Radyoterapi Nedir? Nasıl Uygulanır?
Radyoterapi Nedir?
Radyasyon yani yüksek enerjili ışınların, hastalıklarda tedavi amaçlı kullanılmasına radyoterapi denmektedir. Radyasyon terapisinin kısaltılmış halidir. Yüksek dozda verilen bu ışınlar, sorunlu hücreleri yok eder veya çoğalmalarını engeller. Zararlı hücrelerin bu ışından zarar gördüğü gibi, normal hücreler de görmektedir. Normal hücrelerin tümör hücrelerinden farklı ise onarım sisteminin bulunmasıdır. Bu sayede normal hücreler, bir süre sonra kendilerini tekrardan oluştururlar.
Yüksek enerjili ışınlar ile yapılan bu tedavi türünde doz düşük tutulmaya ve tedavi süresi uzatılmaya çalışılır. Bu sayede yıpranma payı da en küçük seviyede olacaktır.
Radyoterapi Nasıl Uygulanır?
Eksternal (dışarıdan) veya Brakiterapi (içeriden) olmak üzere iki farklı türde uygulanabilmektedir. Hastaların büyük bölümünde ise dışarıdan terapi yöntemi uygulanmaktadır. Cerrahi bir operasyon olmadığı için hastanın gözetim altında tutulması gerekmez, çoğu zaman ayakta tedavisi yapılır ve hayatına geri döner. Yüksek enerjili X ışınları, sorunlu bölgeye gönderilir.
Brakiterapi (içeriden uygulama) yönteminde ise vücut içerisinde bir radyoaktif kaynak yerleştirilir. Bu bazı durumlarda tümör içerisine de yerleştirilebilir. Radyoaktif ışınlar, vücut içerisindeyken uzaktan kontrol edilerek tümör yok edilmeye çalışılır. Vücut içerisine yerleştirilen kaynak ise çok küçüktür, rahatlıkla geri çıkarılır.
Tedavi öncesinde hastanın vücuduna göre uygulanacak radyoterapi süreci planlanmalıdır. Hasta, tedavi etmeyi kabul ettikten sonra bir simülasyon cihazına yatırılır. Bu süreçte hastadan bir süre hareketsiz kalması istenecek ve tümörün etki ettiği organlar gözlemlenecektir. Sonuç olarak tedavi bölgesi belirlenmiş olacaktır.
Tedaviye giderken, mutlaka rahat ve kolay değiştirilebilen kıyafetler tercih ediniz. Üzerinizde çizgili işaretler olacaktır ve bu sayede tedavi masasına yattığınız zaman en doğru pozisyonu rahatlıkla alabileceksiniz. Tedavi süresi yaklaşık olarak 15 dakikadır fakat ışınlar maksimum 3-4 dakika verilir. Süreç tamamen acısızdır ve siz ne olduğunu dahi anlayamadan biter. Tedavideki en önemli şey, heyecan yapmamanız ve doktorunuz söylemedikçe hareket etmemenizdir. Bu sayede yüksek enerjili ışınlar, en doğru noktaya ilerleyecek ve mümkün olduğunca az normal hücreye hazar verecektir. Tedavide nefesinizi tutmayın, kendinizi kasmayın ve yine kendi sağlığınız için rahat olun.
Bir şekilde kendinizi rahatsız hissederseniz, makine çalışır haldeyken hareket etmeniz tehlikeli olacaktır. Tekniker ve doktor, tedavi sırasında terapi odasında olmayacak fakat sizi kameradan anlık olarak izliyor olacaktır. Söylemeniz gereken bir şey olur veya kendinizi kötü hissederseniz, sakin olarak sadece kolunuzu kaldırın. Tekniker, o anda cihazın çalışmasını durdurarak yanınıza gelecektir.
Radyoterapi Ne Kadar Sürer?
