Sinüzit Ağrısı Nasıl Geçer? Evde Sinüzite Ne İyi Gelir?
Her insanın yüzünün orta kısmında ve burun boşluğunun etrafında, içi hava dolu kemik boşlukları bulunur. Bu boşluklara, sinüs adı verilir. Yenidoğan bebeklerde dahi bulunan bu hava boşlukları, zamanla büyür ve kafatası içerisinde genişler. Çocukluk ve hatta ergenlik çağında da, bu kemiklerin çapı genişlemeye devam edecektir.
Burnun iç yüzünü kaplayan tabakanın aynısı, sinüslerin de iç yüzünü kaplamaktadır. Burun boşluğuna bağlıdırlar ve aslında burun ile aynı sistemin birer parçalarıdırlar.
Sinüsler ve burun, normal bir insanda günde 0.5 litre kadar mukus salgısı üretir. Bu mukus, mukoza zarı üzerinde hareket ederek, vücuda zararlı olabilecek toz parçalarını ve bakterilerini temizlerler. Bu sayede, vücut savunma sisteminin bir parçası haline gelirler.
Bu mukus, boğazdan süzülür ve mideye iner. Midedeki güçlü asitler, tüm bu zararlı maddeleri ve parçaları yok eder. Bu aslında sümük yutmaktır fakat normalde hiçbir insan bunun farkına dahi varmaz. Bu zararlı değil, tam aksine insan ve birçok havyanın vücudunun yaptığı çok doğal bir süreçtir. Bu bakteriler ve mukus tabakaları, mide asidi ile boy ölçüşemez ve kolayca yok edilir.
Sinüzit Nedir?
Yukarıda bahsettiğimiz sinüs yapısının, enfeksiyon kapması sonucu ile ortaya çıkan rahatsızlıktır. Bir soğuk algınlığı veya alerjik bir atak sonucunda ortaya çıkabilir. Sinüs zarları şişer ve hava açıklıkları kapanır. Bu da mukusun sinüsler içerisinde birikmesine ve kafatası içerisindeki basıncın artmasına neden olur.
Alın üzerinde bir yere basma, gözler arasına baskı uygulama yolu ile ağrı artar. Aynı şekilde bu ağrılar, dişlere ve yanaklara da etki edebilir.
Mukus dolu sinüslerin çıkışı da kapanırsa, artık orası bakteriler için adeta bir cennet haline gelir ve hızla üremeye başlarlar. Soğuk algınlığı, tedavi edilmez ve uzun sürerse, bakteriyel enfeksiyon gelişmeye başlar.
Bu da alın bölgesindeki ağrıların çok şiddetli olmasına neden olabilir. Tedavi hala yapılmaz ise kronik sinüzit gelişir ve akıntı ile de beraber kötü bir koku ortaya çıkar.
Sinüzit, tedavilere cevap verebilen bir hastalıktır ve tehlikeli değildir. Sinüzitin en büyük tehlikesi, gözlere ve beyne çok yakın olmasıdır. Buna rağmen, sinüzit nedeni ile ortaya çıkan enfeksiyonun, diğer bölgelere sıçrama ihtimali çok düşüktür. Enfeksiyonlu sinüslerden akan mukus sıvısının, akciğerler için tehlikeli olduğu söylenebilir.
Sinüzit tedavi edilmez ise kişi bir süre sonra sürekli öksürebilir veya bronşit gibi tehlikeli bir akciğer hastalığına yakalanabilir. Aynı zamanda astım hastası olan kişilerde ise astım ataklarına neden olabilir. Astım hastalığına ne iyi gelir içeriğimize de şimdi veya dilediğiniz zaman göz atabilirsiniz.
Sinüzit ve Baş Ağrısı
Soğuk algınlığı ile beraber hastanın sinüslerinin dolduğundan ve tıkandığından bahsetmiştik. Bu tıkanma, kafatası içerisinde basıncın artmasına neden olur. Baş ağrısı genelde göz çevresinde, alında, yanaklarda ve dişlerde ortaya çıkabilir.
