yıllardaki yaşam şekli iyi incelenmelidir. Bu durum çevresel faktörlerden de kaynaklanıyor olabilir. Paranoya durumunu en çok tetikleyen maddeleri, aşağıda listeleyelim.
Stres: Modern hayatın vazgeçilmez olgusu haline gelmiş olan stres, arttığı zaman paranoya durumunu tetikleyebilir. Özellikle yoğun iş hayatında sürekli aldatılan veya özel hayatında güvensizliğe sebep olabilecek olaylar yaşayan kişiler, bir süre sonra farkında bile olmadan paranoyak olabilir.
Travma: En çok görülen tetikleyicilerden bir tanesidir. Tespiti zordur zira en çok çocukluk dönemlerinde yaşanılan suistimaller ve rahatsız edici durumlar bu duruma sebep olur. Tespit edilmesi zordur zira çoğu zaman hasta bu durumu kendisi de hatırlamamaktadır çünkü çocukken de bu duruma anlam verememiştir. Bazen de hasta bu durumdan yoğun utanç hissettiği için beyninin derinliklerine saklamış ve unutmuştur. Son olarak hasta, utandığı için bunu itiraf etmez ve tedavi süreci sekteye uğrar. Uzman hekimler eşliğinde, hastanın çocuklu dönemlerine de inilerek, problemin kaynağı tespit edilmelidir.
Genetik: Araştırmalar henüz çok net olmasa da, paranoya durumunungenetik olma ihtimali de bulunmaktadır.
Uyuşturucu Kullanımı: Özellikle esrar, kokain, metamfetamin ve LSD gibi çok güçlü uyuşturucu maddeler, beynin çalışma düzenini değiştirebilir. Aynı şekilde yoğun alkol kullanımı da aynı etkiyi gösterecektir. Spor yapanların, hızlı kas gelişimi için kullandıkları steroidler de, paranoya durumuna sebep olabilmektedir. Madde kullanımı sonlansa dahi, paranoya durumu geçmeyebilir.
Kronik Uykusuzluk: Uykusuz kalmak da bir süre sonra beynin kimyasını değiştirerek, organın zayıflamasına ve doğru çalışmamasına neden olur. Bu durum kişide halüsinasyon görmeye kadar gidebilir. Bu çok rahatsız edici bir histir ve gece saatlerinde olması kişide korku ve endişeyi de beraberinde getirecektir. Yalnız yaşayan kişiler, bu durumda daha kısa sürede paranoyak olabilirler.
Fiziksel Hastalıklar: Demans, felç, parkinson ve alzheimer gibi rahatsızlıklar da paranoyayı tetikler. Özellikle kişide gelişen ani işitme ve görme kayıpları da, paranoya hastalığını doğal olarak tetiklemektedir.
Asosyallik: Kişinin sosyal yaşamdan sürekli uzak olması, arkadaşlık bağına önem vermemesi, tek yaşaması ve kimseye güvenmemesi, bir süre sonra yalnız kalmanın da etkisi ile paranoya durumunun ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu durum çok tehlikelidir zira kişi kendisinin paranoyak olduğunu fark edemez ve etrafında kimse de olmadığı için tedavinin başlaması ancak tesadüflere kalmış olacaktır.
Paranoya Belirtileri Nelerdir?
- Komplo teorilerine hemen inanma
- İnsanlar ile ilişki kurmada ve ortak çalışmakta zorlanma
- Sürekli herkesin kendi arkasından konuştuğunu düşünme
- Herkesten uzak yaşama isteği
- Ani ve saldırgan tepkiler verme
- Sürekli zarar göreceğini düşünme
- Sürekli mağdur olma durumu
- Hep yanlış anlaşıldığını hissetme
- Eşinin sadakatinden şüphe duyma
- Her zaman haklı olduğunu düşünme
- Sürekli gergin olma
- İnsanların normal cümlelerinden dahi çok farklı ve yanlış anlamlar çıkarma
- Eleştirilmeyi hazmedememe
- Güvensizlik, aşırı şüphe
Bir yakınınızda yukarıdaki belirtileri görüyorsanız, mutlaka onun tedavi edilmesini sağlamalısınız.
Paranoyak Mıyım?
Sürekli şüphe duyuyorsanız fakat bu şüpheye karşı bir kanıtınız yok ise, paranoyak olabilirsiniz. Aynı şekilde sizin duyduğunuz şüphelere kimse katılmıyor ve aksini iddia ediyorsa, paranoyak olma ihtimaliniz yükselmiş demektir.
Kendinize aşağıdaki şu 4 soruyu sorun.
- Acaba abartıyor muyum?
- Neden kanıtım yok?
- En iyi arkadaşım veya kardeşim bana neden duyduğum şüphede katılmıyor?
- İnsanların niye tamamı benimle aksi yönde düşünüyor?
Elbette duyduğunuz tüm şüpheler paranoya belirtisi olamaz hatta bazılarında haklı bile olabilirsiniz. Önemli olan bu durumun süreklilik arz etmesidir. Örneğin ilçenizde bir katil varsa ve her gün birisini öldürüyorsa, bu durumda öldürülme şüphesi ve korkusu içerisinde yaşamanız gayet normaldir. Bu paranoyak olduğunuzu kesinlikle göstermez.