Tümöre göre değişebiliyor olsa da ortalama radyoterapi, 2 aya yakın sürmekte ve haftada 5 gün uygulanmaktadır. Tümörün büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre toplam süre azalabilir veya artabilir. Bu süre tedavi süresince gözlemlenen olumlu veya olumsuz gidişata göre de doktorunuz tarafından değiştirilebilir. Tedavi süresinin uzun olmasının amacı, normal hücrelerin hasarlarının onarılabilecek seviyede bırakılmasıdır. Tümör tek seansta da yok edilebilir fakat bu sefer, bölgedeki tüm normal hücreler de kalıcı bir şekilde ölecek ve hasta başka bir sorun ile karşı karşıya kalacaktır.
Genelde hafta içi günlerde tedavi uygulanır ve hafta sonlarında, hastanın kendisini toparlaması beklenir. Bazı hastalarda toparlanma günü 3 veya dava fazla gün olarak da belirlenebilir.
Radyoterapinin Yan Etkileri Nelerdir?
Tedavinin ilk amacı, kanser yani tümöre sebep olan hücreleri yok etmektir. Bu süreçte doğal olarak normal hücreler de zarar görmektedir. Radyoterapi sürecinde iştah kaybı, halsizlik ve cilt değişimleri en sık görülen belirtiler arasındadır. Bunlar ana belirtilerdir fakat diğer belirtiler, tedavinin dozuna ve uygulandığı bölgeye göre de değişkenlik gösterebilir.
Radyoterapi tedavisindeki yan etkiler kısa ve uzun vadeli olmak üzere ikiye ayrılırlar. Akut yani kısa vadeli yan etkiler, tedavi bittikten 1 ay sonra kendiliğinden kaybolur. Uzun vadeli yani kronik etkiler ise yıllar sonra ortaya çıkabilir veya yıllar boyu sürebilir. Yan etkiler, genellikle hastalara göre belirlenmektedir, her hastada farklı yan etkiler ortaya çıkabilmektedir.
Yan etkilerin birçoğu radyoterapi ilerledikçe ortaya çıkar ve hasta, tedavi öncesi durumundan daha kötü sağlık koşullarında yaşamak zorunda kalır. Bu durum, zaten kendisini iyi hissetmeyen hastaların ruhsal çöküntü yaşamasına neden olur ve radyoterapi tedavisine inançlarının azalmasına da sebep olur. Hastanın bu duruma düşmemesi için radyoterapi tedavisi başlangıcında, süreç hakkında iyi bilgilendirilmesi ve bu yan etkilere hazır olması gerekir. Tedavi sürecindeki yan etkilerin %95’i geçicidir, çok az bir kısmı kalıcı veya kronik olabilmektedir. Yan etkiler ile tedavi süreci arasında hiçbir bağlantı yoktur, ciddi yan etkiler görülen kişilerin kanseri yendiği bilinmektedir.
Şimdi de radyoterapi süresinde yaşanabilecek yan etkileri, daha detaylı bir şekilde inceleyelim.
Radyoterapi ve Yorgunluk
Tedavi sürecinin ilk ve en yaygın belirtisidir. Tedavi sürecinde ve dinlenme günlerinde hastanın kendini sürekli olarak yorgun hissetmesi çok normaldir. Radyoterapi, ağır bir tedavidir fakat başarı oranı yüksektir. Yorgunluk, kesinlikle kalıcı bir yan etki değildir ve tedavi sonrasında kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Hasta bunun farkında olarak motivasyonunu düşürmemeli ve hastalığı yenmeye odaklanmalıdır.
Neler yapabilirim?
- Gün içerisinde uyumaya çalışın ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçının.
- Önemli işleriniz var ise, bunu enerjinizin yüksek olduğu zamanlarda yapmaya çalışın.
- Süreç içerisinde, angarya olarak tabir edilen işleri sevdiklerinize yaptırın.
- Kaliteli beslenin; balık, et, süt ürünleri ve kuru yemiş tüketin.
- Günde 20 dakika yürüyün ve bunu kendinizi yorgun hissetmediğiniz bir anda yapın.
Radyoterapide Saç Dökülür Mü?
Radyoterapi, beyin veya baş bölgelerine de uygulanabilmektedir. Bu tip tedavi süreçlerinde kısmi veya tam saç dökülmesi beklenir. Farklı bölgeye yapılan radyoterapiler, saç dökülmesine neden olmaz. Tedavi sonrasında saçlar tekrardan çıkar fakat çıkan saçlar eski özelliklerinden farklı olabilir. Genelde saçlar eskisine göre daha gür çıkar.