Özellikle uçak gibi basıncın zaten farklı olduğu alanlarda da sinüs ağrıları artar, bu ağrılar özellikle uçak inerken çoğalır. Sinüs ağrıları, birçok baş ağrısı ile de karıştırılabilir. En doğru yöntem, bir doktor tarafından ‘sinüzit’ tanısının konulması olacaktır.
Migren ve diğer damar kaynaklı baş ağrıları, sinüzit ağrıları ile karıştırılabilir. Bu ağrılar, ‘genellikle’ bir doktor müdahalesi olmadan kendiliğinden geçer fakat sinüzit tedavi edilmediği veya soğuk algınlığı durumu geçmedikçe, ağrıları da geçmeyecektir.
Sinüzit ağrıları için genelde doktorunuz antibiyotik reçete eder fakat kişi kesinlikle doktor onayı olmadan antibiyotik kullanmamalıdır. Migren ağrılarının kendiliğinden geçmesi konusu, migrenin tedaviye gerek duymayan bir rahatsızlık olduğunu göstermez. Migren de çok tehlikeli ve can sıkan bir hastalıktır, mutlaka doktor gözetiminde tedavi süreci işletilmelidir. Daha önce eklediğimiz migrene iyi gelen besinler içeriğinin de migren hastaları için oldukça faydalı olduğunu düşünüyoruz.
Sigara içenler, çok sık gribal enfeksiyonlara maruz kalanlar, nefes alma bozukluğu olanlar, alerji hastaları ve burunda yapısal bozukluğa sahip kişilerde, sinüzit hastalığı daha çok ortaya çıkmaktadır.
Sinüzit Tedavisi Nasıl Yapılır?
Sinüzit tedavisinde dikkat edilmesi gereken ve izlenmesi gereken bazı yollar bulunmaktadır. Her zaman öncelik, anlık bulunan iltihap ile savaşmaktır. Bu iltihap ile beraber kişiyi, sinüzit ağrılarından kurtarmak gerekir. Tedavinin son aşamasında ise hastalığın sürekli tekrarlamasını engelleyecek önlemlerin alması gerekir.
Sinüzit tedavisinde hekimler genel olarak antibiyotik türü ilaçları kullanmaktadır. Ödem çözücü ve ağrı kesici ilaçlar da aynı şekilde sinüzit tedavisinin bir parçası olarak bilinmektedir. Antibiyotik seçimi de elbette önemlidir. Güçlendirilmiş penisilin ve bazı grup antibiyotikler, sinüzit tedavisi için daha uygundur. Bu nedenle, doktorun belirtmediği bir ilacı, hastanın kendi iradesine göre kullanması çok sakıncalı olacaktır ve hastalığı daha da kötüleştirebilir.
Antibiyotik tedavisi, en az 1 hafta sürecektir ve doktorun belirttiği tarihe kadar ağrılar geçse dahi devam edilmelidir. Ağrı kesiciler, ancak gerektiği takdirde doktor tarafından reçete edilecektir.
Sinüzit tedavisi aynı zamanda bölgesel olarak işletilir. Öncelikle zar tabakasının şişliği ile mücadele edilerek, içeride biriken iltihabın dışarıya atılması gerekmektedir. Bu süreçte, doktorunuz burun damlası reçete edebilir.
Doktorunuz baş ağrınızın belirtilerine göre sinüzitin şiddetini de anlayacaktır. Özellikle ağrıların hangi sıklıkla olduğunu ve ne kadar sürdüğünü not etmeniz önemlidir. Hastalığa kusma, görme bozukluğu veya bulantı gibi belirtiler de eşlik ediyorsa, mutlaka bunu doktorunuz ile paylaşınız.
