PMS Nedir? PMS Döneminde Hamile Kalınır Mı?
Adet kanaması yaklaşırken, kadınların çok büyük bölümünde bazı şikayetlerin ortaya çıkması normaldir. Bunların nedeni ise hormon düzeylerinin değişiyor olmasıdır. Bu kadınların büyük bölümünde ise yakınmalar hafiftir ve birkaç gün haricinde günlük yaşantı olumsuz etkilenmez.
Bazı kadınlarda ise depresyon başta olmak üzere ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Fizyolojik veya psikolojik olabilecek bu rahatsızlıklar, çevre baskısının da etkisi ile daha yoğun hissedilebilir. Kişi aynı anda hem psikolojik hem de fiziksel şikayetleri yaşayabilir. Bu şikayetlere özetle Premenstrüel şikayetler denmektedir.
Günümüzde yapılan çalışmalar, farklı kültürlere ait kişilerin farklı şikayetleri yaşadığını göstermektedir. Örneğin Uzak Doğu’daki kadınlar en çok ağrı şikayetini yaşarken, gelişmiş ülkelerde ise depresyon daha ağır basmaktadır. Bu şikayetler doğal olarak kişinin sosyal hayatını olumsuz etkileyecektir zira adet döngüsü her ay yaşanan bir süreci kapsamaktadır.
PMS Fiziksel Belirtileri Nelerdir?
PMS bulguları, kadınların büyük bölümünde meme hassasiyeti ile ortaya çıkabilir. Buna ek olarak sindirim sistemi bozuklukları, cilt döküntüleri, baş ağrısı, halsizlik, kas ve eklemlerde ağrılar, diş etinde kanama, denge sorunları, çarpıntı, ses ve kokulara karşı hassasiyet, vücut ısısının yükselmesi ve uykusuzluk görülebilir. Adet kanamasının aşırı ağrılı ve fazla olması ise PMS olarak değerlendirilmemelidir.
PMS Duygusal Belirtileri Nelerdir?
PMS’in en çok görülen belirtisi duygusallıktır. Bu duygusallık, kişiyi depresyona kadar götürebilir. PMS döneminde kadınlar çok sinirli veya endişeli olabilmektedir. Konsantrasyon bozukluğunun da görülmesi, kadınların bu dönemde iş hayatlarında da başarısız olmalarına neden olabilmektedir.
PMS Neden Olur?
PMS üzerine yapılan onca çalışmaya rağmen, buna neyin neden olduğu tam olarak bulunamamıştır fakat elbette bazı teoriler mevcuttur. Yumurtlamayı baskılayan bazı hormonlar bulunmaktadır, bu hormonların baskılanması durumunda PMS semptomlarının hafiflediği gözlemlenmiştir.
Bu yapılan araştırmaya göre, üreme organlarının PMS’ye neden olduğu tezi de ortaya atılabilmektedir. Bu hormonların sinirlerde iletilmesini sağlayan bazı maddelerin de işe dahil olması ile PMS durumunun ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu maddelerden en çok dikkat çeken ise serotonin ve GABA’dır.
Vücuttaki magnezyum ve kalsiyum dengesizliğinin de PMS tablosuna yol açtığını düşünen araştırmacılar mevcuttur. Bu iki mineralin vücuttaki dağılımı yanlış olursa, sinir sistemi bundan olumsuz etkilenmekte ve PMS de daha ağır olmaktadır.
Bazı araştırmalara göre ise PMS’yi ortaya çıkaran şey stres hormonlarıdır. Buradan yola çıkarak stresli olan kişilerin daha ağır bir adet dönemi geçireceğini söyleyebiliriz.
PMS Tanısı, En Çok Kimlerde Görülür?
Tüm dünyada ve neredeyse tüm kültüre ait kadınlarda görülür. Kadınların %90’ında, PMS bulgusuna rastlanmıştır ve yaş arttıkça şiddetinin tam tersine azaldığı görülmüştür. Çok çocuklu kadınlarda ise daha şiddetli yaşanmaktadır.
Genetik bir yatkınlık söz konusudur. Annesi şiddetli PMS geçiren kişilerin, PMS tablosu ile karşı karşıya kalması daha muhtemeldir. Şeker hastalığı, astım ve migren gibi bazı hastalıklar, adet sancılarının daha şiddetli olmasına neden olabilir. Bu durum kişiyi sosyal hayattan geri tutacağı için depresyon da kapıda bekleyecektir. Özellikle genç yaşlardaki kızlarda PMS, intihara kadar sürükleyebilecek psikolojik sorunlara neden olabilmektedir.
PMS tanısı için en güvenilir yol, adet döngülerini kayıt etmek ve şiddetlerine 100 üzerinden puan vermek ve bunu doktor ile paylaşmaktır.
PMS Tedavisi Nasıl Yapılır?
Bir rahatsızlığın tedavi edilebilmesi için onun gerçekten hastalık olması gerekir ve bu hastalığın kaynağının da belli olması gerekmektedir. PMS tablosunun nedeni tam olarak bilinemediği için tedavisi de kesin değildir, daha çok deneme yanılma yöntemleri kullanılmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinin çoğu sağlıklı bir yaşama yönelik olduğu için herkes tarafından gönül rahatlığı ile uygulanabilir.
PMS tedavisi için kalsiyum alımı çok önemlidir. Günlük en az 1000 mg kalsiyum alan kişilerin bir süre sonra adet sancılarında yarı yarıya azalma görülmektedir. Doktorun önerisine göre bazı kadınların ise kalsiyum takviyesine ek olarak magnezyum takviyesi de almaları gerekebilir.
Düzenli egzersiz yapmak da PMS tablosunu hafifletmektedir. Günde 30 dakikalık yürüyüş ve hafif ağırlıklar ile yapılacak spor programları, adet sancılarının şiddetini hafifletmektedir.
Dengeli beslenmenin de önemi büyüktür. Sık yemek ve azar azar besinleri tüketmenin, şikayetleri azalttığı bilinmektedir. Özellikle adet öncesi dönemde bol sebze ve meyve tüketilmeli, yağlı ve kırmızı etli yemeklerden uzak durulmalıdır. Buna ek olarak alkol, sigara ve kafein tüketimi de sınırlandırılmalıdır.
İleri şiddetteki PMS hastalığı için ise hormon ilaçları ve psikiyatri terapileri gerekebilmektedir. Akupunktur da rahatsızlık için çok sayıda insan tarafından uygulanan alternatif tedavi yöntemidir.
PMS döneminde hamile kalmak imkansız değildir, bu dönemde gebe kalmış vakıalar bulunmaktadır fakat gerçekleşme ihtimali oldukça düşüktür.
Başlıklar
Cevap Bırak