Radyoterapide Cilt Bakımı
Tedavilerin tamamı cilt üzerinden gerçekleştiği için cilt hücreleri de hasar görecektir. Bu da cildin aşırı hassasiyet kazanmasına ve kolayca yaralanabilir hale gelmesine sebep olmaktadır. Özellikle hafif dokunuşlar bile hastanın canını yakabilir veya normal güneş ışınları, cilt rengini hızlı bir şekilde değiştirebilir. Tedavi ilerledikçe cilt daha da kurur, ağız içi ve anüs bölgelerinde yaralanmalar ortaya çıkabilir. Ciltte ortaya çıkan bu olumsuz etkiler, tedavi sonrasında kendiliğinden ve kısa süre içerisinde kaybolur.
- Radyoterapi sürecinde aşağıdaki cilt bakım maddelerini uygulayarak, daha rahat bir süreç geçirebilirsiniz.
- Tedavi edilen bölgeyi kıyafetleriniz ile sıkmayın, radyoterapi sürecinde bol kıyafetler tercih edin.
- Sıcak veya soğuk su temasından kaçının.
- Banyo yaparken uzun süreli su teması, ovalama veya lifleme gibi deriyi yıpratacak uygulamalardan kaçının.
- Tedavi bölgesine hiçbir şekilde sabun, şampuan veya cilt bakım ürünü kullanmayın.
- Traş öncesi losyon veya herhangi bir krem kullanmayınız, özetle tedavi sürecinde ılık su haricinde hiçbir şeyin tedavi bölgesine temas etmemesini sağlayınız.
Bölgeyi güneşten koruyunuz ve hatta mümkünse hiç güneş ışınlarının ulaşmamasını sağlayınız. Tedavi bitse dahi en az 1 sene, güneş ışınlarını tedavi bölgesinden uzak tutmanız gerekecektir.
Radyoterapide Kan Değerleri
Tedavi sürecinde kan yapıcı hücreler de olumsuz etkilenebilir. Kemik iliği dokusu, tümörün yerleştiği bölgeye göre tedaviden etkilenebilir. Radyoterapi sürecinin kan üzerindeki olumsuz etkilerinin var olup olmadığını anlayabilmek için hastanın düzenli kan sayımı yaptırması da önemlidir. Radyoterapi; Alyuvarlar, Akyuvarlar ve Trombositler üzerinde yan etkiye yol açabilir. Şimdi bu 3 grup hücre üzerindeki etkileri inceleyelim.
Alyuvarlar
Bu hücrenin görevi, tüm dokulara oksijen taşıyarak var olmamızı sağlamaktadır. Oksijen olmadan, hiçbir şekilde yaşamamız ve enerji üretmemiz mümkün değildir. Radyoterapi sürecinde alyuvarların sayısında azalmalar görülebilir ve anemi rahatsızlığı ortaya çıkabilir. Bu durumda kişi kendini yorgun hissedecektir. Alyuvar sayısının aşırı düşmesi durumunda ise radyoterapi durdurulabilir. Radyoterapi nedeni ile ileri seviye anime görülmesi, çok nadir rastlanan bir durumdur. Kan seviyesinin çok düşmesi, hastaya kan naklini de gerektirebilir.
Hasta anemi yan etkisi ile karşılaştığında bolca dinlenmeli, ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmalı, iyi beslenmeli ve ayağa kalkarken acele etmemelidir. Kansızlık yaşayan kişilerde ani baş dönmeleri olabilir, o nedenle seri hareketlerden kaçınmakta fayda bulunmaktadır.