Sinüzit tedavisi, istisnai durumlar haricinde kulak burun boğaz uzmanları tarafından yapılmaktadır. Uzman, sinüsleri daha detaylı incelemek adına ve doğru tanıyı koymak için röntgen filmi de isteyebilir.
Sinüzit ve Cerrahi Operasyon
Sinüzit tedavilerinin neredeyse tamamında antibiyotik veya doktorun uygun gördüğü ilaç tedavileri kullanılır. Kronik sinüzit rahatsızlığı için ise cerrahi operasyon gerekebilir. Son yıllarda uygulanan FESS yönteminde, başarı oranı çok yüksektir ve operasyon oldukça basittir.
Sinüzit Tedavisinde Hangi İlaçlar Kullanılır?
Sinüzit tedavisinde ilaçlar burun içerisine direkt, ağızdan veya enjeksiyon şeklinde alınabilir. Bu ilaçlar tek başına kullanılabileceği gibi birlikte de kullanılabilir.
Mikroplar: Sinüzit tedavisinde antibiyotik kullanılmasının nedeni, bakteri oluşumlarıdır. Akut alevlenmelerde ve bakteriyel türlü sinüzitlerde, antibiyotik tedavisi kullanılır.
Sinüzit eğer virüs kaynaklı ortaya çıkmış ise antiviral ajanlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar çok etkili değildir, genelde virüsler bölgeyi kendiliğinden terk eder veya yaşamları son bulur.
Antifungal ajanlar ise sinüzitte mantar oluşumuna rastlanırsa kullanılır. Nadir karşılaşılan bir durumdur.
Ödem: Sinüzit tedavisinde, sinüslerdeki ödemi düşürmek için kortizon kullanılır. Burun spreyi şeklinde kullanılabildiği gibi ağız veya damar yolu ile de alınabilmektedir.
Alerjik bünyelerde ise anti alerjik ilaçlar kullanılır. Alerjik bünyedeki kişilerde ödem artırıcı salgılar üreten mast hücrelerini durdurmak için özel dengeleyici ilaçlar da kullanılabilir.
Mukus salgısını önlemek için ise mukolitik ve antikolinerjik ilaçlar kullanılmaktadır. Bu sayede mukus sıvısının sinüslerden boşaltılması hedeflenmektedir.
Damlalar: Sinüzit tedavisi için çok çeşitli damla türleri bulunmaktadır. Bunlar da aynı şekilde doktor onayı olmadan, kişinin iradesine göre seçilemez. Her hasta için farklı damla türleri, olumlu etki bırakmaktadır.
Burun açıcı spreyler, kortizon içeren spreyler, antihistaminik içeren spreyler, anikolnerjik içeren spreyler, nemlendirici spreyler, tuzlu sular, deniz suları ve birkaç ilacı içeriğinde taşıyan özel spreyler, doktor tarafından reçete edilebilir.
Sinüzit Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Sinüs ağrılarının cerrahi operasyon ile giderilmesi de mümkündür. Kronik sinüzit tedavisi için yapılmaktadır.
- Uzun süre ilaç kullanımına cevap vermeyen,
- Sık sinüzit atakları yaşayan,
- Sinüs içerisinde kist veya polip bulunan,
- Sinüslerin uzun süredir dışarıya çıkamadığı için katılaşan,
- Sinüsleri yapısal olarak dar olan,
kişilere cerrahi operasyon yapılabilmektedir.
Endoskopi dalının gelişmesi, sinüzit ameliyatlarında bir devrim olmuş ve tedavi sürecini çok kısaltmıştır. Bu sayede hem tedavi rahat olmakta hem de hastalığın teşhisi çok kısa sürede ve net bir şekilde yapılabilmektedir.
Endoskopik muayene sürecinde, sinüs ağızları ve burun içerisi görüntülenir. Bu sayede burun içerisindeki dokular zarar görmez.