Paranoya Türleri Nelerdir?
Paranoyak durumunun çok çeşitli türleri olsa da, bu türler iki ortak özelliği taşımaktadır. Paranoya sahibi kişiler, kendindeki olumsuz yönleri dahi başkalarına affedebilir. Dünyadaki olan biten her şeyin de, kendisi için olduğunu ve tabiri caiz ise her şeyin onunla alakal olduğunu düşünmesi de normaldir.
İlk tür olan kişilik bozukluğu, paranoya durumunun hafif kısmıdır ve genelde başlangıç aşaması olarak kabul edilir. Genç yaşlarda başlayan kişilik bozukluğu, genetik yatkınlığı bulunan kişilerde daha sık görülmektedir. Güvensizlik ve şüphe duyma ile başlayan rahatsızlık, bir süre sonra sürekli herkesin ona zarar vereceği hissiyatı ile devam eder.
Bu aşamadaki kişilerin, çok gereksiz davalar açtığı dahi görülmektedir. Sadece kendi yakınlarının değil, büyük markaların ve şirketlerin de ürünleri ile kendisine zarar vermeye çalıştığı veya insanlığın kötülüğüne çalıştığı gibi düşünceler, kişilik bozukluğu yaşayan kişilerde görülmektedir. Kişi özetlemek gerekirse, dünyadaki her şeye karşı bir güvensizlik hissetme ve her sıradan olayın dahi altında bir kötülük aramaya başlamaktadır. Bu aşamada genel olarak tedavi süreci antidepresan türü ilaçlar ile yürütülmektedir.
Hastalığın sanrısal bozukluk türünde ise ki buna aynı zamanda paranoid bozukluk denmektedir; kişiler artık hayal ile gerçeği ayıramaz duruma gelirler. Bu durumda ciddi bir tedavi süreci işletilmeli ve hasta takip altında tutulmalıdır.
Paranoya durumunun en ileri seviyesi ise paranoid şizofreni halidir. Aşırı paranoya artık şizofreni haline geçmiştir ve hayali görüntüler, gerçeklerin önüne geçmiştir. Gerçeklikle tamamen ilişkisini kaybeden hastaya, yoğun bir ilaç tedavisinin uygulanması zorunludur.
Paranoya Nasıl Anlaşılır?
Tespit edilmesi oldukça zordur zira her hastada aynı şekilde ortaya çıkmamaktadır. Öncelikle paranoya durumunun psikiyatrik bir durumdan mı yoksa fiziksel bir sorundan mı kaynaklandığı tespit edilmelidir. Psikiyatrik bir sorundan kaynaklanması durumunda, hastanın ruhsal durumu değerlendirmeli ve uzman bir psikiyatr tarafından takip edilmelidir. Ruh sağlığı uzmanı, hastanın çocukluk dönemini inceleyecek ve daha sonra iş ve eğitim hayatındaki önemli olayları bilmek isteyecektir. Bu süreçte, kişi bir takım testlere de tabi tutulabilecektir.
Paranoya Tedavisi Nasıl Olur?
Tedavi süreci, belirtilerin şiddetine ve kaynağına göre şekillenecektir. En çok ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemleri ile hastalığın şiddeti azaltılmaya çalışılmaktadır. Süreç oldukça zorlu olabilir zira hasta, doktoruna ve onu tedavi sürecine aktaran kişilere de güvensizlik duyuyor olabilir. Hatta hasta, ona kötülük yapılmaya çalışıldığını dahi düşünerek, tedavi sürecini zora sokabilir ve ilaç içmeyi reddedebilir.
Tedavi sürecinde hasta ile güvene dayalı bir ilişki kurmak, en kritik noktadır. Verilecek ilaçlar ile de hastanın kaygılarını azaltma yoluna gidilmelidir. Uyuşturucu kullanımı söz konusu ise, madde bağımlılığının terk edilmesi öncelik olmalıdır. Uyuşturucu kullanımı bitse dahi, hastalık devam edeceği için, standart paranoya terapileri ve ilaç kullanımları ile de, süreç desteklenmelidir.
Paranoya durumunun çok şiddetli olması durumunda ise hasta, hastane ortamında kalarak takip altında tutulmalı, kendisine ve etrafındakilere zarar vermesi önlenmelidir.
Psikoterapi Nedir?
Kişilik bozukluklarının tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Hastanın güven problemi olması nedeni ile hekimle normal bir iletişim kurması beklenmez ve bu nedenle paranoyak kişilerde tedavi süreci uzun sürmektedir. Hastaya yapılması gereken ise dürüst bir şekilde yaklaşmak ve onun az da olsa, hekime olan güvenini sağlamaktır. Tedavi sürecinde hastaların kendine olan güvenleri artırmalı ve başkalarına olan şüphelerinin ve güvenmeme durumlarının aslında ne kadar gereksiz olduğu anlatılabilmelidir. Özetle, tedavilerde hastalara farkındalık kazandırılmalıdır.