Akyuvarlar
Tedavi sürecinde azalma ihtimali yüksektir. Alyuvarlar gibi ciddi bir belirti göstermedikleri için ancak yapılacak kan sayımlarında eksikliği fark edilebilir. Akyuvarlar, vücudumuzun savaşçı hücreleridir ve vücut içerisindeki enfeksiyonlar ile mücadele ederler. Yoklukları da doğal olarak bizi enfeksiyonlara karşı savunmasız kılacaktır. Radyoterapi sürecinde öksürük ve yüksek ateş gibi durumlarda doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. Akyuvar sayısının çok düşmüş olması da radyoterapinin durdurulması için yeterli bir sebeptir. Hastaya bu süreçte ilaç reçete edilerek, dinlenmesi istenir.
Radyoterapi sürecinde enfeksiyon oluşumunu engellemek için kişisel hijyene önem vermeli, hasta kişilerden uzak durmalı, besinleri iyi pişmiş yemeli, meyve ve sebzeleri gerekirse sirke ile yıkayarak temizlemeli, evde hayvan ve bitki bulundurmamalısınız. Bunlar sadece enfeksiyon kapma riskinizi düşürecek hamlelerdir, her halde kapmanız da mümkündür.
Vajinal akıntı, idrarda yanma hissiyatı, ağız içi yaralar, öksürük, balgamlı öksürük, boğaz ağrısı, titreme, üşüme ve ateş gibi durumlarda 1 dakika dahi kaybetmeden doktorunuza gidiniz.
Trombositler
Kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücrelerdir. Radyoterapi sürecinde hasar görmeleri beklenmez fakat nadiren hasar görerek sayılarında azlama gözlenebilir. Cilt üzerindeki çürüğe benzeyen noktacıklar veya durmayan küçük kanamalar, bu eksikliğin göstergesi olabilir. Bu durumun önüne geçmek için doktorunuzun bilgisi olmadan aspirin kullanmamalı, kesici aletlerden mümkünse uzak durmalı, kendinizi kazara yakma ihtimalinizin olduğu ev cihazlarından uzak olmalı ve tıraş olurken jilet yerine elektrikli cihazları kullanmalısınız.
Radyoterapinin Dişlere Etkisi
Ağız içerisine yapılan tedavilerde, dişlerin çürümesi normaldir. Süreçte düzenli olarak diş hekimine görünmek, tedavi boyunca daha az diş ve diş eti zararına sebep olacaktır. Dişlerin tedavi süresince daha güçlü kalmaları için florid tedavisi önerilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken konu, diş hekiminin radyoterapi sürecinden haberdar olmasıdır. Çok gerekmedikçe, radyoterapi süresi boyunca kanal tedavisi gibi ağır süreçlerden uzak durulmalıdır. Tıpkı diş hekimi gibi, radyoterapi sürecini yöneten doktor da diş tedavisinden haberdar olmalıdır.
Radyoterapide Ağız Yaraları ve Kuruluğu
Ağız içerisine yapılan radyoterapi sürecinde, ağız yaraları çıkabilir. Ağzımızın içinde kalın bir deri tabakası olmadığı için hücreler, yüksek enerjili ışınlara direkt olarak maruz kalırlar. Bu mağduriyeti en aza indirmek için yapılacak olan ağız bakımı önemlidir. Kaynatılmış ve temiz bir suya, 1 çay kaşığı tuz ekledikten sonra gargara yapabilirsiniz. Doktorunuz gerek duyarsa, ağız bakımı için ekstra bakım ürünleri veya ilaçlar reçete edebilir.
Ağız içinde yaşanacak bir diğer sorun ise kuruluk olacaktır. Radyasyon ışınları, ağız içerisindeki tükürük bezlerine de zarar verir ve tükürük salgısı üretimi azalabilir ve hatta tamamen durabilir. Hiç tükürük üretilmemesi, kişide yeme ve içme zorluğu ortaya çıkarır ve iştahsızlık başlar. Bir yandan da antiseptik özelliği olan tükürüğün ortadan kalkması, enfeksiyon hastalıklarına davet çıkaracaktır. Radyoterapi sürecinde görülen ağız mantarı hastalığının sebebi de budur.
Bu durumda zararı en aza indirmek için ağzı ıslatarak bol su içmek, şekersiz sakız çiğnemek, C vitamini almak, sigara ve alkolden uzak durmak, kimyasal ve alkollü gargara ürünlerinden uzak durmak ve nemli ortamlarda yaşamak gerekmektedir. Nemsiz havaya sahip şehirdeki hastalar, en çok yaşadıkları odada bir buhar makinesi bulundurabilirler.