Endoskopi sayesinde artık çok nadiren sinüse direkt müdahale edilmektedir. Bu sayede hastanın doku hasarı en aşağı seviyede tutulmakta ve tedavinin başarı oranı yükselmektedir. Bu doktor için de hasta için de çok önemli bir gelişmedir.
Öyle ki, operasyon sonrasında hasta aynı gün evine gidebilmektedir. Burun veya yüz çevresinde bir şişlik veya ameliyat izi olmayacaktır.
Operasyonun kayıt altına alınabiliyor olması da, doktorun ameliyat sonrasında daha detaylı bir inceleme yapabilmesini sağlamaktadır.
Çocuklarda Sinüzit Nasıl Olur?
Çocuklar ile yetişkinlerde görülen sinüzit aslında aynıdır fakat sadece aralarında birkaç temel fark bulunur.
Bunlardan en belirgini reflüdür. Çocuklarda reflü var ise bu dikkate alınmalı ve reflü tedavisi düzenli olarak uygulanmalıdır.
Buna ek olarak çocuklarda genel olarak sinüzit cerrahi operasyonu yapılmaz bunun yerine geniz eti operasyonu yapılır. Geniz eti küçük de olsa, mikroplara ev görevi gördüğü için alınabilir.
Sinüzit Hastalığı Hakkında Kısa Bilgiler
- Operasyon gerekirse, bundan korkmamak gerekir.
- Tuzlu su kullanılması, doktor önermediği takdirde tehlikeli olabilir.
- Doktorun verdiği miktarlarda ve sürelerde doğru ilaç kullanımı çok önemlidir.
- Sinüziti tetikleyici etkenlerden uzak durmak gerekmektedir.
- Her sinüzit tedavisi, kişiye özeldir ve diğer hastalar ile karşılaştırılma yapması önerilmez.
- Kişinin kendisini koruması, en önemli şeydir.
Sinüzit Olmamak İçin Neler Yapılmalıdır?
Herhangi bir solunum yolları alerjiniz var ise mutlaka bunun tedavisini görmeli ve doktorunuza bu konuda bilgi vermelisiniz. Soğuk algınlığı olduğunuz zaman ise kendinize dikkat etmeli ve bir an önce iyileşmeye çalışmalısınız. Özellikle buhar ile nemlendirici kullanarak, burun içinin kurumamasını sağlamanız çok önemli.
Yatarken baş kısmınızı hafif yükseltmek önemlidir. Sigara dumanından ve burnunuzu tahriş edebilecek her türlü hava kirliliğinden uzak durunuz.
Düzenli egzersiz yapın ve dengeli beslenin. Grip veya herhangi bir enfeksiyon hastalığı olduğunu bildiğiniz kişilerden uzak durun. Ortak havlu kullanmayın, önlük kullanmayın, sık sık ellerinizi yıkayın. Toplu ulaşım araçlarına mümkün olduğunca daha az binmeye çalışın. Binmek zorundaysanız, indikten sonra ellerinizi, kollarınızı ve yüzünüzü iyi bir sabun ile güzelce yıkayın.
Reçetesiz sinüzit ilaçları satılmaktadır fakat bunları doktor onayı olmadan veya herhangi bir tanı konulmadan kullanmak uygun değildir. En doğru seçenek, doktor tarafından tanı konulması ve hastaya özel ilacın belirlenmesidir.
Sık uçağa binmek, sinüzit başlangıcına neden olabilir. Aynı şekilde dalgıçlarda da sinüzit riski normal insanlara göre daha yüksektir.
Birkaç yılda bir kaplıcalara gitmenin de sinüzit olma riskini azalttığı bilinmektedir. Kaplıca sularında ağırlıklı olarak kükürt bulunur ve bu da enfeksiyona karşı vücuda direnç vermektedir.