Tedavi sürecinde hastanın durumuna göre hastadan şüphelerine karşı kanıt göstermesi istenebilir. Hastaya düşüncelerinin ne kadar temelsiz olduğu ve bu temelsiz düşüncelerin, hayatını ne kadar olumsuz etkilediği gösterilebilir.
Nefes egzersizleri veya terapiler ile hastanın fiziksel gerginliğinin atılması da uygulanan yöntemler arasındadır. Çocukluk kaynaklı sorunlarda ise hastanın çok derinlerde kalmış düşüncelerine odaklanılır. Hastanın hobilere ve sanatsal faaliyetlere yönlendirilmesi de yöntemlerden bir tanesidir. Bu sayede hasta müzik ile veya resim ile, içindeki derin düşünceleri daha rahat ifade etme imkanı bulur ve ruhsal olarak rahatlar.
Paranoyak İnsanlar Neler Yapmalıdır?
Paranoya, ne kadar süreceği belli olmayan bir hastalıktır. Eğer tedavi yoluna gidilmez ise ömür boyu sürebilir. Tedavi ile tamamen kurtulunması da zor değildir.
Eğer paranoyak belirtilerini taşıdığınızı düşünüyorsanız, aşağıdaki önerilerimizi dikkate alınız.
Stres: Stres, paranoyanın en büyük destekçisidir. Gevşemek ve üzerinizde biriken stresten kurtulmak için günlük spor ve nefes egzersizlerini, hayatınızın bir rutini haline getiriniz.
Farkındalık: Hastalığın farkında olmanız, tedavinin yarısına gelmenizi sağlayacaktır. Hastalığınızı inkar etmeyin ve bir şeylerin normal olmadığının farkında olun. Bir süre sonra iyileşmenin hızlandığını fark edeceksiniz.
Sosyal Olun: Çevrenizden uzak olarak paranoyak durumun daha ilerlemesine sebep olursunuz. Özellikle güvenilir arkadaş ve aile üyeleri ile bu durumu dürüstçe konuşun ve hastalığınızı saklamayın. Sizi seven insanların, size karşı daha şefkatli ve anlayışlı olması, size hayatın ne kadar güzel olduğunu tekrar anlatacak ve paranoya durumunun gerilemesini sağlayacaktır. Güvensizlik üzerine kurulu olan hastalığın en büyük düşmanlarından birisi de insanlar arasında kurulan, kuvvetli güven bağlarıdır.
Not Alın: Günlük yaptıklarınızı not alın ve özellikle hastalığın size yaşattırdığı şeyleri kayıt altında tutun. Bu düşünceleri, ertesi gün veya bir süre sonra tekrar okuyun. Bir çoğunun ne kadar saçma olduğunu fark edeceksiniz. Gerekirse, bu notları tedavi sürecinizi izleyen uzman hekimlere de gösterebilirsiniz.
Paranoyak Düşünceler Nelerdir?
Günümüzde görülen en yaygın paranoyak belirtileri aşağıda listelenmiştir. Bunlar hastalığın belirtilerinden ziyade, paranoyak kimselerin düşüncelerini ifade etmektedir.
- Devlet benim peşimde
- Birileri benim parama ve malıma göz koymuş
- Herkes beni sinirlendirmeye çalışıyor ve ben de o yüzden agresifim
- İnsanlar sürekli moralimi bozmaya çalışıyorlar
- Peşimdeler çünkü beni öldürecekler veya yaralayacaklar
- Herkes beni kötü göstermeye çalışıyor
- İzleniyorum
- Kesin arkamdan konuşuyorlar
Elbette bu düşünceler, kimi zaman normal insanlarında aklından geçebilir. Bu düşüncelerin süreklilik halini almış olması, paranoya durumunun kanıtıdır.
Kişiler bu paranoyak durumları sebebiyle, sürekli olarak toplumdan uzak durmaya çalışabilir veya gereksiz yere kıyafetler giyebilir. Örneğin sıradan bir insan, ölüm tehlikesinde olduğunu düşündüğü için sürekli çelik yelek giyiyor olabilir. Paranoyak kişiler fazlası ile bencil olacağı için toplumdan kendilerini soyutlamasalar bile onların rahatsızlığından haberi olmayan kişiler, paranoyak olan kişiyi dışlayacaktır.
Yalnızlığı özellikle seven ve uzun yıllardır yalnız yaşayan, tamamen toplumdan kendini soyutlamış kişilerin paranoyak olma ihtimalleri yüksektir. Yalnızlık, onlar için aslında bir savunma psikolojisi halidir.
Hayatınızın belirli dönemlerinde paranoyak düşüncelere kapıldığınız oldu mu? Paranoya ile ilgili tüm sorularınızı ve fikirlerinizi, aşağıdaki yorum kutucuğundan bizlere iletebilirsiniz. Tüm okurlarımıza sağlıklı ve mutlu bir hayat diliyoruz.
Başlıklar
1 Yorum
Bunu yazanda paranoyak ?