Tükürük bezlerine zarar veren ışınlar aynı şekilde dile de zarar vererek tat alma duyusunu da azaltabilir.
Ağız ve boyun bölümünde yapılan radyoterapi, boyun kaslarına da zarar verebilir. Buna bağlı olarak kişi bu süreçte yutma zorluğu yaşayabilir ve sürekli boğazında bir yumru hissedebilir. Tedavi sonrasında bu his geçecektir. Tükürük ve tat alma sorunları ise çabuk iyileşmeyebilir, genellikle tekrar normale dönülmesi 1 sene kadar sürebilmektedir.
Boğaz bölgesine yapılan tedaviler, ses tellerini de etkileyebilir. Süreçte kişinin sesi kısılabilir ve bazen tamamen yok olur. Geçici yan etkilerden bir tanesidir, korkmaya gerek yoktur. Tedavi bitimi ile beraber en geç 1 ay içerisinde sesler geri gelir.
Radyoterapi İştahsızlık Yapar Mı?
Yorgunluk, ağız yaraları ve birçok yan etki, kişinin iştahını doğal olarak kaçıracaktır. Buna rağmen, tedavi sürecinde olabildiğince güçlü olması gereken hasta iyi beslenmelidir. Hiçbir tat almasa dahi uzun vadede kendi sağlığını düşünerek, her besinden yeterli miktarda tüketmelidir. Bu süreçte yaşanacak kilo kaybı, tedaviyi olumsuz etkileyeceği için protein ve karbonhidrat yönünden zengin bir beslenme programı izlenmelidir. Sağlıksız ve yağlı içecek/yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Ağız içi sorunlar sebebiyle yeme zorluğu çekiliyorsa, doktor ile görüşülmeli ve ilaç takviyesi yapılmalıdır. Boğaz ve ağız bölgesindeki yaralar, yeme içmeyi çok zorlaştırmış ise tedaviye ara verilebilir.
Radyoterapi Yutkunma Zorluğu
Özellikle boğaz ve göğüs bölgesine yapılan radyoterapi, tedavi sonrasında kişide yutma zorluğu ortaya çıkarabilir. Genelde katı gıdalarda sorun yaşanıyor olsa da, sıvı gıdaların tüketimi de bir süre sonra zorlaşabilir. Bu durum normaldir, radyoterapinin yaygın bir yan etkisidir ve hastalığın ilerlemesi ile hiçbir alakası yoktur. Yutkunma zorluğu yaşadığınız zaman doktorunuzu bundan haberdar ederek, özel ilaçlar yazmasını sağlayabilirsiniz. Yutkunma esnasındaki ağrıyı azaltarak daha rahat yemenizi sağlayacak ağrı kesici spreyler veya gargaralar bulunmaktadır.
Beslenme zorluğu yaşayan kişiler, yüksek kalorili sıvılara yönelebilirler. Radyoterapi sonrasında bu sorundan tamamen ve kalıcı olarak kurtulacağınızı bilmelisiniz. Bu yan etki, tedaviden en geç 2 ay sonra yok olmaktadır.
Radyo Terapi Kusturur Mu? Mide Bulantısı Yapar Mı?
Tedavinin ilk günlerinde görülen bir belirtidir. Özellikle yüksek enerjili ışınların uygulandığı bölgenin, mideye yakın olduğu hastalarda görülmektedir. İştahın azalmasına en büyük etkenlerden bir tanesidir. Bu durumda hasta daha az yemek yer ve kilo kaybeder, bu da vücut direncinin düşmesine ve hastanın fiziksel ve ruhsal olarak çökmesine neden olur.
Hekimler bu duruma gelmeden hastalara mide bulantısını ve kusmayı önleyecek ilaçlar reçete etmelidir. Radyoterapi süreci için özel olarak üretilmiş ilaçlar bulunmaktadır. Mide bulantıları bir yan etkidir, radyoterapi sürecinin başarısı ile veya hastalığın ilerlemesi ile alakalı değildir. Tedavi bittikten birkaç gün sonra, mide bulantıları ve kusma isteği tamamen ortadan kalkar.