Sinüzit, iki yolla ortaya çıkmaktadır. Bunların ilki burun yolu ile edinilen sinüzittir. Grip, nezle ve farenjit nedeni ile ortaya çıkar. İkinci yol ise dişlerdir, burada da diş çürüklerinin sinüzite yol açması söz konusudur. Çok nadirden de buruna bir aparat takılması veya yüze gelen şiddetli darbeler sonucunda da sinüzit oluşabilir.
Ağız, Diş Sağlığı ve Sinüzit İlişkisi
Çok az bilinen bir bilgi olsa da, sinüzite neden olan önemli faktörlerden birisi de kötü ağız bakımıdır. Diş köklerinde oluşan çürük ve iltihaplar, kolaylıkla sinüzit sorununa neden olabilir. Bunun ile beraber çok kötü bir ağız kokusu da hastaları beklemektedir. Diş kaynaklı sinüzit tanısını diş hekimleri de koyabilmektedir. Bu nedenle 6 ayda bir diş hekimi koltuğuna oturmak ve rutin kontrolleri yaptırmak önemlidir. Diş çürükleri, sadece sinüzite değil onlarca farklı hastalığa neden olabilmektedir.
Sigara Sinüzit Yapar Mı?
Sigara içeriğinde 4 binden fazla kimyasal bulunmaktadır. Bunların büyük bölümü, tahribata yol açar ve içeriğinde yer alan benzen ve toluen isimli maddeler, özellikle sinüzit hastalığına yol açmaktadır.
Sinüzit hastası iseniz kesinlikle sigaradan ve dumanından uzak durmanız gerekir. Özellikle sinüzite neden olan bu maddeler, sigaranın içe çekilen dumanından daha çok dışa atılan dumanında bulunmaktadır. Yani hiç sigara içmiyor olsanız da, soluduğunuz duman nedeni ile sinüzit olmanız mümkündür.
Hangi Mikroplar Sinüzit Hastalığına Neden Olur?
Sinüzit eğer yukarıda bahsettiğimiz burun yolu ile oluşuyorsa, en yaygın olarak hemofilus ve pnömonia mikropları buna neden olmaktadır. Bu mikroplar, üst solunum yollarında enfeksiyona neden olurlar. Bunlara ek olarak bazı bakteri ve virüs türleri de hastalığa neden olabilmektedir. Bu mikroplardan bazıları, antibiyotiklerden daha güçlüdür ve bu nedenle antibiyotik tedavisi geçersiz olabilir.
Özellikle gereksiz antibiyotik kullanan kişilerde, bu tedavi etkisiz olmaktadır. Zira çok antibiyotik kullanılması, bakterilerin antibiyotik ile nasıl savaşacaklarını öğrenmelerine neden olmaktadır.
Bazı durumlarda sinüzit, hiçbir tedaviye cevap vermiyor olabilir. Bu durumda KBB uzmanının çok dikkatli olması gerekir zira sinüzit, çok daha tehlikeli bir hastalığı gizliyor olabilir. Kistler, kanser, kireçlenme veya göz yorgunluğu, bu rahatsızlıklardan sadece bazılarıdır.
Sinüzit hakkında sormak istediğiniz soruları şimdi bizlere yöneltebilirsiniz.
Başlıklar
- 1 Sinüzit Nedir?
- 2 Sinüzit ve Baş Ağrısı
- 3 Sinüzit Tedavisi Nasıl Yapılır?
- 4 Sinüzit ve Cerrahi Operasyon
- 5 Sinüzit Tedavisinde Hangi İlaçlar Kullanılır?
- 6 Sinüzit Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- 7 Çocuklarda Sinüzit Nasıl Olur?
- 8 Sinüzit Hastalığı Hakkında Kısa Bilgiler
- 9 Sinüzit Olmamak İçin Neler Yapılmalıdır?
- 10 Ağız, Diş Sağlığı ve Sinüzit İlişkisi
- 11 Sigara Sinüzit Yapar Mı?
- 12 Hangi Mikroplar Sinüzit Hastalığına Neden Olur?
Cevap Bırak