Radyoterapi Öksürük Yapar Mı?
Göğüs bölgesine yapılan radyoterapi tedavisi, kişide kuru öksürüklere neden olabilir. Bu durum aynı zamanda hastada nefes darlığının ortaya çıkmasına neden olur. Bu durum tedavi sonrasında kendiliğinden geçse de, birkaç ay sonra tekrar nüksedebilir. Böyle bir durumda, hasta mutlaka doktorunu bilgilendirmelidir zira akciğerde enfeksiyon oluşumu ortaya çıkmış olabilir. Bu durumun tümör ile bir ilgisi olmasa da, çok önemsenmesi gereken bir durumdur zira akciğerde oluşan enfeksiyon kalıcı olabilir.
Göğüste oluşacak nefes darlığı ve öksürük için ise doktorunuz rahatlatıcı ilaçlar verecektir. Bu sayede hastalık boyunca daha rahat bir yaşam sürebilirsiniz. Bu yan etkiler kesinlikle motivasyonunuzu düşürmemeli ve mutlaka elinizden geldiğince kaliteli bir hayat yaşamaya çalışmalısınız. Siz elinizden geleni yapın, gerisini hekimlere ve vücudunuza bırakın.
Radyoterapi ve İshal
Mide ve bağırsak bölgelerine yapılan radyoterapi tedavilerinde görülen bir yan etkidir ve mutlaka doktorun, ishal durumundan haberdar olması gerekir. Radyoterapi tedavisi süresince görülebilecek en sıkıntılı yan etkilerden birisidir zira ishal varken, tedaviye devam edilmesi tehlikelidir. Devam edildiği müddetçe ishalin şiddeti artar ve iyileşmesi uzar, aynı zamanda hasta çok fazla sıvı kaybettiği için yorgun düşer ve enfeksiyon hastalıklarına da kapı aralar. Doktorunuz ishal durumunda tedaviye ara verecek ve ishalin geçmesi için ilaç reçete edecektir.
Tedavi sürecinde ishalden korunmak için;
- Yağlı besinlerden uzak durmalı,
- Gazlı sebze ve baklagilleri tüketmemeli,
- Bol sıvı tüketmeli,
- Patates ve muz gibi besinleri tüketmeli,
- Kırmızı et, balık ve süt ürünlerine yönelmelisiniz.
Bunlara ek olarak kepekli ürünler, fındık, nohut, badem, çiğ sebzeler, kebaplar, patlamış mısır, acılar, etkili baharatlar, turşu, çikolata, gazlı içecekler, mayonez ve kahveden uzak durmalısınız. Bu geçici bir dönemdir, bu besinlerden bazılarını çok seviyor olsanız da en fazla 2-3 ayrı kalacağınızı unutmayınız.
Tedavi sonrasında ishal tamamen geçer. İshalin devam etmesi durumunda ise hekiminizi bilgilendirmeyi unutmayınız.
Radyoterapi İştahsızlık Yapar Mı? Kilo Kaybı
Ağız yaraları, ishal, mide bulantısı, nefes darlığı ve daha birçok yan etki, hastalarda iştah azalmasına yol açabilir. Öyle ki yemek yemek, terapi boyunca hastalara zulüm gibi gelebilir. Bazı hastalar için yemek yemeyi düşünmek bile çekici gelmeyebilir. Tıpkı hamileler gibi hafif kokular dahi hastalara çok ağır ve rahatsız edici gelebilir.
O nedenle hastalara yemek hazırlamamaları önerilir ve bu işi bir süre sevdiklerinin yapması istenir. İştahsızlık ileri seviyede ise yüksek kalorili besinlere yönelinmeli ve gerekirse solüsyon tüketilmelidir. Kilo kaybı önlenemiyorsa doktor bilgilendirilmeli ve hastanede gözetim altına alınan hasta, serumlar ile beslenmelidir. Çok nadir de olsa hastalar mideye ulaşan tüpler ile de beslenebilmektedir.
Bunlar elbette nadir rastlanan durumlardır. Radyoterapi gören hastaların %95’ine yakını iştah kaybı yaşasa da bunların yine %90’ına yakını zor da olsa yiyebilmektedir. Hastalıkla mücadele etmek adına güçlü olmanız gerektiğinin farkında olmalı ve zorla da olsa yemeye çalışmalısınız. Bu durum geçicidir, tedavi bittikten birkaç gün sonra, eski iştahınıza kayıp olmadan ulaşabilirsiniz.
Radyoterapi Tedavisinde Beslenme
Tedavi sürecinde iyi beslenmek çok önemlidir. Her şeyden önce kendinizi iyi hissetmenizi sağlar ve vücuttaki gerekli enerji düzeyini korur. Kilo kaybı radyoterapi sürecinde hiç istemeyeceğimiz bir durumdur. Kilo kaybetmeyen hastalar, tedavi sürecindeki yan etkiler ile daha güçlü savaşırlar. Vücutta enfeksiyon oluşma riski düşer ve tedavi süresi daha kısa olur.
İyi beslenmek ise tüm besinlerden faydalanmak ile mümkün olur. Yukarıda bahsettiğimiz istisna besinler haricinde besin çeşitliliği oluşturmalı ve tüm vitamin, mineral ve proteinlerden dengeli bir şekilde edinmelisiniz. Mümkünse tedavi öncesinden +500 kalori almaya gayret gösteriniz. Bu sayede vücudunuz zaten yaşamak için gerekli enerjiyi bulacak ve fazladan aldığınız besinleri de hücre yenilenmeleri için kullanacaktır.
- Balık, tavuk, peynir ve yumurta gibi yumuşak besinler tercih edilmelidir.
- Bol su içilmeli ve sulu yemekler tüketilmelidir.
- Süt ürünleri tedavi süresince önemlidir, mutlaka her gün tüketilmelidir.
- Acı, bol baharatlı ve asitli besinlerin tamamı beslenme programından çıkarılmalıdır.
- Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
- İştah kaybı muhtemel olduğu için çok sık fakat azar azar yenilmelidir.
- Yüksek kalorili ürünler tercih edilmelidir.
Hastalığınızın çok zor olduğunu biliyoruz. Bu hastalığı yeneceğinize inanın, gördüğümüz binlerce vakıa bize göstermiştir ki, motivasyonu yüksek olan hastaların, diğerlerine göre hastalığı yenme ihtimali kat ve kat fazladır. Yan etkilere hazırlıklı olmalı ve bu yan etkilerin, asıl hastalığın ilerleme durumu ile hiçbir ilişkisi olmadığını bilmelisiniz. Hastalığı en kısa zamanda geride bırakmanızı diliyoruz. Radyoterapi ile alakalı sormak istediklerinizi, aşağıdaki yorum kutucuğunu kullanarak bize iletebilirsiniz.
Başlıklar
- 1 Radyoterapi Nedir?
- 2 Radyoterapi Nasıl Uygulanır?
- 3 Radyoterapi Ne Kadar Sürer?
- 4 Radyoterapinin Yan Etkileri Nelerdir?
- 5 Radyoterapi ve Yorgunluk
- 6 Radyoterapide Saç Dökülür Mü?
- 7 Radyoterapide Cilt Bakımı
- 8 Radyoterapide Kan Değerleri
- 9 Alyuvarlar
- 10 Akyuvarlar
- 11 Trombositler
- 12 Radyoterapinin Dişlere Etkisi
- 13 Radyoterapide Ağız Yaraları ve Kuruluğu
- 14 Radyoterapi İştahsızlık Yapar Mı?
- 15 Radyoterapi Yutkunma Zorluğu
- 16 Radyo Terapi Kusturur Mu? Mide Bulantısı Yapar Mı?
- 17 Radyoterapi Öksürük Yapar Mı?
- 18 Radyoterapi ve İshal
- 19 Radyoterapi İştahsızlık Yapar Mı? Kilo Kaybı
- 20 Radyoterapi Tedavisinde Beslenme
Cevap Bırak